Başında olan 7 harfli 44 kelime var. Dö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dö olan kelimeler listesine ya da sonu dö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında dö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ÖD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DÖPİYES

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Etek ceketten oluşan iki parçalı kadın giysisi

DÖŞENME

  1. [isim] Döşenmek işi

DÖVÜLÜŞ

  1. [isim] Dövülme işi veya biçimi

DÖVÜŞME

  1. [isim] Dövüşmek işi

DÖLLEME

  1. [isim] Döllemek işi, ilkah

DÖNÜLME

  1. [isim] Dönülmek işi veya durumu

DÖŞEMEK

  1. [-i] Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
  2. Kumaş, halı vb.ni bir yeri iyice örtecek biçimde sermek
    • "Yufkayı tepsiye döşedi. Salona halı döşedik."
  3. Bir ev veya dairenin oturulabilir duruma gelmesi için gerekli eşyayı oraya yerleştirmek
    • "On parça eşya ile döşeyip süslenmiş yaz evi..." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Boru, kablo vb. yerleştirmek
    • "Bir taraftan da raylarımızı döşüyorduk." (Falih Rıfkı Atay)

DÖKMECİ

  1. [isim] Dökümcü

DÖVÜNME

  1. [isim] Dövünmek işi

DÖŞETME

  1. [isim] Döşetmek işi

DÖVMECİ

  1. [isim] Kullanılmadan önce dövülmesi gereken maden filizlerini veya diğer maddeleri döven işçi
  2. Vücuda dövme yapan kimse

DÖRTGEN

  1. [isim] Dört kenarlı çokgen, dörtkenar
  2. [sıfat] Bu biçimde olan

DÖKÜNTÜ

  1. [isim] Dökülmüş, saçılmış şeyler
    • "Onlar kendi küfleri, kendi yırtık pırtıkları, kendi döküntüleriyle yaşayabiliyorlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Bir topluluktan geri kalmış kimseler
  3. Deniz yüzüne yakın, üzerinde dalgaların çatladığı kaya kümesi
  4. Kâğıtçılıkta üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan, genellikle tekrar hamur durumuna getirilen, yaş ve kuru biçimleri olan kâğıt veya karton artığı
  5. Değersiz, bayağı, ayak takımından olan kimse
    • "Meşrutiyete uygun yönetim, yurt hainlerinin döküntüleriyle kurulamaz." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  6. [sıfat] İşe yaramayan, değersiz, kötü, berbat
    • "Şoföre önce kentin en döküntü mahallelerinin adını söylediler." (Çetin Altan)
  7. Bazı hastalıklarda görülen çıban, leke, uçuk, kızarıklık vb. belirti
  8. Parçalanan taşların yamaç aşağı kayması, yuvarlanması, etekte birikmesiyle oluşan yer

DÖŞEMCİ

  1. [isim] Döşeyici, tesisatçı

DÖNERCİ

  1. [isim] Döner yapıp satan kimse

DÖŞEKLİ

  1. [sıfat] Döşeği olan
  2. [isim] Yalpası az olan yayvan gemi

DÖNÜŞLÜ

  1. [sıfat] Dönüşü olan
  2. Öznesi ile nesnesi bir olan, mutavaat

DÖŞENİŞ

  1. [isim] Döşenme işi veya biçimi

DÖVÜŞÇÜ

  1. [isim] Dövüşen kimse
    • "Son darbesini indirecek bir dövüşçü gibi toplandı." (Ömer Seyfettin)

DÖRTLÜK

  1. [sıfat] Dört taneden oluşmuş, dört tane alabilen
    • "Dörtlük cezve."
  2. [isim] Birbirine dik iki çap boyunca dörde bölünmüş dairenin her bir dilimi
  3. [isim] Dört dizelik bölümlerden oluşmuş şiir veya şiir parçası, kıta
  4. [isim] Birlik notanın dörtte biri uzunluğunda nota

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü