Darmadağın Etmek
-
dağıtmak, karıştırmak
- "Gözlerinin sürmesi akmış, saçları darmadağın olmuştu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
dayak atıp iyice dövmek
- "Köy kahvesinden yetişen birkaç delikanlı bu haşarıları darmadağın etmişti." (Osman Cemal Kaygılı)