Başında ce olan 7 harfli 42 kelime var. Ce ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ce olan kelimeler listesine ya da sonu ce ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ce bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CEMBİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir çeşit eğri kama, hançer
    • "Karşı taraf üstüne üşüşüp cembiye ile Türk çocuğunu parçaladılar." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Ağzı eğri bir tür Arap bıçağı

CEZAYİR
...
CEMADAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cansızlar, cansız varlıklar

CELEPÇİ
...
CEPLEME

  1. [isim] Ceplemek işi

CEDİTÇİ
...
CEVAPLI

  1. [sıfat] İçinde cevap bulunan, yanıtlı

CEDELCİ
...
CENDERE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pres
    • "Yanımızdaki kızı umursamadığımızı göstermek için kör olası bir gururla kendimizi cendereye soktuğumuz çağlar." (Haldun Taner)
  2. Manevi baskı

CEZERYE

  1. [isim] Ezilmiş havuç içine fındık, şeker vb. eklenerek yapılan bir tür tatlı

CEBERUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tanrı'nın her şeyin üstünde olan kudreti
    • "Sahibikâinat olan ceberut." (Tevfik Fikret)
  2. Tasavvufta Allah'a varmanın üçüncü basamağı
  3. Merhametsizlik, zorbalık
    • "Böyle ceberut sahibi firavunlar karşısında ağız açmak haddimize mi düşmüş." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. [sıfat] Acımasız, merhametsiz, zorba
    • "Ceberut hanım, hiçbir şeye izin vermiyordu ki!" (Atilla İlhan)

CEVİZLİ

  1. [sıfat] Cevizi olan, ceviz katılmış
    • "Cevizli tel kadayıfına gönül verene de rastlanıyor." (Sait Faik Abasıyanık)

CEVAHİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Elmas, yakut vb. değerli taşlar, mücevher
    • "Bunların bazısının cevahirle süslenmiş mineli kapakları bulunur." (Abdülhak Şinasi Hisar)

CERRAHİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Cerrahlıkla ilgili
  2. [isim] Hekimliğin, ameliyatla tedavi yapan dalı
    • "Beyin cerrahisi."

CELALLİ

  1. [sıfat] Sert ve öfkeli (kimse)
    • "İyi ve memnun zamanlarında ne kadar nazikse sıkıldığı, kızdığı vakit de o kadar celalli ve kaba olurdu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Coşkun
    • "Bir vakitler kükreyip taşan celalli bir nehirmiş." (Haldun Taner)
  3. Hırçın

CESURCA

  1. [sıfat] Cesura yakışan
    • "O zamanlar bu gerçekten cesurca, üstelik fazla atak bir adımdı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. [zarf] Cesura yakışan biçimde, cesur gibi, cesaretle, yüreklice, yiğitçe, cesurane

CEZASIZ

  1. [sıfat] Cezaya çarptırılmamış, cezalandırılmamış

CEBRİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yazgıcılık

CERAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İrin
  2. Yara

CEFASIZ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü