Sonunda da olan 5 harfli 26 kelime var. DA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde da olan kelimeler listesine ya da başında da olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A D Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SONDA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Suyun herhangi bir noktadaki derinliğini ölçmek, dip tabakaların yapısını incelemek için kullanılan araç
  2. Bir boşluğun içini yoklamaya yarayan uzunca ve ucu küt demir araç
  3. Vücudun içinde birikip dışarı atılamayan sıvıyı çekmek için kullanılan araç

HURDA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Eski maden parçası
  2. [sıfat] Parçalanmış, döküntü durumuna gelmiş
  3. [sıfat] İşe yarayamayacak derecede bozulmuş, zarar görmüş

MARDA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Iskarta mal

SEVDA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güçlü sevgi, aşk
    • "Ne şair yaş döker ne âşık ağlar / Tarihe karıştı eski sevdalar." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. Aşırı ve güçlü tutku, istek

ORADA

  1. [zarf] Sözü edilen yerde, bulunduğu yerde
    • "Orada okuduğunu belli etmeyi de pek severdi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Orada burada benim dedikodumu yapmışsın."

MAADA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] -den başka, gayri
    • "Karakol Cemiyeti'nin de İstanbul'dan maada, Bursa havalisinde de faaliyette bulunduğu anlaşıldı." (Atatürk)

CUNDA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yatay serenlerin her iki başı

BAĞDA

  1. [isim] Ayağa vurulan, ipten, ağaçtan veya demirden yapılan köstek

YARDA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] 91,4 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi

VARDA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [ünlem] "Dikkat et, savul, destur" anlamlarında bir seslenme sözü

DULDA

  1. [isim] Yağmur, güneş ve rüzgârın etkileyemediği gizli, kuytu yer, siper
    • "Demirkır, güney tepelerinin duldalarına çektiği atları gece yarısına doğru yeniden ovaya indirdi." (Abbas Sayar )
    • "Bulgar dağında yatarım / Yorganı dulda tutarım." (Halk türküsü)
  2. Esirgeme, koruma, himaye
    • "Yiğit duldasında yiğit saklanır." (Karacaoğlan)

FAYDA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yarar
    • "Bunların faydasından geçtik, zararlarını görmeyelim." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hekimler epeyce çalıştılar, ilaç verdiler, kan aldılar ise de fayda etmedi." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Şimdiye kadar bana iki paralık faydan dokundu mu ki her gün alacaklı gibi gırtlağıma sarılıyorsun!" (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bunlar yazı ile anlatılacak, anlatılırsa bir faydası olacak şeyler değil." (Sait Faik Abasıyanık)

PANDA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Etçillerden, Avustralya ile Himalaya ormanlarında yaşayan, tüyleri sık ve pas kırmızısı renginde, karnı, bacakları kara, postu beğenilen bir hayvan (Ailurus fulgens)
  2. Çin'de yaşayan, ayı iriliğinde, siyah beyaz renkli otçul bir hayvan

GAYDA

  1. [isim] Kamıştan yapılmış çift düdük ve tulumdan oluşan, tiz sesli, nefesli, İskoçların millî çalgısı
    • "Her taraftan gayda sesleri kopar, yollar köylülerle dolardı." (Yahya Kemal Beyatlı)

RANDA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemilerin mizana direğinin gerisindeki yelken

BORDA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Geminin veya kayığın yanı
    • "Bordaya vuran küçük dalgaların serpintisi ara sıra muşamba şilteleri ıslatıyordu." (Haldun Taner)
    • "Genç kadın rahat binmek için onu eliyle tutup borda bordaya yanaştırdı." (Refik Halit Karay)

FUNDA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Süpürge otu

BARDA

  1. [isim] Dam ustalarının kullandığı, başının bir ucu çember parçası biçiminde eğri, öbür ucu keskin çekiç
  2. Fıçıcı keseri

MANDA

  1. [isim] Geviş getirenlerden, derisinin rengi siyaha yakın, uzun seyrek kıllı bir hayvan, su sığırı, camız, kömüş (Buffelus)

PEYDA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Belli, açık, peydah
    • "Uzun boyu hafif bir kamburluk peyda etmiş." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Tepeye tırmandıkça başımızın üstünde koyu mor bir aydınlık peyda oluyor." (Aka Gündüz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü