Başında bu olan 9 harfli 53 kelime var. Bu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bu olan kelimeler listesine ya da sonu bu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BUKALEMUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bukalemungillerden, 20-30 cm boyunda, renk değiştirmesiyle ünlü sürüngen türü, kaya keleri (Chamaeleo chamaeleon)
-
Davranışını, görüşünü çıkarına göre değiştiren kimse
-
[isim]
Bukalemungillerden, 20-30 cm boyunda, renk değiştirmesiyle ünlü sürüngen türü, kaya keleri (Chamaeleo chamaeleon)
- BULGURLUK
-
-
Bulgur yapmaya elverişli
- "Bulgurluk buğday."
-
Bulgur yapmaya elverişli
- BULGULAMA
-
-
[isim]
Bulgulamak işi
-
Yeni olayları ve bilgileri bulma yöntemi ve öğretisi
-
[isim]
Bulgulamak işi
- BUDİSTLİK
- ...
- BURUNLAMA
-
-
[isim]
Burunlamak işi
-
[isim]
Burunlamak işi
- BUDALALIK
-
-
[isim]
Budala olma durumu
- "Bir hafta, on gün kimse bu işin bir budalalık, bir delilik olduğunu anlayamadı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Budalaca yapılan iş
- "Çok zeki olduğundan budalalığı bağışlamaz, alaya alır, bazen bir kişinin veya bir olayın gülünç yanlarını abartır." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Budala olma durumu
- BURALILIK
- ...
- BURKULMAK
-
-
[nsz]
Burkma işine konu olmak
-
Üzüntü duymak
- "Hayatımızda bozukluğunu, yokluğunu içlerimiz burkularak duyduğumuz ne vardır ki millî şuur eksikliğinden gelmesin?" (Orhan Seyfi Orhon)
-
Kol, parmak vb. birdenbire kendi eklemi üzerinde dönmek, bir zorlanma sonucunda incinmek
- "Kadınlar korktular, ayaklarında mutfak takunyaları burkularak bahçeye koştular." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Burkma işine konu olmak
- BULANIKÇA
-
-
[sıfat]
Biraz bulanık olan, çok duru olmayan
- "Yıkanmak için kırık küvete boşalttığı bulanıkça suya baktı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Biraz bulanık olan, çok duru olmayan
- BUĞULANMA
-
-
[isim]
Buğulanmak işi
- "Zaten manzarayı bozuk ve dumanlı gösteren yalnız camların buğulanması değil..." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Buğulanmak işi
- BURUNDİLİ
- ...
- BULAŞIKÇI
-
-
[isim]
İşi kirli kapları yıkamak olan kimse
-
[isim]
İşi kirli kapları yıkamak olan kimse
- BUZDOLABI
-
-
[isim]
Yiyecek, içecek vb.ni soğuk olarak saklamaya yarayan, motorla çalışan dolap, soğutucu, frijider
- "Turgut buzdolabından biraları çıkardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yiyecek, içecek vb.ni soğuk olarak saklamaya yarayan, motorla çalışan dolap, soğutucu, frijider
- BUTAFORCU
-
-
[isim]
Oyun için gerekli sahne eşyasını yapan uzman
-
[isim]
Oyun için gerekli sahne eşyasını yapan uzman
- BULUŞULMA
-
-
[isim]
Buluşulmak işi
-
[isim]
Buluşulmak işi
- BURSLULUK
- ...
- BURGULAMA
-
-
[isim]
Burgulamak işi
-
[isim]
Burgulamak işi
- BULUVERME
-
-
[isim]
Buluvermek işi
-
[isim]
Buluvermek işi
- BUNALTICI
-
-
[sıfat]
Boğucu, sıkıcı, sıkıntı veren
- "Tartışma koyulaşıp salonun havası hepsine bunaltıcı geldi mi pencereler açılıyor." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Boğucu, sıkıcı, sıkıntı veren
- BURKUKLUK
- ...