Sonunda dı olan 20 kelime var. DI ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dı olan kelimeler listesine ya da başında dı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KARTALKANADI
İMAMBAYILDI
KEDİYALADI, SİNEKKAYDI
KAZKANADI, KUŞKANADI
KARYAĞDI
BAKINDI, ÇAMARDI, KUMANDI
ALINDI, İBRADI, SOYADI
ÇANDI, SINDI
ALDI, CADI, DADI, GIDI, KADI
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARTALKANADI
- ...
- İMAMBAYILDI
-
-
[isim]
Bütün olarak kızartılmış ve ortası yarılmış patlıcanın içine soğan, sarımsak ve domatesli iç konularak yapılan zeytinyağlı yemek
-
[isim]
Bütün olarak kızartılmış ve ortası yarılmış patlıcanın içine soğan, sarımsak ve domatesli iç konularak yapılan zeytinyağlı yemek
- SİNEKKAYDI
-
-
[sıfat]
Özenle yapılmış (tıraş)
- "Her sabah siperlerde kan gövdeyi götürse sinekkaydı tıraşını olur, komutanına saygıda kusur etmez, efendiden bir genç..." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Özenle yapılmış (tıraş)
- KEDİYALADI
-
-
[isim]
Kadife veya tiftikten yapılmış bir ürünün yüzeyine verilen şekil
-
[isim]
Kadife veya tiftikten yapılmış bir ürünün yüzeyine verilen şekil
- KAZKANADI
-
-
[isim]
Güreşte hasmı arkadan ve yandan sarıp başını koltuk altına alarak elleri koltukları altından geçirdikten sonra sırtında veya ensesinde birleştirme biçimindeki oyun
- "Kimi baskın çıkar, kazkanadından çarpar." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Güreşte hasmı arkadan ve yandan sarıp başını koltuk altına alarak elleri koltukları altından geçirdikten sonra sırtında veya ensesinde birleştirme biçimindeki oyun
- KUŞKANADI
-
-
[isim]
Göz akı zarının göz bebeğine doğru bir ok ucu biçiminde ilerlemesi
-
[isim]
Göz akı zarının göz bebeğine doğru bir ok ucu biçiminde ilerlemesi
- KARYAĞDI
-
-
Üstünde beyaz benekler bulunan kumaş
-
Üstünde beyaz benekler bulunan kumaş
- KUMANDI
- ...
- BAKINDI
-
-
[ünlem]
"Bak hele, olacak şey mi?" anlamlarında şaşma bildiren bir söz
-
[ünlem]
"Bak hele, olacak şey mi?" anlamlarında şaşma bildiren bir söz
- ÇAMARDI
- ...
- ALINDI
-
-
[isim]
Para vb. bir şeyin teslim alındığını gösteren belge, makbuz
-
[isim]
Para vb. bir şeyin teslim alındığını gösteren belge, makbuz
- İBRADI
- ...
- SOYADI
-
-
[isim]
Herkesin ailece anılmasına yarayan öz adından sonraki adı, aile adı
- "Babası evvela soyadını Öz-Cengiz diye kaydettirmişti." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Herkesin ailece anılmasına yarayan öz adından sonraki adı, aile adı
- SINDI
-
-
[isim]
Makas
-
[isim]
Makas
- ÇANDI
-
-
[isim]
Çivisiz, birbirine geçirilme yöntemine göre kesilmiş hazır kereste
- "Evi, ahırı, samanlığı babadan kalma, çandı yani çivisiz yapılmış keresteler birbirine geçirilerek yapılmış." (Halide Edip Adıvar)
-
Tahta kapak veya tavan
-
[isim]
Çivisiz, birbirine geçirilme yöntemine göre kesilmiş hazır kereste
- DADI
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çocuk bakımı ile görevli kadın
- "Yaşlanınca torunlarına dadı olmuş bütün kadınların öçlerini almak istiyor gibiydi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Çocuk bakımı ile görevli kadın
- CADI
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Geceleri dolaşarak insanlara kötülük ettiğine inanılan hortlak
-
Kötülük yaparak başkalarına zarar veren kadın
-
Çok güzel göz
-
[isim]
Geceleri dolaşarak insanlara kötülük ettiğine inanılan hortlak
- ALDI
-
-
"söylemeye başladı" anlamında kullanılan bir söz
- "Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." (Necati Cumalı)
- "Uykuysa, uyumak bir marifetse al uykuyu diyerek akşama kadar uyudum." (Tarık Buğra)
- "Al sana bir bela daha!"
- "Al takke ver külah, kırsal kesimi çocuğunu okutmanın yararına inandırdık." (Atilla İlhan)
-
"söylemeye başladı" anlamında kullanılan bir söz
- GIDI
- ...
- KADI
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanzimat'a kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları
-
[isim]
Tanzimat'a kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları