Başında döv olan 33 kelime var. Döv ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde döv olan kelimeler listesine ya da sonu döv ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında döv bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DÖVDÜRTÜLMEK
DÖVDÜRTÜLME, DÖVDÜRÜLMEK, DÖVÜLGENLİK, DÖVÜŞKENLİK, DÖVÜŞTÜRMEK
DÖVDÜRTMEK, DÖVDÜRÜLME, DÖVMECİLİK, DÖVÜŞÇÜLÜK, DÖVÜŞTÜRME
DÖVDÜRMEK, DÖVDÜRTME, DÖVİZZEDE
DÖVDÜRME, DÖVMELİK, DÖVÜLGEN, DÖVÜLMEK, DÖVÜNMEK, DÖVÜŞKEN, DÖVÜŞMEK
DÖVMECİ, DÖVÜLME, DÖVÜLÜŞ, DÖVÜNME, DÖVÜNÜŞ, DÖVÜŞÇÜ, DÖVÜŞME
DÖVMEK
DÖVEÇ, DÖVİZ, DÖVME, DÖVÜŞ
D V Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ÖD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÖVDÜRTÜLMEK
-
-
[-e]
Birine dövdürülmek
-
[-e]
Birine dövdürülmek
- DÖVDÜRÜLMEK
-
-
[nsz]
Dövme işi yaptırılmak
-
[nsz]
Dövme işi yaptırılmak
- DÖVÜŞKENLİK
-
-
[isim]
Dövüşken olma durumu
-
[isim]
Dövüşken olma durumu
- DÖVÜŞTÜRMEK
-
-
[-i]
Dövüşmelerini sağlamak
-
[-i]
Dövüşmelerini sağlamak
- DÖVDÜRTÜLME
-
-
[isim]
Dövdürtülmek işi
-
[isim]
Dövdürtülmek işi
- DÖVÜLGENLİK
-
-
[isim]
Madenin dövülgen olma niteliği
-
[isim]
Madenin dövülgen olma niteliği
- DÖVÜŞÇÜLÜK
-
-
[isim]
Dövüşçü olma durumu
-
[isim]
Dövüşçü olma durumu
- DÖVMECİLİK
-
-
[isim]
Dövme yapma işi
-
[isim]
Dövme yapma işi
- DÖVDÜRÜLME
-
-
[isim]
Dövdürülmek işi
-
[isim]
Dövdürülmek işi
- DÖVDÜRTMEK
-
-
[-e]
Dövdürme işini yaptırmak
-
Dövme yaptırmak
-
[-e]
Dövdürme işini yaptırmak
- DÖVÜŞTÜRME
-
-
[isim]
Dövüştürmek işi
-
[isim]
Dövüştürmek işi
- DÖVİZZEDE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bankalara herhangi bir şey almak için dövizle borçlanıp borcunu ödeyemeyerek edindiği malı yok pahasına elinden çıkarmak zorunda kalan kimse
-
[isim]
Bankalara herhangi bir şey almak için dövizle borçlanıp borcunu ödeyemeyerek edindiği malı yok pahasına elinden çıkarmak zorunda kalan kimse
- DÖVDÜRTME
-
-
[isim]
Dövdürtmek işi
-
[isim]
Dövdürtmek işi
- DÖVDÜRMEK
-
-
[-i]
Dövme işini yaptırmak
-
[-i]
Dövme işini yaptırmak
- DÖVDÜRME
-
-
[isim]
Dövdürmek işi
-
[isim]
Dövdürmek işi
- DÖVMELİK
-
-
[isim]
Mısır ve buğday dövmeye yarayan, yarma buğday yapan bir araç
-
[isim]
Mısır ve buğday dövmeye yarayan, yarma buğday yapan bir araç
- DÖVÜNMEK
-
-
[nsz]
Aşırı üzüntü, çaresizlik, pişmanlık duyarak çırpınmak, kendi kendini dövmek
- "Bir kadın dokuz çocukla bir viranenin içinde çırılçıplak kaldım diye dövünüyordu." (Aka Gündüz)
-
Çok üzülmek
- "Farsçayı öğrenmediğime dövünür dururum." (Nurullah ataç)
-
[nsz]
Aşırı üzüntü, çaresizlik, pişmanlık duyarak çırpınmak, kendi kendini dövmek
- DÖVÜLGEN
-
-
[sıfat]
Dövülerek levha durumuna geçebilen (maden)
-
[sıfat]
Dövülerek levha durumuna geçebilen (maden)
- DÖVÜŞKEN
-
-
[sıfat]
İyi dövüşen veya dövüşmeyi seven
- "Eski dövüşken gür sesli erkek Osmanoğulları tanınamıyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
İyi dövüşen veya dövüşmeyi seven
- DÖVÜŞMEK
-
-
[nsz]
Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak
- "Öyle yiğitçe, öyle gözünü daldan budaktan sakınmadan dövüşmüş, atına binip oradan uzaklaşmıştı." (Orhan Kemal)
-
[-le]
İki silahlı kuvvet çatışmak
-
Boks yapmak
-
[nsz]
Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak