Başında da olan 4 harfli 21 kelime var. Da ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde da olan kelimeler listesine ya da sonu da ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında da bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A D Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DAHİ

  1. [bağlaç] Da, de
    • "Ben dahi gideceğim."
  2. Bile
    • "Artık gelse dahi beni bulamaz."

DANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kuş yemi

DAVA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma
    • "Dayak yiyen kadın kimi, kime dava edecek?" (Aka Gündüz)
    • "Danıştay, davaları görmek ... ve kanunlarla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir." (Anayasa)
    • "Davayı kazanamazlar, kanunlar kiracıdan yana." (Ayşe Kulin)
    • "Bütün edebiyatım, Tanin gazetesinin cumartesi sayılarında garpçılık davasını gütmekle geçiyor." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Sav
    • "Erkekler davalarını hanımlar kadar hararetle müdafaa edememişlerdir." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  3. Sorun
    • "O kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz." (Yahya Kemal Beyatlı)
  4. Ülkü
    • "Ankara'nın bırakılışını Türkiye'nin ve davanın bırakılışı sayanlar vardı." (Tarık Buğra)
  5. Sevgili

DANK

  1. [isim] "Bir olay sebebiyle birden ayılmak, doğruyu anlamak" anlamında dank etmek veya dank demek birleşik fillerinde kullanılır

DATA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Veri
  2. Aslında kendileri ekonomik olmayan ancak ekonomi dünyasını dışarıdan kuşatan veya çerçeveleyen, nüfus, teknik bilgi, hukuk düzeni ve yönetim biçimi ögelerinden her biri

DAİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne
    • "Yarına kadar sarhoşluğu geçer, ben de sarhoş olmadığına dair rapor veririm." (Aka Gündüz)

DARU

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İlaç

DARI

  1. [isim] Buğdaygillerden, kuraklığa dayanıklı bir bitki, akdarı (Panicum miliaceum)
    • "Geçenlerde, darısı dostlar başına, kızını everdi." (Haldun Taner)
  2. Bu bitkinin buğday yerine besin olarak kullanılan tohumu
  3. Mısır

DAMA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun
    • "Gürültüsüz oyun isterseniz gelin damaya." (Mehmet Akif Ersoy)
    • "Konya'ya döndüğüm vakit benim motor 'dama Erol Efendi!' dedi. Kıtipiyoz bir tamirhaneye verdim." (Aka Gündüz)

DAHA

  1. [zarf] Şimdiye kadar, henüz
    • "Daha kimse gelmemiş. Daha bir saat olmadı."
    • "Tertemiz, sıcacık bir oda. Daha iyisi can sağlığı." (Atilla İlhan)
    • "Daha da önemlisi sıkılganlığını unutturacaktı ona." (Necati Cumalı)
  2. Var olana, elde bulunana ek olarak, olana katarak
    • "Bir kızım daha olsaydı, adını Meliha koyardım." (Peyami Safa)
  3. Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz
    • "Daha kötüsü treni de kaçırdık."
  4. Bundan başka, bunun dışında
    • "Daha çiçekleri de sulayacağım." (Haldun Taner)

DAYE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çocuk bakıcısı, sütnine, dadı

DANA

  1. [isim] İneğin, sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan yavrusu
    • "İstediğimiz parayı vermezse işte o zaman dananın kuyruğu kopar." (Yahya Kemal)

DAİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sürekli, sonsuz
  2. [zarf] Daima

DADI

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çocuk bakımı ile görevli kadın
    • "Yaşlanınca torunlarına dadı olmuş bütün kadınların öçlerini almak istiyor gibiydi." (Memduh Şevket Esendal)

DART

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bakınız oklama (2)

DANG

Kelime Kökeni : İspanyolca

  1. [isim] Başta, kaslarda, oynaklarda ağrılar yapan, vücutta kızıl lekeler gösteren, ateşli ve salgın bir hastalık

DARP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vurma, dövme
  2. Çarpma
  3. Vuruş

DAYI

  1. [isim] Annenin erkek kardeşi
  2. Cesur, yiğit
  3. [ünlem] Yaşlı erkeklere söylenen bir seslenme sözü
    • "O kadarcık okumaktan kanun anlaşılsa avukata ekmek mi kalırdı, dayı!" (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Kayırıcı
    • "Bunların çok bariz olan bir tarafı da siyasi dayıları sık sık değiştirmeleridir." (Peyami Safa)
  5. Kabadayı
  6. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Tunus, Cezayir ve Trablusgarp'ta seçimle başa getirilen yönetici

DANS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks
    • "Herkesin içinde dans öğrenmem şık olur." (Peyami Safa)
    • "Demin tek başına dans ederek yaptığım soytarılıklardan utanıyorum." (Refik Halit Karay)

DARA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı
  2. Terazide dengeyi sağlamak için hafif gelen kefeye ağırlık olarak konulan taş, demir, çivi vb., abra
  3. İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü