Sonunda ca olan 7 harfli 116 kelime var. CA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ca olan kelimeler listesine ya da başında ca olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OLGUNCA
-
-
[sıfat]
Olgun gibi, olguna benzer
-
[zarf]
Olgun gibi, olguna benzer bir biçimde
-
[sıfat]
Olgun gibi, olguna benzer
- KIZILCA
-
-
[sıfat]
Kızıla çalan, az kızıl
-
Aşırı derecede, kızıl
-
[isim]
Kızıla çalan bir çeşit buğday
-
[sıfat]
Kızıla çalan, az kızıl
- YOBAZCA
-
-
Yobaz bir biçimde
-
Yobaz bir biçimde
- TATLICA
-
-
Biraz tatlı, az tatlı
-
İçten, hoş, güzel
- "Hikâyemizi böyle tatlıca anlatışından onu kucaklamak içimden geçiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Hoş, yumuşak bir biçimde
- "Hükûmetin kendilerini okşayarak tatlıca yöneterek zararlarını hafifletmek yolundaki siyasisi artık geçersiz kalacaktı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Biraz tatlı, az tatlı
- TENHACA
-
-
[sıfat]
Kalabalık olmayan
- "Karar, o akşam için şehrin tenhaca, sakin bir lokantası kiralanarak sofrada verildi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Kalabalık olmayan
- UYGURCA
- ...
- ZIPIRCA
- ...
- MELUNCA
-
-
[sıfat]
Meluna yakışan, melun gibi
- "O bakışta hiç de melunca bir kandırma fikri gizlenemez." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
[sıfat]
Meluna yakışan, melun gibi
- KAYMACA
- ...
- KADINCA
-
-
[sıfat]
Kadın gibi, kadına benzer
-
Kadına yakışır biçimde
- "... susması daha kadınca, daha insanca olurdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Kadın gibi, kadına benzer
- SISKACA
- ...
- TABANCA
-
-
[isim]
Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silah
- "Biraz eğildikleri zaman cübbelerinin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür." (Falih Rıfkı Atay)
- "Tabancasına davranmaya vakit kalmadan sıkışıverdi kalabalığın ortasına." (Çetin Altan)
-
Boyacılıkta kullanılan, basınçlı hava yardımıyla boya püskürtmeye yarayan araç
-
[isim]
Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silah
- AKLINCA
-
-
[zarf]
Sandığına göre, düşünüşüne göre, umduğuna göre, aklı sıra
- "Allah'ı ileri sürerek kadınları ayartacak aklınca!" (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Sandığına göre, düşünüşüne göre, umduğuna göre, aklı sıra
- FİDANCA
- ...
- KAPANCA
-
-
[isim]
Küçük kapan
-
Düzen, hile
-
[isim]
Küçük kapan
- TOPLUCA
-
-
[sıfat]
Vücutça biraz dolgun
- "Topluca bir genç."
-
Toplu olarak
-
[sıfat]
Vücutça biraz dolgun
- ONLARCA
-
-
[sıfat]
Pek çok, çok sayıda
-
[zarf]
Onlara göre, onların düşüncesince
-
[sıfat]
Pek çok, çok sayıda
- ORTANCA
-
-
[sıfat]
Yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan
- "Hayriye Hanım bu evin ortanca kızı, daha kız sanılacak kadar taze görünen güzel bir kadın..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Büyüklük, irilik bakımından üç nesne arasında sondan veya baştan ikinci gelen
-
[sıfat]
Yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan
- SAKINCA
-
-
[isim]
Çekinilmesi, dikkatli olunması gereken, sakınmayı gerektiren durum, mahzur
- "Kabul etmekte bir sakınca yoktur." (Burhan Felek)
-
[isim]
Çekinilmesi, dikkatli olunması gereken, sakınmayı gerektiren durum, mahzur
- ANLAMCA
-
-
[zarf]
Anlam bakımından
-
[zarf]
Anlam bakımından