Başında d olan 6 harfli 316 kelime var. D harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde d harfi olan kelimeler listesine ya da sonu d harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında d bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DAYAMA
-
-
[isim]
Dayamak işi
-
[isim]
Dayamak işi
- DERTLİ
-
-
[sıfat]
Derdi olan
- "Dertli hâlinden ne bile / Yüreği sağ olan kişi." (Yunus Emre)
-
[sıfat]
Derdi olan
- DEŞARJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Boşalma
-
Rahatlama
-
[isim]
Boşalma
- DONSUZ
-
-
[sıfat]
Don giymemiş olan
-
Yoksul
-
Serseri
-
[sıfat]
Don giymemiş olan
- DİLMEK
-
-
[-i]
Bir bütünü ince ve yassı parçalara ayırarak kesmek
- "Şimdi bu elemanları ince ince dileceğim." (Aka Gündüz)
-
Yarmak
-
[-i]
Bir bütünü ince ve yassı parçalara ayırarak kesmek
- DIZLAK
-
-
[sıfat]
Dazlak
-
[sıfat]
Dazlak
- DOĞUCU
- ...
- DANACI
-
-
[isim]
Dana çobanı
-
[isim]
Dana çobanı
- DARICA
- ...
- DEKORE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Süsleme amacıyla düzenlenmiş
-
[sıfat]
Süsleme amacıyla düzenlenmiş
- DAKİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir saatlik zamanın altmışta biri
- "On dakika bir mecliste insanların susması korkunç bir şeydir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
An, zaman
- "Bundan sonra sizi her dakika arayacağım." (Cahit Uçuk)
-
Bir derecenin altmışta biri
-
[isim]
Bir saatlik zamanın altmışta biri
- DERKEN
-
-
[zarf]
Dendiği hâlde
- "Bitti bitiyor derken hâlâ bitmeyen havaalanı."
-
Tam o sırada
- "Yazı yazıyordum, derken misafir geldi."
-
... diye düşünürken
- "Akşamdan önce varacağız derken ancak gece yarısı varabildik."
-
[zarf]
Dendiği hâlde
- DURUCU
-
-
[isim]
Sürekli kalan, oturan kimse
-
[isim]
Sürekli kalan, oturan kimse
- DAZLAK
-
-
[sıfat]
Başında saçı olmayan (kimse, baş)
- "Işığı, donuk donuk yansıtan dazlak bir kafa." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Başında saçı olmayan (kimse, baş)
- DEHDEH
-
-
[isim]
Çocuk dilinde at
-
[isim]
Çocuk dilinde at
- DİLMAÇ
-
-
[isim]
Çevirmen
- "Almanyalı ile anlaşabilmek için bu Maltalıyı dilmaç olarak tutmuşlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Çevirmen
- DOLGAN
- ...
- DERNEK
-
-
[isim]
Toplantı, düğün
- "Tıpkı bir düğün, dernek, eğlence biter gibi tatlı tatlı oldu." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Dernek kurmak için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin ... yetkili merciye verilmesi yeterlidir." (Anayasa)
-
Belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek için kurulan yasal topluluk, cemiyet
- "Edebiyat Derneğinde şiir dünyamızın eski, yeni, birçok şöhretleriyle tanıştım." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Pazar veya panayır kurulan gün, deri (II)
-
[isim]
Toplantı, düğün
- DALMAK
-
-
[-e]
Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek
- "Oğlanlar denize dalıp tekneyi sağdan soldan, arkadan önden itmeyi denediler." (Haldun Taner)
- "İlk geldiğimizde hava değiştirmekten olmalı, dalıp gidiyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Bir yerin içine girmek
- "İkisi uçar gibi kapısında koca bir telefon çanı asılı dükkândan içeri daldılar." (Haldun Taner)
- "Biz bir dalıp çıkacağız."
-
[nsz]
Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek
- "Çocuk ateşi çıkınca daldı."
- "Nerede bulunduğu belli olmaz, her yere dalıp çıkar."
-
[nsz]
Uyumak
- "O serinlik içinde Tevfik dalmış. Uyandığı vakit güneş çoktan doğmuştu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak
- "Yemek hazır, kitaba çok dalmışsınız, buyurunuz." (Peyami Safa)
-
Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden tutmak
-
[-e]
Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek
- DİŞEME
-
-
[isim]
Dişemek işi
-
[isim]
Dişemek işi