Başında boy olan 5 harfli 7 kelime var. Boy ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde boy olan kelimeler listesine ya da sonu boy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında boy bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B O Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BOY
2 Harfli Kelimeler
OY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOYAR
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Tuna bölgesinde, Transilvanya'da, Rusya'da soylulara verilen unvan
-
[isim]
Tuna bölgesinde, Transilvanya'da, Rusya'da soylulara verilen unvan
- BOYCA
-
-
[zarf]
Boy bakımından
- "Güçlü kuvvetli kız, boyca ondan en az iki karış yüksek." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Boy bakımından
- BOYUN
-
-
[isim]
Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi
- "Ellerini bu defa, boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi." (Atilla İlhan)
- "Para bulabilmek için ya bir tarafa boyun eğmeli ya öbür tarafla birleşmeli idik." (Falih Rıfkı Atay)
- "Eli göğsünde, boyun keserek dervişçe bir selamla alçak bir sedirin ucuna ilişti." (Haldun Taner)
- "Hürrem Hakkı, Ferhunde'nin önünde boyun kırdı." (Mahmut Yesari)
-
Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım
- "Nevin hayretle boynunu bükerken içeri Behiç girdi." (Peyami Safa)
-
Sorumluluk
-
Dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer
-
Üzeri
- "Günahı söyleyenlerin boynuna, derler ki bu iki genç birbirlerini küçükten beri sevmişler de öyle nişanlanmışlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi
- BOYNA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Sandalı kıçtan yürüten kısa kürek, boyana
-
[isim]
Sandalı kıçtan yürüten kısa kürek, boyana
- BOYLU
-
-
[sıfat]
Boyu olan
- "Hatırlayabildiğim kadar annem orta boylu idi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Boyu benzerlerinden uzun olan
- "Sahneye birbirinden enli ve boylu dört taze birbiri ardınca girdi." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Boyu olan
- BOYOZ
-
-
[isim]
Kuş yuvası biçimi verilmiş milföy hamurunun içine kıyma, patates, peynir vb. malzemeler konulduktan sonra üzerine pudra şekeri veya tahin dökülerek hazırlanan bir çeşit börek
-
[isim]
Kuş yuvası biçimi verilmiş milföy hamurunun içine kıyma, patates, peynir vb. malzemeler konulduktan sonra üzerine pudra şekeri veya tahin dökülerek hazırlanan bir çeşit börek
- BOYUT
-
-
[isim]
Bir cismin herhangi bir yöndeki uzantısı
- "Aylak kişiliğine tutarlı bir boyut katar." (Haldun Taner)
- "Bazı şeylere uzaktan bakmak, onlara, onlarda olmayan bir boyut kazandırır." (Haldun Taner)
-
Nitelik, genişlik, kapsam
- "Macarların kukla tiyatrosunu seyrederken de aynı inanılmaz boyutlara vardığını görmüştüm." (Haldun Taner)
-
Durum
- "Yeni boyutlar, düşünme olanakları kazandığımı sanarak ayrıldım tiyatrodan." (Necati Cumalı)
-
Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri, buut
-
Film veya fotoğrafta boyut, format
-
[isim]
Bir cismin herhangi bir yöndeki uzantısı