Sonunda cek olan 24 kelime var. CEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde cek olan kelimeler listesine ya da başında cek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BÜRÜMCEK, ÇÖĞÜNCEK, DEMİNCEK, GÖYNÜCEK, HEMENCEK
AİLECEK, BÜYÜCEK, ÇEKECEK, ÇİZECEK, DELECEK, ERİNCEK, GELECEK, GİYECEK, ÖRÜMCEK, SİLECEK, VERECEK, YİYECEK
EKECEK, GÜNCEK, İÇECEK, MERCEK
BÖCEK, EMCEK, EVCEK
C E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
CE, EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HEMENCEK
-
-
[zarf]
Çabucak
- "Bu pencerelerin çerçevelerinde gizli bir pencerecik saklıymış; dedikodu için hemencek açılıp kapatılabilecek bir kanat." (Selim İleri)
-
[zarf]
Çabucak
- ÇÖĞÜNCEK
-
-
[isim]
Dayanma noktası ortada olan kaldıraç, tahterevalli
-
[isim]
Dayanma noktası ortada olan kaldıraç, tahterevalli
- DEMİNCEK
-
-
[zarf]
Çok az önce
-
[zarf]
Çok az önce
- BÜRÜMCEK
-
-
[isim]
Koza gibi yumaklanmış şey
-
[isim]
Koza gibi yumaklanmış şey
- GÖYNÜCEK
- ...
- AİLECEK
-
-
[zarf]
Ailece
-
[zarf]
Ailece
- GELECEK
-
-
[isim]
Daha gelmemiş, yaşanacak zaman, istikbal, ati
- "Karakteri ve zekâsı gelecek için insana umut ışığı veriyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Zaman bakımından ileride olması, gerçekleşmesi beklenen, müstakbel
- "Kız, gelecek baharda yine geleceklerini müjdeledi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Daha gelmemiş, yaşanacak zaman, istikbal, ati
- ÇİZECEK
-
-
[isim]
Ağacı çizmeye yarayan, çember kesitli, ucu sivri ve ağaç saplı el aracı
-
[isim]
Ağacı çizmeye yarayan, çember kesitli, ucu sivri ve ağaç saplı el aracı
- DELECEK
-
-
[isim]
Delgeç
-
[isim]
Delgeç
- VERECEK
-
-
[isim]
Birine verilmesi gereken para, borç, alacak karşıtı
-
[isim]
Birine verilmesi gereken para, borç, alacak karşıtı
- BÜYÜCEK
-
-
[sıfat]
Biraz büyük, büyüğe yakın
- "Bir dostumuzun teklifiyle İstanbul'da büyücek bir memuriyet almıştık." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Biraz büyük, büyüğe yakın
- GİYECEK
-
-
[isim]
Giysi
-
[isim]
Giysi
- ERİNCEK
-
-
Tembel, üşenen
-
Tembel, üşenen
- SİLECEK
-
-
[isim]
Yıkandıktan sonra kurulanmak için kullanılır büyük havlu, hamam havlusu
-
Motorlu taşıtlarda ön camı silmeye, temizlemeye yarayan alet, silgeç
-
Evlerde ayakkabıları temizlemek için kapı önlerine konulan bez, keçe vb. şey, paspas
-
[isim]
Yıkandıktan sonra kurulanmak için kullanılır büyük havlu, hamam havlusu
- YİYECEK
-
-
[isim]
Yenmeye elverişli olan her şey
- "İçkiden yiyeceğe kadar her şeyi gemilere bu müessese temin ederdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Yenebilen
-
[isim]
Yenmeye elverişli olan her şey
- ÖRÜMCEK
-
-
[isim]
Örümcekler takımından, ince bir ağ kurarak küçük böcekleri avlayan eklemli bir hayvan (Aranea)
- "Köşede bir örümcek, ince ipliklerini tavandan duvara atarak ağını örüyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bu hayvanın ördüğü ağ
-
Yürüteç
-
[isim]
Örümcekler takımından, ince bir ağ kurarak küçük böcekleri avlayan eklemli bir hayvan (Aranea)
- ÇEKECEK
-
-
[isim]
Ayakkabı ile topuk arasına sokularak ayağın ayakkabıya kolay girmesini sağlayan, maden, boynuz veya plastik maddeden yapılmış alet
-
[isim]
Ayakkabı ile topuk arasına sokularak ayağın ayakkabıya kolay girmesini sağlayan, maden, boynuz veya plastik maddeden yapılmış alet
- İÇECEK
-
-
[isim]
İçilen her şey, meşrubat
- "Burada yiyecek, içecek her şey var."
-
[sıfat]
İçilmeye elverişli
-
[isim]
İçilen her şey, meşrubat
- EKECEK
-
-
[isim]
Tohum
-
[isim]
Tohum
- MERCEK
-
-
[isim]
İçinden geçen paralel ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran veya birbirinden uzaklaştıran, camdan veya ışık kırıcı herhangi bir maddeden yapılmış, genellikle küresel yüzeylerle sınırlanmış saydam cisim, adese, lens
-
[isim]
İçinden geçen paralel ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran veya birbirinden uzaklaştıran, camdan veya ışık kırıcı herhangi bir maddeden yapılmış, genellikle küresel yüzeylerle sınırlanmış saydam cisim, adese, lens