Başında bile olan 7 harfli 18 kelime var. Bile ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bile olan kelimeler listesine ya da sonu bile ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında bile bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

B E L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

BELİ, BİLE

3 Harfli Kelimeler

BEL, İLE, LEB

2 Harfli Kelimeler

BE, EL, İL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BİLETME

  1. [isim] Biletmek işi

BİLEŞİK

  1. [sıfat] Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
  2. Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde)
    • "Su, bileşik bir maddedir."
  3. [isim] Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası

BİLEYİŞ
...
BİLEYLİ
...
BİLEŞME

  1. [isim] Bileşmek işi, terekküp

BİLEREK

  1. isteyerek, kasten
    • "Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır." (Haldun Taner)
    • "Efendiden gizli yine herkes bildiğini okuyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Her şeye peki, olur der fakat sonunda gene bildiğini yapardı." (Haldun Taner)
    • "Sütannenin sandık odası, bildim bileli akar." (Ömer Seyfettin)

BİLENİŞ
...
BİLEŞKE

  1. [isim] Bir araya gelme, toplaşma, birleşme
    • "İkisinin bileşkesinden doğacak cehennemse, birkaç yıl sonra Avrupa'nın genel görünümüne dönüşecektir." (Selim İleri)
  2. Bir cisme uygulanan birkaç kuvvetin toplam etkisine eşit olan tek kuvvet, muhassala

BİLETLİ

  1. [sıfat] Bileti olan
  2. Bilet kullanılan

BİLECİK
...
BİLETİŞ
...
BİLEZİK

  1. [isim] Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılan ve bileğe süs için takılan halka
    • "Saçları o kalın altın bilezikler gibi yaldız sarısına boyalıdır." (Memduh Şevket Esendal)
  2. İki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça
    • "Sonra ayağını yandaki su borusunun bileziğine koydu." (Çetin Altan)
  3. Motor pistonlarına, yağlama, soğutma, özellikle sızıntıyı önleme vb. amaçlarla yerleştirilmiş, genel olarak dökme demirden yapılmış, uçları açık ve esnek halka
  4. Mobilyaların ayak altlarına takılan kare, dikdörtgen, silindir, kesik koni vb. şekilli, pirinç veya nikel kaplı demirden yapılmış, iki ucu delik gereç
  5. Kelepçe

BİLEŞEN

  1. [isim] Bir bileşke oluşturan kuvvetlerin her biri

BİLETÇİ

  1. [isim] Bilet satan görevli
    • "Bilet kutusunu koltuğunun altına sıkıştırmış, elleri ceplerinde bir otobüs biletçisi geçti." (Necati Cumalı)

BİLENME

  1. [isim] Bilenmek işi

BİLECEN

  1. [sıfat] Her şeyi bilen, her şeyden anlayan
  2. Bilgiçlik taslayan, ukala

BİLEMEK

  1. [-i] Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek
  2. Güçlendirmek, etkisini artırmak

BİLEŞİM

  1. [isim] Bileşme işi veya durumu
    • "Mustafa Kemal, Dil Kurumunu, Tarih Kurumunu ulusal bir bileşim yaratılsın, ulusal bir bilinç doğsun diye kurmuş..." (Atilla İlhan)
  2. İki veya daha çok öge bir araya gelerek yeni bir öge oluşturma, terkip
    • "Suyun bileşiminde hidrojenle oksijen vardır."
  3. Bir maddenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tamamı
  4. Bileşme sonucu oluşan cisim

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü