Sonunda de olan 8 harfli 27 kelime var. DE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde de olan kelimeler listesine ya da başında de olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SERGERDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kötü, olumsuz işlerde elebaşı

MÜŞAHEDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Görme
    • "Burada, bir hakikati beraber müşahede etmeliyiz." (Atatürk)
  2. Gözlem

KONGÖVDE

  1. [isim] Palmiyelerde olduğu gibi, üzerinde yaprak kalıntıları, izleri bulunan dalsız, budaksız gövde

HERHALDE
...
MÜEYYİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaptırım

MÜCAHEDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çalışma, gayret
  2. Allah yolunda savaşma

TEKGÖVDE

  1. [sıfat] Parçalara ayrılmayan, bütün olarak bulunan, monoblok

BEYNİNDE

  1. [zarf] Arasında
    • "Bu ölçüler halk lisanında döner, halk beyninde görüşülür." (Burhan Felek)

NEZDİNDE

  1. [zarf] Yanında, huzurunda, gözetiminde

VAKTİNDE

  1. [zarf] Önceden belirlenen, düşünülen vakitte
    • "Geceyi geçireceğimiz kaza merkezine vaktinde yetişmemiz şüpheye giriyor." (Reşat Nuri Güntekin)

PAŞAZADE

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Paşanın çocuğu
  2. Rahatına düşkün, gösterişi seven kimse

KARAVİDE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kerevit

KİŞİZADE

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [sıfat] Soylu
    • "Ben beyzade, kişizade / Her türlü dertten topyekûn azade." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

MÜZAYEDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Açık artırma

PEJMÜRDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Eski püskü, yırtık
  2. Dağınık, perişan
    • "Bütün kasaba ahalisi gibi bunun da üstü başı pejmürde idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ÜZERİNDE

  1. [zarf] Üstünde
    • "Donanan minareler sanki yolun üzerinde yakılan meşalelerdir." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Klasik yazarlarımızın yapıtları üzerinde durmak, hepimiz için bir görev." (Selim İleri)
    • "Hasılı ne yaptı yaptı, elektrikli süpürge üzerinde kaldı." (Haldun Taner)
  2. ... ile ilgili, üzerine
    • "Hacı Ömer'in hatırı için gecelerce başımı soğuk su ile ıslatarak kitaplar üzerinde çalıştım." (Reşat Nuri Güntekin)

SAATİNDE

  1. [zarf] Önceden belirlenen, düşünülen vakitte

HALAZADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Halanın çocuğu
    • "Halazadem burada biraz nefeslendi." (Burhan Felek)

AKABİNDE

  1. [zarf] Arkasından, hemen arkadan, ardından, hemen ardından
    • "Kulağı iki kesik tırnak kıskacına aldıktan sonra başı şiddetle sağa sola sarsar, akabinde yanaklarda patlayan iki şimşek alevi gözlerden çıkar." (Ahmet Rasim)

AFETZEDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Afete uğramış, afet görmüş kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü