Başında bu olan 6 harfli 52 kelime var. Bu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bu olan kelimeler listesine ya da sonu bu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında bu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BURKMA

  1. [isim] Burkmak işi

BURSLU

  1. [sıfat] Burs alan, bursu olan

BURALI

  1. [isim] Bu memleketli, bu yerin halkından olan kimse
    • "Siz buralıya benzemiyorsunuz." (Peyami Safa)

BUZUKİ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bağlamaya benzer, bozuk düzen çalınan bir Yunan çalgısı

BUYMAK

  1. [nsz] Çok üşümek
  2. Soğuktan donarak ölmek

BULVAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Şehir içinde ağaçlı, geniş cadde
    • "İki tarafı ağaçlık bir geniş bulvardan geçiyor, mütemadiyen gidiyorduk." (Refik Halit Karay)

BURHAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kanıt
  2. Belgit

BULDOK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Köpekgillerden, burnu basık, alt çenesi üsttekinden uzun, iri ve güçlü bir köpek türü (Canis familiaris molosus hibernicus)

BURADA

  1. [zarf] Bu yerde
    • "Bu biraz kalın ve çekici sesi ilk defa yine burada duymuştu." (Halide Edip Adıvar)

BUNMAK

  1. [nsz] Beğenmemek, azımsamak, küçümsemek

BUYRUK

  1. [isim] Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman
  2. Egemenlik
    • "Birinin buyruğunda yaşamak."

BUTLAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Batıl olma durumu
  2. Geçersizlik, hükümsüzlük
  3. Yanlışlık, haksızlık

BUNSUZ

  1. [zarf] Bu olmaksızın

BUUTLU

  1. [sıfat] Boyutu olan

BUZAĞI

  1. [isim] Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu
    • "Her tarafta buzağılar, köpekler ve tavuklar dolaşıyor." (Refik Halit Karay)

BUĞULU

  1. [sıfat] Üzerinde buğu bulunan, buğulanmış
    • "Güneş sanki buğulu bir tülbendin arkasına saklanmış, alev alev." (Atilla İlhan)
  2. Yaşlı, nemli
  3. Süzgün, dalgın bakışlı olan (göz)
    • "Buğulu gözlerinde o eski yakamozlar parladı." (Halide Edip Adıvar)

BULMAK

  1. [-i] Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak
    • "Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir şeyi elde etmek
  3. Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek
    • "Paramı buldum."
  4. Varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek
    • "Şu kuvvetin, cevherin sırrını bulmaya çalışıyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. İlk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek
  6. İstenilen şeye kavuşmak, nail olmak
    • "Kadınlık namına düşündüğüm şeylerin hiçbirini karımda bulamadım." (Ömer Seyfettin)
  7. Bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak
    • "Böylece yılın ortasını bulduk." (Refik Halit Karay)
  8. Herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak
    • "Ben de bunu akıllıca buldum." (Memduh Şevket Esendal)
  9. Seçmek, uygun saymak
    • "Bazen onlara yeni ve güzel kıyafetler buluyor." (Halide Edip Adıvar)
  10. Sağlamak, temin etmek
    • "Sen otur ye, ben yatarken, kendim bir şeyler bulur, yerim." (Sait Faik Abasıyanık)
  11. [-i] Kabahat, suç, kusur yüklemek
    • "Bana kabahat bulma, ben böyle olacağını vaktiyle söylemiştim."
  12. [nsz] Cezaya uğramak
    • "Eden bulur."
  13. Hatırlamak
    • "Bir türlü bulamadım caminin ismini dersem inanır mısınız?" (Sait Faik Abasıyanık)

BUDİZM
...
BULUCU

  1. [isim] Kâşif
  2. Gazları, mayınları, radyoaktif mineralleri, manyetik dalgaları bulmaya yarayan araç, dedektör

BUMBAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kalın bağırsağı
  2. Bu bağırsağa ciğer, kıyma, pirinç veya bulgur doldurularak yapılan yemek
    • "Bumbar dolması."
  3. Soğuğun girmesini önlemek için kapı ve pencere aralıklarına takılan, içi pamuk dolu, uzun bez kılıf

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü