Başında canl olan 23 kelime var. Canl ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde canl olan kelimeler listesine ya da sonu canl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında canl bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
CANLANDIRABİLME, CANLANDIRICILIK, CANLANDIRIVERME
CANLANDIRILMAK
CANLANABİLMEK, CANLANDIRILIŞ, CANLANDIRILMA, CANLANIVERMEK
CANLANABİLME, CANLANDIRICI, CANLANDIRMAK, CANLANIVERME
CANLANDIRIM, CANLANDIRIŞ, CANLANDIRMA
CANLICILIK
CANLANMAK
CANLANIŞ, CANLANMA, CANLILIK
CANLICI
CANLAR
CANLI
A C L N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
CAN, LAN, NAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AN, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CANLANDIRABİLME
-
-
[isim]
Canlandırabilmek işi
-
[isim]
Canlandırabilmek işi
- CANLANDIRICILIK
-
-
[isim]
Canlandırıcı olma durumu
-
[isim]
Canlandırıcı olma durumu
- CANLANDIRIVERME
-
-
[isim]
Canlandırıvermek işi
-
[isim]
Canlandırıvermek işi
- CANLANDIRILMAK
-
-
[nsz]
Canlandırma işine konu olmak
-
[nsz]
Canlandırma işine konu olmak
- CANLANDIRILIŞ
- ...
- CANLANIVERMEK
-
-
[nsz]
Çabucak canlanmak
-
[nsz]
Çabucak canlanmak
- CANLANDIRILMA
-
-
[isim]
Canlandırılmak işi
-
[isim]
Canlandırılmak işi
- CANLANABİLMEK
-
-
[nsz]
Canlanma imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Canlanma imkânı veya olasılığı bulunmak
- CANLANDIRICI
-
-
[isim]
Canlılık veren, canlılık kazandıran şey
-
Bir canlı resim veya şema filmi için hareketliliği sağlayan tek tek resimleri yapan sanatçı
-
Otel, tatil köyü vb. turistik yerlerde konukları eğlendirmek için çeşitli oyunlar, gösteriler yapan kimse, animatör
-
[isim]
Canlılık veren, canlılık kazandıran şey
- CANLANIVERME
-
-
[isim]
Canlanıvermek işi
-
[isim]
Canlanıvermek işi
- CANLANABİLME
-
-
[isim]
Canlanabilmek işi
-
[isim]
Canlanabilmek işi
- CANLANDIRMAK
-
-
[-i]
Canlanmasını sağlamak, canlanmasına yol açmak
-
Yaşatmak, birinin kılığına girmek
-
Canlılık, tazelik, dirilik getirmek
- "Güller tazelikleri, renkleri, biçimleriyle salonu canlandırmışlardı birden." (Cahit Uçuk)
-
Yoğunluk, etkinlik kazandırmak
- "Şu ocağı canlandır, sonra yanıma gel." (Refik Halit Karay)
-
Bir karakteri oynamak, ona kişilik vermek
-
[-i]
Canlanmasını sağlamak, canlanmasına yol açmak
- CANLANDIRIŞ
- ...
- CANLANDIRMA
-
-
[isim]
Canlandırmak işi
- "Küçük kafasında kendisini çağırtan ihtiyar kadının hayalini canlandırmaya çalışıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Kişileştirme
-
Otel, tatil köyü vb. turistik yerlerde konukları eğlendirmek için çeşitli oyunlar, gösteriler yapma, animasyon
-
Tek tek resimleri veya hareketsiz cisimleri gösterim sırasında hareket duygusu verebilecek biçimde düzenleme ve filme aktarma işi, animasyon
-
Geçmiş bir olayın gelişmesini ve sonucunu aynı biçimde yansıtarak sunma
-
[isim]
Canlandırmak işi
- CANLANDIRIM
-
-
[isim]
Ortada kalan kalıntılarına göre bir eserin ana tasarısına uygun olarak yeniden çizimi
-
[isim]
Ortada kalan kalıntılarına göre bir eserin ana tasarısına uygun olarak yeniden çizimi
- CANLICILIK
-
-
[isim]
Olup bitenin, ruhlar alanının gizli güçleri tarafından yönetildiğine inanan ilkel anlayış, animizm
-
Bağımsız bir ruhsal varlığın insanda ve doğa nesnelerinde yerleşik olduğuna inanan ilkel dinî görüş
-
Tek ve aynı ruhun fikrî ve organik hayatın ilkesi olduğunu ileri süren öğreti
-
Çocukta bir düşünce biçimi olarak bütün cisimlerin canlı olduğuna inanma
-
[isim]
Olup bitenin, ruhlar alanının gizli güçleri tarafından yönetildiğine inanan ilkel anlayış, animizm
- CANLANMAK
-
-
[nsz]
Gücü artmak, diri duruma gelmek
- "Biraz oyalandıktan sonra canlanan parmaklarını beyaz tuşlarda koşturarak çalmaya başladı." (Peyami Safa)
-
[-de]
Depreşmek
- "Bir kere gözlerime baksanız anlardınız / Sizin için kalbimde canlanan emelleri." (Ncmettin Halil Onan)
-
[-den]
Geçmişte yaşanan bir olay veya durum yeniden hatırlanmak
- "Necati'nin o gün bir kere bile aklından geçmeyen bir isim, uzaklaşmış hatıraları arasından canlandı." (Peyami Safa)
-
Etkinliği artmak, hareketlilik kazanmak
-
[nsz]
Gücü artmak, diri duruma gelmek
- CANLANMA
-
-
[isim]
Canlanmak işi
-
[isim]
Canlanmak işi
- CANLANIŞ
-
-
[isim]
Canlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Canlanma işi veya biçimi
- CANLILIK
-
-
[isim]
Canlı olma durumu
-
Neşelilik, hareketlilik
- "Her girdikleri oyuna renk ve hareket, canlılık ve şaklabanlık katarlardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Canlı olma durumu