Başında ce olan 6 harfli 35 kelime var. Ce ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ce olan kelimeler listesine ya da sonu ce ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ce bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CEFALI
-
-
[sıfat]
Sıkıntı, eziyet çekilen
- "Bedia için hazin ve cefalı bir hayat başladı." (Peyami Safa)
-
Sıkıntıya, eziyete katlanmış veya katlanan
-
[sıfat]
Sıkıntı, eziyet çekilen
- CEVABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cevap niteliğinde olan
- "Cevabi nota, cevabi yazı."
-
[sıfat]
Cevap niteliğinde olan
- CEBELİ
-
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, savaş sırasında tımar, zeamet sahiplerinin dirlikleri oranına göre yanlarında götürmekle yükümlü bulundukları atlı asker
-
Aynı dönemde illerdeki atlı inzibat kuvveti
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, savaş sırasında tımar, zeamet sahiplerinin dirlikleri oranına göre yanlarında götürmekle yükümlü bulundukları atlı asker
- CEBBAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kudret sahibi Tanrı
-
[sıfat]
Becerikli, açıkgöz (kadın)
-
Zorlayıcı, zorba
-
[isim]
Kudret sahibi Tanrı
- CELALİ
- ...
- CEPKEN
-
-
[isim]
Kolları yırtmaçlı ve uzun, harçla işlenmiş bir tür kısa, yakasız üst giysisi
- "Cepkenini, damalı mintanını çıkarmış, kolalı gömleğine kravatını bağlıyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Kolları yırtmaçlı ve uzun, harçla işlenmiş bir tür kısa, yakasız üst giysisi
- CEMEVİ
-
-
[isim]
Alevilerin toplanma yeri
-
[isim]
Alevilerin toplanma yeri
- CEBECİ
-
-
[isim]
Yeniçeri ordusunda silah yapan, onaran ve bakımı ile görevli bulunan, savaşta ordunun silah ve cephanesini ulaştıran yaya kapıkulu ocaklarından bir sınıf asker
-
[isim]
Yeniçeri ordusunda silah yapan, onaran ve bakımı ile görevli bulunan, savaşta ordunun silah ve cephanesini ulaştıran yaya kapıkulu ocaklarından bir sınıf asker
- CEVVAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Davranışları çabuk ve kesin olan
- "Cevval çocuk."
- "Cevval zekâ."
-
[sıfat]
Davranışları çabuk ve kesin olan
- CERRAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ameliyat yapan uzman hekim, operatör
-
Önemsiz yaraları iyileştiren kimse
-
[isim]
Ameliyat yapan uzman hekim, operatör
- CELLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüm cezasına çarptırılanları öldürmekle görevli olan kimse
-
[sıfat]
Acımasız, katı yürekli, kolaylıkla suç işleyen, zalim
-
[isim]
Ölüm cezasına çarptırılanları öldürmekle görevli olan kimse
- CEVİZİ
- ...
- CEVHER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin özü, maya, gevher
- "Şu kuvvetin, cevherin sırrını öğrenmek için soruyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Sofrada biraz fazla kaçırdığı şarabın ateşiyle daha saatlerce cevherler yumurtlayacaktı." (Ömer Seyfettin)
-
Değerli süs taşı, mücevher
-
İyi yetenek
- "Avrupa aristokratı, cevheri tükenmeye yüz tutmuş bir insandır." (Peyami Safa)
-
Töz
-
[isim]
Bir şeyin özü, maya, gevher
- CENTER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız merkez
-
[isim]
Bakınız merkez
- CEYLAN
-
Kelime Kökeni : Moğolca
-
[isim]
Çift parmaklılardan, boynuzlugiller familyasından, çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile tanınan, ince bacaklı, zarif, memeli hayvan, ahu, gazal (Gazella dorcas)
-
[isim]
Çift parmaklılardan, boynuzlugiller familyasından, çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile tanınan, ince bacaklı, zarif, memeli hayvan, ahu, gazal (Gazella dorcas)
- CEMAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir imama uyup namaz kılan kişiler
-
İnsan kalabalığı, topluluk
- "Sonra, dağılmayan, etrafını saran cemaate dönüyor." (Tarık Buğra)
-
Bir dinden veya bir soydan olanların topluluğu
- "Önde Rum patriği, arkada bütün cemaatlerin patrikleri, hepsi sırma esvaplı ve altın taçlı, sopalarını taşa vurarak mezarın etrafını tavaf ettiler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir imama uyup namaz kılan kişiler
- CENAZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü
-
Ölü, ölmüş kimse
- "Evden iki sene içinde üç cenaze çıkmıştı." (Peyami Safa)
-
Cenaze töreni
-
[isim]
Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü
- CETVEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğru çizgileri çizmeye yarayan, dereceli veya derecesiz, tahtadan, plastikten, madenden yapılmış araç, çizgilik
-
Liste, çizelge
- "O, masanın üzerinden kaptığı cetvele üç tane sıfırı yapıştırmıştı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Doğru çizgileri çizmeye yarayan, dereceli veya derecesiz, tahtadan, plastikten, madenden yapılmış araç, çizgilik
- CERRAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çekici, sürükleyici
-
[isim]
Zorla para alan kimse
-
[isim]
Savaş araçlarıyla donatılmış kalabalık ordu
-
[isim]
Dilenci
-
[sıfat]
Çekici, sürükleyici
- CEMİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gönül alıcı davranış
- "Binecekleri vapur, Konsolosa fevkaladeden bir cemile olarak o turda, pruva direğine Türk bayrağı çekiyordu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Güzel (kadın)
-
[isim]
Gönül alıcı davranış