Başında borç olan 18 kelime var. Borç ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde borç olan kelimeler listesine ya da sonu borç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında borç bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BORÇLANDIRILMAK
BORÇLANABİLMEK, BORÇLANDIRILMA
BORÇLANABİLME, BORÇLANDIRMAK
BORÇLANDIRIŞ, BORÇLANDIRMA, BORÇLANILMAK
BORÇLANILMA
BORÇLANMAK, BORÇSUZLUK
BORÇLANIŞ, BORÇLANMA, BORÇLULUK
BORÇSUZ
BORÇKA, BORÇLU
BORÇ
B O R Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
BORÇ
3 Harfli Kelimeler
BOR, ÇOR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BORÇLANDIRILMAK
-
-
[nsz]
Borçlanmasına yol açılmak
-
[nsz]
Borçlanmasına yol açılmak
- BORÇLANABİLMEK
-
-
[nsz]
Borçlanma imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Borçlanma imkânı veya olasılığı bulunmak
- BORÇLANDIRILMA
-
-
[isim]
Borçlandırılmak işi veya durumu
-
[isim]
Borçlandırılmak işi veya durumu
- BORÇLANABİLME
-
-
[isim]
Borçlanabilmek işi
-
[isim]
Borçlanabilmek işi
- BORÇLANDIRMAK
-
-
[-i]
Borçlanmasına yol açmak, borçlu duruma getirmek
-
[-i]
Borçlanmasına yol açmak, borçlu duruma getirmek
- BORÇLANDIRMA
-
-
[isim]
Borçlandırmak işi
-
[isim]
Borçlandırmak işi
- BORÇLANILMAK
-
-
[nsz]
Borca girilmek, borç edilmek
-
[nsz]
Borca girilmek, borç edilmek
- BORÇLANDIRIŞ
-
-
[isim]
Borçlandırma işi veya biçimi
-
[isim]
Borçlandırma işi veya biçimi
- BORÇLANILMA
-
-
[isim]
Borçlanılmak işi veya durumu
-
[isim]
Borçlanılmak işi veya durumu
- BORÇSUZLUK
-
-
[isim]
Borçsuz olma durumu, beraatizimmet
-
[isim]
Borçsuz olma durumu, beraatizimmet
- BORÇLANMAK
-
-
[nsz]
Karşılığını sonra vermek şartıyla birinden para veya bir şey almak
- "Daha sonra Mayıs Ayı Notları'nı borçlanarak bastırmıştım 1947'de." (Necati Cumalı)
-
Manevi bir yükümlülük altına girmek
-
[nsz]
Karşılığını sonra vermek şartıyla birinden para veya bir şey almak
- BORÇLULUK
-
-
[isim]
Borçlu olma durumu
-
[isim]
Borçlu olma durumu
- BORÇLANIŞ
-
-
[isim]
Borçlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Borçlanma işi veya biçimi
- BORÇLANMA
-
-
[isim]
Borçlanmak işi, istikraz
-
[isim]
Borçlanmak işi, istikraz
- BORÇSUZ
-
-
[sıfat]
Borcu olmayan
-
[sıfat]
Borcu olmayan
- BORÇKA
- ...
- BORÇLU
-
-
[sıfat]
Borcu olan, borç almış olan, verecekli, medyun
- "Merhumu borçlu yatırmak istemezmişiz elbet." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Dehasını, geçirdiği sara nöbetlerinin şokuna borçlu bulunuyordu." (Haldun Taner)
- "Para muamelelerinden borçlu çıkmıştı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Manevi bir yükümlülük altında bulunan
- "Hayatımı ona borçluyum doğrusu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bir şeyi birinin yardımıyla elde etmiş olan
- "Aslında, okumasını da ona borçludur." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Borcu olan, borç almış olan, verecekli, medyun
- BORÇ
-
-
[isim]
Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey
- "Vaktim yok, bana para bul, şu borcu ödeyeyim, söz verdim." (Peyami Safa)
- "On beş lira borç aldıktan sonra eve döndüm." (Halide Edip Adıvar)
- "Altlarında şilte, dolaplarında eşya kalmadı ama kimseye de borç yapmadılar." (Peyami Safa)
- "Babasından bir şey koparamadığı zaman borç ediyor, sonra ona ödetiyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, vecibe
- "Vatan borcu biter bitmez ordayım." (Bekir Sıtkı Erdoğan)
-
[isim]
Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey