Başında bu olan 8 harfli 73 kelime var. Bu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bu olan kelimeler listesine ya da sonu bu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BUZCULUK
-
-
[isim]
Buzcunun işi veya mesleği
-
[isim]
Buzcunun işi veya mesleği
- BURGUSUZ
-
-
[sıfat]
Burgusu olmayan
-
Burgulanmamış olan
-
[sıfat]
Burgusu olmayan
- BUNCAĞIZ
-
-
[sıfat]
Bu kadar, bu kadarcık
-
Bu zavallı, bu küçücük
- "Buncağızlar henüz ilk aşk aşamasında." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bu kadar, bu kadarcık
- BUDAKSIZ
-
-
[sıfat]
Budağı bulunmayan (ağaç vb.)
-
[sıfat]
Budağı bulunmayan (ağaç vb.)
- BULAŞICI
-
-
[sıfat]
Birinden başkasına geçen, bulaşan, sâri
-
[sıfat]
Birinden başkasına geçen, bulaşan, sâri
- BULDURMA
-
-
[isim]
Buldurmak işi
-
[isim]
Buldurmak işi
- BULANMAK
-
-
[-e]
Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak
- "Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Duruluğunu yitirmek
- "Havuz bulandı."
-
[nsz]
Parlaklığını ve açıklığını yitirmek
- "Hava bulandı."
-
[nsz]
Mide bulantısı olmak
-
[nsz]
Karışmak
- "Köylünün bu habere zihni bulandı." (Aka Gündüz)
-
[-e]
Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak
- BUYDURMA
-
-
[isim]
Buydurmak işi
-
[isim]
Buydurmak işi
- BULAŞKAN
-
-
[sıfat]
Bulaştığı yerden kolay temizlenemeyen, yapışkan
-
Sataşma, kavga etme alışkanlığı olan
-
[sıfat]
Bulaştığı yerden kolay temizlenemeyen, yapışkan
- BURUŞMAK
-
-
[nsz]
Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve katlamalar olmak
- "Daralmış, buruşmuş sof ceketi, uzamış sakalıyla işportacı Yahudilere dönmüş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ağızda kekrelik duymak
-
Tiksinmek, hoşlanmamak
- "Gördüklerimden yalnız yüzüm değil, içim de buruşuyor." (Aka Gündüz)
-
[nsz]
Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve katlamalar olmak
- BUNCADIR
- ...
- BUNGALOV
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hindistan'da tek katlı, genellikle tahtadan yapılmış, veranda ile çevrili ev
- "Onun hafıza ve hatırasında artık Seylan yaylasındaki kırmızı bungalov yok." (Refik Halit Karay)
-
Genellikle tahtadan yapılmış, tek katlı ev
-
[isim]
Hindistan'da tek katlı, genellikle tahtadan yapılmış, veranda ile çevrili ev
- BUĞDAYSI
-
-
[sıfat]
Buğdayı andıran, buğdaya benzeyen, buğday gibi
- "Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı." (Ahmet Muhip Dranas)
-
[sıfat]
Buğdayı andıran, buğdaya benzeyen, buğday gibi
- BUDUNSAL
-
-
[sıfat]
Etnik
-
[sıfat]
Etnik
- BURDURMA
-
-
[isim]
Burdurmak işi
-
[isim]
Burdurmak işi
- BURKULUŞ
- ...
- BUNCACIK
- ...
- BUHURLUK
-
-
[isim]
İçinde tütsü için kullanılan maddeler yakılan kap
-
[isim]
İçinde tütsü için kullanılan maddeler yakılan kap
- BULDOZER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Önündeki geniş bıçakla toprağı sıyırıp kaldıran, tekerlekli veya paletli bir yol makinesi, yoldüzler
- "Yıkma makineleri, buldozerler durmadan bir yerler kazmakta." (Haldun Taner)
-
[isim]
Önündeki geniş bıçakla toprağı sıyırıp kaldıran, tekerlekli veya paletli bir yol makinesi, yoldüzler
- BUZULSUZ
-
-
[sıfat]
Buzulu olmayan
-
[sıfat]
Buzulu olmayan