Başında ded olan 16 kelime var. Ded ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ded olan kelimeler listesine ya da sonu ded ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ded bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DEDİKODUCULUK
DEDEKTİFLİK, DEDİKODUSUZ
DEDİKODUCU, DEDİKODULU, DEDÜKSİYON
DEDİRTMEK
DEDANTÖR, DEDEKTİF, DEDEKTÖR, DEDİKODU, DEDİRMEK, DEDİRTME
DEDELİK, DEDİRME
DEDE
D D E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEDİKODUCULUK
-
-
[isim]
Dedikodu yapma işi
-
[isim]
Dedikodu yapma işi
- DEDEKTİFLİK
-
-
[isim]
Dedektif olma durumu
-
[isim]
Dedektif olma durumu
- DEDİKODUSUZ
-
-
[sıfat]
Dedikodusu olmayan
-
[sıfat]
Dedikodusu olmayan
- DEDİKODULU
-
-
[sıfat]
Dedikodusu olan
-
[sıfat]
Dedikodusu olan
- DEDÜKSİYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tümdengelim
-
[isim]
Tümdengelim
- DEDİKODUCU
-
-
[sıfat]
Çok dedikodu yapan, dillek
-
[sıfat]
Çok dedikodu yapan, dillek
- DEDİRTMEK
-
-
[-i]
Demek zorunda bıraktırmak
- "Kendime deli dedirtinceye kadar neler çektiğimi ben bilirim." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-i]
Demek zorunda bıraktırmak
- DEDANTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ocak, fırın, soba vb. araçlarda kullanılan likit gazın akışını düzenleyen aygıt
-
[isim]
Ocak, fırın, soba vb. araçlarda kullanılan likit gazın akışını düzenleyen aygıt
- DEDEKTİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gizli, sivil polis, polis hafiyesi
- "En usta dedektifleri bile şaşkına çevirecek kadar dolaşık ve karışık bir olaydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Özel soruşturma yapmak için görevli kimse, hafiye
-
[isim]
Gizli, sivil polis, polis hafiyesi
- DEDİRMEK
-
-
[-i]
Demek zorunda bırakmak
-
Denilmesini sağlamak
-
[-i]
Demek zorunda bırakmak
- DEDİKODU
-
-
[isim]
Başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılan konuşma, kılükal
- "Kız aleyhine hiçbir aykırı dedikodu çıkmadı." (Aka Gündüz)
- "Ayaküstü bir şeyler atıştırır, kulis dedikoduları yaparlar." (Salâh Birsel)
- "Munise'nin süsü günlerce Zeyniler köyüne dedikodu sermayesi olmuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılan konuşma, kılükal
- DEDEKTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gaz, mayın, radyoaktif mineral, manyetik dalga vb.ni bulmaya yarayan cihaz, bulucu
-
[isim]
Gaz, mayın, radyoaktif mineral, manyetik dalga vb.ni bulmaya yarayan cihaz, bulucu
- DEDİRTME
-
-
[isim]
Dedirtmek işi
-
[isim]
Dedirtmek işi
- DEDELİK
-
-
[isim]
Dede olma durumu, büyük babalık
-
Dedeye yakışan davranış
-
[isim]
Dede olma durumu, büyük babalık
- DEDİRME
-
-
[isim]
Dedirmek işi
-
[isim]
Dedirmek işi
- DEDE
-
-
[isim]
Torunu olan erkek, büyük baba, büyük peder
- "Dedenin kabri yanında bir çukur kazılmış." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Büyük babadan başlayarak geriye doğru atalardan her biri
-
Mevlevi tarikatında çile doldurmuş olan dervişlere verilen unvan
-
[ünlem]
Yaşlı erkeklere söylenen bir seslenme sözü
-
[isim]
Torunu olan erkek, büyük baba, büyük peder