Başında bu olan 6 harfli 52 kelime var. Bu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bu olan kelimeler listesine ya da sonu bu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BURÇAK
-
-
[isim]
Baklagillerden, taneleri hayvan yemi olarak kullanılan yıllık bir yem bitkisi (Vicia ervilia)
-
Bu bitkinin mercimeğe benzeyen ve genellikle hayvan yemi olarak kullanılan tanesi
-
[isim]
Baklagillerden, taneleri hayvan yemi olarak kullanılan yıllık bir yem bitkisi (Vicia ervilia)
- BUNLAR
-
-
[zamir]
Bu zamirinin çokluk biçimi
- "Bunlar, diyorum, bu saydığım şeyler nedir?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[zamir]
Bu zamirinin çokluk biçimi
- BULADA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Büyük piliç
-
[isim]
Büyük piliç
- BURALI
-
-
[isim]
Bu memleketli, bu yerin halkından olan kimse
- "Siz buralıya benzemiyorsunuz." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bu memleketli, bu yerin halkından olan kimse
- BUHRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bunalım, bunluk, kriz
- "Üç gecedir gelmiyor, o kadar buhran içindeyim ki." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bunalım, bunluk, kriz
- BURGAÇ
-
-
[isim]
Girdap
- "Güldükçe esmer yanağında açılan gamze, bir burgaç gibi." (Çetin Altan)
-
[isim]
Girdap
- BUZUKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bağlamaya benzer, bozuk düzen çalınan bir Yunan çalgısı
-
[isim]
Bağlamaya benzer, bozuk düzen çalınan bir Yunan çalgısı
- BUNSUZ
-
-
[zarf]
Bu olmaksızın
-
[zarf]
Bu olmaksızın
- BUKAĞI
-
-
[isim]
Ağır cezalıların ayaklarına takılıp ucuna pranga bağlanan demir halka
- "Bukağılı Babanın başı ucunda düşman zindanında taşıdığı bukağılar vardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kaçmaması için hayvanların ayağına takılan zincir, demir köstek
-
[isim]
Ağır cezalıların ayaklarına takılıp ucuna pranga bağlanan demir halka
- BUZLUK
-
-
[isim]
Yiyecek ve içecekleri soğutarak saklamak için kullanılan, buzla soğutulan kap veya dolap
-
Buzdolabının içinde buz yapan bölme
-
[isim]
Yiyecek ve içecekleri soğutarak saklamak için kullanılan, buzla soğutulan kap veya dolap
- BUMBAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kalın bağırsağı
-
Bu bağırsağa ciğer, kıyma, pirinç veya bulgur doldurularak yapılan yemek
- "Bumbar dolması."
-
Soğuğun girmesini önlemek için kapı ve pencere aralıklarına takılan, içi pamuk dolu, uzun bez kılıf
-
[isim]
Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kalın bağırsağı
- BUYRUK
-
-
[isim]
Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman
-
Egemenlik
- "Birinin buyruğunda yaşamak."
-
[isim]
Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman
- BURKMA
-
-
[isim]
Burkmak işi
-
[isim]
Burkmak işi
- BULMAK
-
-
[-i]
Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak
- "Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir şeyi elde etmek
-
Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek
- "Paramı buldum."
-
Varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek
- "Şu kuvvetin, cevherin sırrını bulmaya çalışıyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İlk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek
-
İstenilen şeye kavuşmak, nail olmak
- "Kadınlık namına düşündüğüm şeylerin hiçbirini karımda bulamadım." (Ömer Seyfettin)
-
Bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak
- "Böylece yılın ortasını bulduk." (Refik Halit Karay)
-
Herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak
- "Ben de bunu akıllıca buldum." (Memduh Şevket Esendal)
-
Seçmek, uygun saymak
- "Bazen onlara yeni ve güzel kıyafetler buluyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Sağlamak, temin etmek
- "Sen otur ye, ben yatarken, kendim bir şeyler bulur, yerim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Kabahat, suç, kusur yüklemek
- "Bana kabahat bulma, ben böyle olacağını vaktiyle söylemiştim."
-
[nsz]
Cezaya uğramak
- "Eden bulur."
-
Hatırlamak
- "Bir türlü bulamadım caminin ismini dersem inanır mısınız?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak
- BUYURU
-
-
[isim]
Buyruk, emir
-
[isim]
Buyruk, emir
- BULAŞI
- ...
- BUDİZM
- ...
- BUMBUZ
-
-
[sıfat]
Çok soğuk
-
[sıfat]
Çok soğuk
- BULGUR
-
-
[isim]
Kaynatılıp kurutulduktan ve kabuğu çıkarıldıktan sonra kırılan buğday
-
Sert ve ufak taneler durumunda yağan kar, ebebulguru
-
[isim]
Kaynatılıp kurutulduktan ve kabuğu çıkarıldıktan sonra kırılan buğday
- BULDOK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Köpekgillerden, burnu basık, alt çenesi üsttekinden uzun, iri ve güçlü bir köpek türü (Canis familiaris molosus hibernicus)
-
[isim]
Köpekgillerden, burnu basık, alt çenesi üsttekinden uzun, iri ve güçlü bir köpek türü (Canis familiaris molosus hibernicus)