Başında olan 8 harfli 36 kelime var. Bü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bü olan kelimeler listesine ya da sonu bü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında bü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BÜZGÜSÜZ

  1. [sıfat] Büzgüsü olmayan

BÜSTİYER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bayanların ceket vb. kıyafetlerinin içinde kullanılan çarpıcı, göz alıcı, işlemeli kumaştan yapılmış askılı veya askısız üstlük

BÜROKRAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Devlet kurumlarında çalışan üst düzey yönetici
  2. Kırtasiyeci

BÜYÜLEME

  1. [isim] Büyülemek işi

BÜKÜLGEN

  1. [sıfat] Kolay eğilip bükülen
  2. Bükünlü

BÜRÜMCÜK

  1. [isim] Ham ipekten dokunmuş ince kumaş
    • "Ona, yakası daima açık ve yenleri bol bir bürümcük gömlek giydirdim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [sıfat] Bu kumaştan yapılmış
    • "Kadınları kırmızı canfesten şalvar ve bürümcük gömlek giyerler." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Ham ipekten yapılmış baş örtüsü

BÜKLÜMLÜ

  1. [sıfat] Büklümü olan

BÜYÜTKEN

  1. [sıfat] Büyümeye yol açan

BÜCÜRLÜK

  1. [isim] Bücür olma durumu

BÜYÜLTEÇ

  1. [isim] Fotoğraf ve resim büyültmeye, büyültüp basmaya yarayan aygıt, agrandisör

BÜZÜLMEK

  1. [nsz] Büzme işi yapılmak
    • "Sağ gözünün kuyruğu çiçek bozuğundan hafifçe büzülmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Ankara'ya kadar bir köşeye büzülüp kaldım." (Aka Gündüz)
  2. [-e] Korku, şaşkınlık, soğuk vb. etkenlerle bir kenara sinmek, bir kenara çekilmek
    • "Geniş hasırlı sofanın bir kenarına da biz büzülmüştük." (Falih Rıfkı Atay)

BÜTÜNLÜK

  1. [isim] Bütün olma durumu, tamamiyet
    • "Ulusal birlik adına dış politikadaki bütünlük tam olmalıydı." (Çetin Altan)

BÜTÜNCÜL

  1. [sıfat] Totaliter

BÜZÜŞMEK

  1. [nsz] Büzülerek alan hacmini küçültmek, kırışmak
  2. Kasılmak

BÜYÜTMEK

  1. [-i] Büyük duruma getirmek, genişletmek
  2. Yetiştirmek, bakmak
    • "Büyüt bu fidanı ey genç / Hazır yeşermişken." (Behçet Necatigil)
  3. Abartmak, mübalağa etmek
    • "Bir ara yine işi büyüttüğüne, hayale kapıldığına hükmetti." (Refik Halit Karay)

BÜRÜMCEK

  1. [isim] Koza gibi yumaklanmış şey

BÜKTÜRME

  1. [isim] Büktürmek işi

BÜKÜMSÜZ

  1. [sıfat] Bükülmemiş olan, bükümü olmayan

BÜRÜNMEK

  1. [-e] Bürüme işine konu olmak
    • "Dağ başı sise büründü."
  2. Sarınmak, örtünmek
    • "Annem, babaannem, halalarım çarşaflarına bürünmüşlerdi." (Orhan Kemal)
  3. Bir görünüşe girmek
    • "Unutmak istediğim eski kimliğime bürünüvermiştim." (Orhan Pamuk)

BÜKÜKLÜK

  1. [isim] Bükük olma durumu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü