Başında de olan 6 harfli 81 kelime var. De ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde de olan kelimeler listesine ya da sonu de ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında de bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEŞARJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Boşalma
-
Rahatlama
-
[isim]
Boşalma
- DERCEP
- ...
- DEBBOY
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Depo
-
[isim]
Depo
- DELİCE
-
-
[sıfat]
Davranışları aşırı, deli gibi olan
- "Bu defterin içine ne delice saadetler yazmıştı." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Delicesine
-
[isim]
Buğdaygillerden, genellikle buğday tarlalarında yetişen, tohumu zehirli, yabani bir bitki (Lolium temulentum)
-
[isim]
Aşılanmamış zeytin ağacı, yabani ağaç
-
[isim]
Atmaca, şahin
-
[sıfat]
Davranışları aşırı, deli gibi olan
- DEVECİ
-
-
[isim]
Deve sahibi, deve kiralayan kimse
-
Deve kervanını güden kimse
-
Çok sert ve kaba oynayan kimse
-
[isim]
Deve sahibi, deve kiralayan kimse
- DENAET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alçaklık
-
[isim]
Alçaklık
- DEĞNEK
-
-
[isim]
Elde taşınacak incelikte düzgün ağaç, sopa, çomak
- "Testiyi bir eline, değneğini ötekine alır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Değnekle atılan dayak
-
[isim]
Elde taşınacak incelikte düzgün ağaç, sopa, çomak
- DEVASA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Dev gibi, çok büyük
- "Kınalı, bir mil uzakta, kocaman hafif ışıklı bir böcek, devasa böcek hâlinde yatıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Dev gibi, çok büyük
- DECCAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Yalancı, fesat, dedikoducu (kimse)
-
Yalancı, fesat, dedikoducu (kimse)
- DEKONT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hesap belgesi
-
[isim]
Hesap belgesi
- DERTLİ
-
-
[sıfat]
Derdi olan
- "Dertli hâlinden ne bile / Yüreği sağ olan kişi." (Yunus Emre)
-
[sıfat]
Derdi olan
- DESTUR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İzin, müsaade
-
[ünlem]
(destu:r) "Yol verin, savulun, izin verin" anlamlarında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
Karanlık, ıssız yerlere pis veya atık su dökerken cin çarpmasın diye yüksek sesle söylenen bir söz
-
[isim]
İzin, müsaade
- DEVLET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık
- "Türkiye Devleti."
-
Bu tüzel varlığın yönetim organları
- "Devlet hizmetinde epeyce ileride sayılanlardan olsa gerek." (Memduh Şevket Esendal)
-
Büyüklük, mevki
-
Mutluluk
- "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." (Muhibbî)
-
Talih
-
[isim]
Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık
- DEPOCU
-
-
[isim]
Depoya bakan kimse
-
[isim]
Depoya bakan kimse
- DEMEVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kanlı, kanı çok (kimse)
-
Öfkeli, sinirli
-
[sıfat]
Kanlı, kanı çok (kimse)
- DEALER
- ...
- DESSAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzenci
-
[sıfat]
Düzenci
- DELEGE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kendisine yetki verilerek bir yere veya birinin katına gönderilen kimse, elçi, murahhas
- "Avrupa'da toplanıp, konuşup dağılan milletlerarası konferanslara delege olarak gönderilmiştir." (Halide Edip Adıvar)
-
Devlet, parti, sendika vb. kuruluşları toplantılarda temsil eden kimse
-
Bilimsel toplantılara bildiri sunmak üzere katılan kimse, katılımcı
-
[isim]
Kendisine yetki verilerek bir yere veya birinin katına gönderilen kimse, elçi, murahhas
- DELGEÇ
-
-
[isim]
Mukavva, kâğıt, kayış, maden vb.nde delik açmaya yarayan araç, delecek, zımba
-
[isim]
Mukavva, kâğıt, kayış, maden vb.nde delik açmaya yarayan araç, delecek, zımba
- DERKEN
-
-
[zarf]
Dendiği hâlde
- "Bitti bitiyor derken hâlâ bitmeyen havaalanı."
-
Tam o sırada
- "Yazı yazıyordum, derken misafir geldi."
-
... diye düşünürken
- "Akşamdan önce varacağız derken ancak gece yarısı varabildik."
-
[zarf]
Dendiği hâlde