Başında bile olan 7 harfli 18 kelime var. Bile ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bile olan kelimeler listesine ya da sonu bile ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bile bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
BELİ, BİLE
3 Harfli Kelimeler
BEL, İLE, LEB
2 Harfli Kelimeler
BE, EL, İL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİLETİŞ
- ...
- BİLETME
-
-
[isim]
Biletmek işi
-
[isim]
Biletmek işi
- BİLEYLİ
- ...
- BİLEŞKE
-
-
[isim]
Bir araya gelme, toplaşma, birleşme
- "İkisinin bileşkesinden doğacak cehennemse, birkaç yıl sonra Avrupa'nın genel görünümüne dönüşecektir." (Selim İleri)
-
Bir cisme uygulanan birkaç kuvvetin toplam etkisine eşit olan tek kuvvet, muhassala
-
[isim]
Bir araya gelme, toplaşma, birleşme
- BİLECEN
-
-
[sıfat]
Her şeyi bilen, her şeyden anlayan
-
Bilgiçlik taslayan, ukala
-
[sıfat]
Her şeyi bilen, her şeyden anlayan
- BİLEŞME
-
-
[isim]
Bileşmek işi, terekküp
-
[isim]
Bileşmek işi, terekküp
- BİLETÇİ
-
-
[isim]
Bilet satan görevli
- "Bilet kutusunu koltuğunun altına sıkıştırmış, elleri ceplerinde bir otobüs biletçisi geçti." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Bilet satan görevli
- BİLENİŞ
- ...
- BİLEŞEN
-
-
[isim]
Bir bileşke oluşturan kuvvetlerin her biri
-
[isim]
Bir bileşke oluşturan kuvvetlerin her biri
- BİLEŞİK
-
-
[sıfat]
Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
-
Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde)
- "Su, bileşik bir maddedir."
-
[isim]
Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası
-
[sıfat]
Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
- BİLECİK
- ...
- BİLEŞİM
-
-
[isim]
Bileşme işi veya durumu
- "Mustafa Kemal, Dil Kurumunu, Tarih Kurumunu ulusal bir bileşim yaratılsın, ulusal bir bilinç doğsun diye kurmuş..." (Atilla İlhan)
-
İki veya daha çok öge bir araya gelerek yeni bir öge oluşturma, terkip
- "Suyun bileşiminde hidrojenle oksijen vardır."
-
Bir maddenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tamamı
-
Bileşme sonucu oluşan cisim
-
[isim]
Bileşme işi veya durumu
- BİLEZİK
-
-
[isim]
Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılan ve bileğe süs için takılan halka
- "Saçları o kalın altın bilezikler gibi yaldız sarısına boyalıdır." (Memduh Şevket Esendal)
-
İki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça
- "Sonra ayağını yandaki su borusunun bileziğine koydu." (Çetin Altan)
-
Motor pistonlarına, yağlama, soğutma, özellikle sızıntıyı önleme vb. amaçlarla yerleştirilmiş, genel olarak dökme demirden yapılmış, uçları açık ve esnek halka
-
Mobilyaların ayak altlarına takılan kare, dikdörtgen, silindir, kesik koni vb. şekilli, pirinç veya nikel kaplı demirden yapılmış, iki ucu delik gereç
-
Kelepçe
-
[isim]
Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılan ve bileğe süs için takılan halka
- BİLENME
-
-
[isim]
Bilenmek işi
-
[isim]
Bilenmek işi
- BİLEREK
-
-
isteyerek, kasten
- "Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır." (Haldun Taner)
- "Efendiden gizli yine herkes bildiğini okuyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Her şeye peki, olur der fakat sonunda gene bildiğini yapardı." (Haldun Taner)
- "Sütannenin sandık odası, bildim bileli akar." (Ömer Seyfettin)
-
isteyerek, kasten
- BİLETLİ
-
-
[sıfat]
Bileti olan
-
Bilet kullanılan
-
[sıfat]
Bileti olan
- BİLEMEK
-
-
[-i]
Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek
-
Güçlendirmek, etkisini artırmak
-
[-i]
Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek
- BİLEYİŞ
- ...