Başında bü olan 7 harfli 34 kelime var. Bü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bü olan kelimeler listesine ya da sonu bü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÜRGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bürgüsü olan
- "Islak kayanın ardına sinmiş, bürgülü bir kadınla yan yana oturuyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bürgüsü olan
- BÜYÜSEL
-
-
[sıfat]
Büyü ile ilgili olan
-
[sıfat]
Büyü ile ilgili olan
- BÜRÜKLÜ
- ...
- BÜRÜYÜŞ
-
-
[isim]
Bürüme işi veya biçimi
-
[isim]
Bürüme işi veya biçimi
- BÜYÜTÜŞ
-
-
[isim]
Büyütme işi veya biçimi
-
[isim]
Büyütme işi veya biçimi
- BÜYÜTME
-
-
[isim]
Büyütmek işi
-
Birisi tarafından yetiştirilmiş kimse
- "O, filancanın büyütmesidir."
-
Uzakta duran cisimlere dürbün vb. bir araçla bakıldığında cismi gören açının çıplak gözle bakıldığı zamanki açıya oranı
-
[isim]
Büyütmek işi
- BÜZÜŞÜK
-
-
[sıfat]
Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüş olan, büzüşmüş
-
Kırışık
-
[sıfat]
Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüş olan, büzüşmüş
- BÜYÜKSÜ
-
-
[sıfat]
Büyüğü andıran, büyüğe benzeyen, büyük gibi
- "Haspanın gülümseyişi bile büyüksü." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Büyüğü andıran, büyüğe benzeyen, büyük gibi
- BÜKÜNTÜ
-
-
[isim]
Bükme sonucu oluşan biçim veya iz
-
Bağırsakta olan ağrı
-
Dönemeç, viraj
-
[isim]
Bükme sonucu oluşan biçim veya iz
- BÜYÜCEK
-
-
[sıfat]
Biraz büyük, büyüğe yakın
- "Bir dostumuzun teklifiyle İstanbul'da büyücek bir memuriyet almıştık." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Biraz büyük, büyüğe yakın
- BÜYÜTEÇ
-
-
[isim]
Cisimleri büyüterek gösteren alet, pertavsız
- "Büyüteç, teleskoba girdi, bize küçüklüğümüzü; mikroskoba girdi, büyüklüğümüzü öğretti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Cisimleri büyüterek gösteren alet, pertavsız
- BÜKÜNME
-
-
[isim]
Bükünmek işi
-
[isim]
Bükünmek işi
- BÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Bükülmüş olan, bükümü olan
-
[sıfat]
Bükülmüş olan, bükümü olan
- BÜRÜMEK
-
-
[-i]
Sarmak, kaplamak, örtmek, basmak, istila etmek
- "Tarlayı otlar bürümüştü." (Nabizade Nazım)
-
Çok, güçlü etkilemek
- "Bir kötümserlik bürümüş sizin içinizi." (Nurullah ataç)
-
[-i]
Sarmak, kaplamak, örtmek, basmak, istila etmek
- BÜZGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Büzgüsü olan, büzülerek dikilmiş olan
- "Büzgüleri gevşetti ve keseyi sağ eliyle altından tutarak..." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Büzgüsü olan, büzülerek dikilmiş olan
- BÜNYECE
-
-
[zarf]
Bünye olarak, bünye bakımından
- "Bünyece hayli zayıf, görünüşü marazi." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Bünye olarak, bünye bakımından
- BÜRÜNÜŞ
-
-
[isim]
Bürünme işi veya biçimi
-
[isim]
Bürünme işi veya biçimi
- BÜYÜMEK
-
-
[nsz]
Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek
- "Büyür güzellikleri, vücutları, kısmetleri çocuklar uyurken." (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
- "Küçücük gözlü, çokbilmiş suratlı, büyümüş de küçülmüş, kavruk bir oğlandı." (Haldun Taner)
-
Yetişmek
- "İhtiyar Süleyman Çavuşun ellerinde büyüdüm." (Aka Gündüz)
-
Yaşı artmak, yaşlanmak
- "Fakat büyüdükçe o kadar sevdiği bu oyunlara veda etmek lazım gelecekti." (Ömer Seyfettin)
-
Artmak, güçlenmek, şiddeti artmak
- "İkinci de okuduktan sonra kavga büyüdü." (Memduh Şevket Esendal)
-
Sayıca artmak
-
Genişlemek
- "Barbarosların ülkesi büyüdükçe büyüyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Önem ve değer kazanmak
- "Türklük ülküsünün biraz daha köklendiğini, büyüdüğünü, yeşerdiğini duyarız." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[nsz]
Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek
- BÜTÜNCE
- ...
- BÜĞELEK
-
-
[isim]
Büve
-
[isim]
Büve