Başında danı olan 16 kelime var. Danı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde danı olan kelimeler listesine ya da sonu danı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında danı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DANIŞILABİLMEK
DANIŞILABİLME
DANIŞABİLMEK
DANIŞABİLME, DANIŞMANLIK
DANIŞIKLIK, DANIŞILMAK
DANIŞIKLI, DANIŞILMA
DANIŞMAK, DANIŞMAN, DANIŞTAY
DANIŞAN, DANIŞIK, DANIŞMA
DANIŞ
A D I N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ANI
2 Harfli Kelimeler
AD, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DANIŞILABİLMEK
-
-
[nsz]
Danışılma imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Danışılma imkânı veya olasılığı bulunmak
- DANIŞILABİLME
-
-
[isim]
Danışılabilmek işi
-
[isim]
Danışılabilmek işi
- DANIŞABİLMEK
-
-
[-i]
Danışma imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[-i]
Danışma imkânı veya olasılığı bulunmak
- DANIŞMANLIK
-
-
[isim]
Danışmanın yaptığı görev, müşavirlik
-
[isim]
Danışmanın yaptığı görev, müşavirlik
- DANIŞABİLME
-
-
[isim]
Danışabilmek işi
-
[isim]
Danışabilmek işi
- DANIŞILMAK
-
-
[nsz]
Danışma işi yapılmak
- "Mazi, akıl danışılacak en doğru sözlü ve tecrübeli bir dosttur." (Samiha Ayverdi)
-
[nsz]
Danışma işi yapılmak
- DANIŞIKLIK
-
-
[isim]
Danışıklı olma durumu, muvazaa
-
[isim]
Danışıklı olma durumu, muvazaa
- DANIŞILMA
-
-
[isim]
Danışılmak işi
-
[isim]
Danışılmak işi
- DANIŞIKLI
-
-
[sıfat]
Gerçekte olmadığı hâlde bir anlaşma sonunda öyle gösterilen, muvazaalı
-
[sıfat]
Gerçekte olmadığı hâlde bir anlaşma sonunda öyle gösterilen, muvazaalı
- DANIŞTAY
- ...
- DANIŞMAN
-
-
[isim]
Bilgi ve düşüncesi alınmak için kendisine danışılan görevli kimse, müşavir
-
[isim]
Bilgi ve düşüncesi alınmak için kendisine danışılan görevli kimse, müşavir
- DANIŞMAK
-
-
[-i]
Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, istişare etmek, müracaat etmek, meşveret etmek
- "Doktor, bugün size ben asıl başka mesele danışmak için geldim." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, istişare etmek, müracaat etmek, meşveret etmek
- DANIŞAN
- ...
- DANIŞIK
-
-
[isim]
Olmayan bir durumu varmış gibi göstermek veya olduğundan başka anlatmak için önceden yapılan anlaşma, muvazaa
-
[isim]
Olmayan bir durumu varmış gibi göstermek veya olduğundan başka anlatmak için önceden yapılan anlaşma, muvazaa
- DANIŞMA
-
-
[isim]
Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret
- "Bu civarda her kim ki başı sıkışır, ona danışmaya gelir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Danışılan yer, müracaat, enformasyon
- "Aşağıdaki kapıcı soruyor, danışmadaki şişman kız soruyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret
- DANIŞ
-
-
[isim]
Önemli bir konuda birkaç kişinin bir arada konuşması, müşavere
-
[isim]
Önemli bir konuda birkaç kişinin bir arada konuşması, müşavere