Başında bo olan 7 harfli 74 kelime var. Bo ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bo olan kelimeler listesine ya da sonu bo ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bo bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOYLAMA
-
-
[isim]
Boylamak işi
-
[isim]
Boylamak işi
- BOZYAZI
- ...
- BOLALMA
-
-
[isim]
Bolalmak işi veya durumu
-
[isim]
Bolalmak işi veya durumu
- BOŞATMA
-
-
[isim]
Boşatmak işi
-
[isim]
Boşatmak işi
- BORUMSU
- ...
- BOLİVYA
- ...
- BORUSUZ
-
-
[sıfat]
Borusu olmayan
-
[sıfat]
Borusu olmayan
- BOZUŞUK
-
-
[sıfat]
Araları açılmış, bozulmuş olan
-
[sıfat]
Araları açılmış, bozulmuş olan
- BOBİNAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir filmi veya mıknatıslı kuşağı bir makaradan başka bir makaraya sarma
-
[isim]
Bir filmi veya mıknatıslı kuşağı bir makaradan başka bir makaraya sarma
- BORAZAN
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Üfleyerek çalınan, perdesiz çalgı, boru
-
Bu boruyu çalan kimse
- "Borazanları alayın önünde topluyorlar." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Üfleyerek çalınan, perdesiz çalgı, boru
- BORASİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sert billur veya yumuşak beyaz kütle durumunda bulunan magnezyum boratı
-
[isim]
Sert billur veya yumuşak beyaz kütle durumunda bulunan magnezyum boratı
- BORİKLİ
-
-
[sıfat]
İçinde borik asit bulunan
- "Borikli vazelin."
-
[sıfat]
İçinde borik asit bulunan
- BOŞANMA
-
-
[isim]
Boşanmak işi
-
Eşlerden birinin boşanma ilamı almasıyla evlilik birliğinin son bulması
- "Bu üye, vaktiyle Perihan'ın evine sığınıp boşanmasına sebep olan doktor arkadaştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Boşanmak işi
- BOĞUŞMA
-
-
[isim]
Boğuşmak işi
- "Ne çare ki boğuşma esnasında o da birkaç yerinden yaralanmış." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Boğuşmak işi
- BOYABAT
- ...
- BOZUNTU
-
-
[isim]
Bozulmuş bir şeyin kalan bölümleri, döküntü
- "Bozuntuya vermedim, yürüdüm, yanına gittim." (Ömer Seyfettin)
-
Kendinde bulunması gereken nitelikleri taşımayan kimse veya şey
- "Taklit mal çıkaran fabrikalar, Hollywood bozuntusu şehirler istemeyiz." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Şaşkınlığa düşme
-
[isim]
Bozulmuş bir şeyin kalan bölümleri, döküntü
- BOYUNLU
-
-
[sıfat]
Boynu olan
- "Bu çocuk soluk yüzlü, ince boyunlu bir delikanlı idi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Boynu olan
- BOYANMA
-
-
[isim]
Boyanmak işi
-
[isim]
Boyanmak işi
- BOZMACI
-
-
[isim]
Eski şeyleri alıp bozarak parça parça satan kimse
-
[isim]
Eski şeyleri alıp bozarak parça parça satan kimse
- BOĞUNUK
-
-
[sıfat]
Kısık, boğuk
-
Sıkıntılı, kapalı, donuk
-
[sıfat]
Kısık, boğuk