Sonunda de olan 7 harfli 28 kelime var. DE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde de olan kelimeler listesine ya da başında de olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FERSUDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Eskimiş, yıpranmış, aşınmış

YERİNDE

  1. [sıfat] İyi, yeterli
    • "Binbaşı, uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hayatını değiştirme kararımı yerinde bulması beni de memnun etti." (Cahit Uçuk)
  2. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde
    • "Yerinde konuşmak."
  3. [zarf] Durumunda
    • "Sıkılacak ne var, doktor onun babası yerinde." (Memduh Şevket Esendal)

PERENDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Havada çark gibi dönerek atılan takla
    • "Ali çocuk gibi perendeler atarak otlarla, yamaçlarla sarmaş dolaş oluyordu." (Halikarnas Balıkçısı)

GEÇENDE

  1. [zarf] Ne kadar geçtiği belli olmayan yakın bir zaman önce

RENCİDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] İncinmiş, kalbi kırılmış
    • "Seni rencide ettiysem özür dilerim, ben sadece bizim hassasiyetimizi anlamanı istedim." (Ahmet Ümit)
    • "Bir dostluk havası içinde bile olsa ferdin şahsi hürriyeti ve şahsi vakarı bundan rencide oluyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

GÖZÜNDE

  1. (o kimseye) göre
    • "İşkembe ayıklamaktan, bulaşık yıkamaktan göz açamıyordum." (Orhan Kemal)
    • "Daha ileride denizin yüzünü birdenbire allak bullak eden akıntıya benzer bir çırpıntı oluyor, bu çırpıntı göz açıp kapayıncaya kadar kesiliyor." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Göz alabildiğine uzanan yeşil tepelerin, ruha ferahlık veren bir munis enginliği vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Kocakarı yöntemlerine inanmayı göz ardı ettiğini söyleyemezdim." (Ayşe Kulin)

ZAHİRDE

  1. [zarf] Görünüşte
    • "Zahirde rezaletin devam etmesine mâni olmak istiyordu." (Mithat Cemal Kuntay)

SECCADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kişinin üzerinde namaz kılabileceği büyüklükte, halı, kilim, post veya kumaştan yaygı, namazlık
    • "Bir zahit gibi seccadesinin üstünde, bir müddet daha şaşkın ve dalgın oturup kalıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ZİLKADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ay takviminin on birinci ayı

HANENDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Şarkıcı

ÖĞLENDE

  1. [zarf] Öğle vakti

MAHMUDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çit sarmaşığıgillerden, yaprakları ok ucu biçiminde, çiçekleri soluk sarı renkte, 50-100 cm boyunda, çok yıllık ve otsu bir bitki (Convolvulus scammonia)
    • "İzmir mahmudesi. Halep mahmudesi."
  2. Bu bitkinin köklerinden çıkarılan, hekimlikte kullanılan, reçineye benzer bir madde

MÜSAADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İzin, icazet, ruhsat
    • "Rica ederim, bize artık müsaade edin!" (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Elverişli, uygun olma durumu

SİVİLDE
...
MUAYEDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bayramlaşma, birbirinin bayramını kutlama

DARENDE
...
YAOUNDE
...
ALELADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Her zaman görülen, olağan
    • "Bu namaz, alelade bir ibadet değildi." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. Bayağı, sıradan
    • "Aslında yılbaşı da her gün gibi alelade bir gündür." (Haldun Taner)

NAZENDE
...
BEYZADE

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Bey oğlu
    • "Ben beyzade, kişizade / Her türlü dertten topyekûn azade." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Soylu kimse
    • "Eşsiz bir beyzadeydi, zamanımızda artık benzeri çıkmıyor." (Atilla İlhan)
  3. Özenle büyütülmüş, nazlı kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü