Başında bil olan 8 harfli 29 kelime var. Bil ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bil olan kelimeler listesine ya da sonu bil ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bil bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİLİŞSEL
-
-
[sıfat]
Bilişle ilgili, zekânın işleyişiyle ilgili
-
[sıfat]
Bilişle ilgili, zekânın işleyişiyle ilgili
- BİLENMEK
-
-
[nsz]
Bileme işine konu olmak, keskin duruma getirilmek
-
Bir işe yoğun bir biçimde hazırlanmak, konsantre olmak
- "İkisi de doyasıya tatlı bir gece geçirmek için bilenmiş gibiydiler." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Hırslanmak, aşırı derecede istemek
-
[nsz]
Bileme işine konu olmak, keskin duruma getirilmek
- BİLEĞİLİ
- ...
- BİLHASSA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Özellikle
- "Koyu yeşil çuhalı uzun masanın başında sessiz, üzüntüden, heyecan ve bilhassa uykusuzluktan bitkin." (Nahid Sırrı Örik)
-
[zarf]
Özellikle
- BİLEKLİK
-
-
[isim]
Oyunlarda bileğin incinmesini önlemek için bileğe takılan meşin sargı
-
[isim]
Oyunlarda bileğin incinmesini önlemek için bileğe takılan meşin sargı
- BİLLURSU
-
-
[sıfat]
Billuru andıran, billura benzeyen, billur gibi, billurumsu, kristaloit
- "Billursu taş."
-
[isim]
Diyalize uğrayarak çözümlenen madde, koloit karşıtı
-
[sıfat]
Billuru andıran, billura benzeyen, billur gibi, billurumsu, kristaloit
- BİLİMSİZ
-
-
[sıfat]
Bilime, bilim yöntemlerine uygun olmayan
- "Bilimsiz bir yöntem."
-
[sıfat]
Bilime, bilim yöntemlerine uygun olmayan
- BİLEYSİZ
- ...
- BİLGELİK
-
-
[isim]
Bilge olma durumu ve niteliği
- "Bilgelik, içimizde bir duygu olarak kaldıkça bize ancak özlemini çektirdikçe tatlı, hoş bir şey." (Nurullah ataç)
-
Bilgi, hikmet
-
İlk Çağ felsefesinde kendini tanımanın bilgisi, vukuf
-
[isim]
Bilge olma durumu ve niteliği
- BİLEŞMEK
-
-
[nsz]
İki veya daha çok öge bir araya gelerek yeni bir öge oluşturmak, terekküp etmek
-
[nsz]
İki veya daha çok öge bir araya gelerek yeni bir öge oluşturmak, terekküp etmek
- BİLDİRİM
-
-
[isim]
Bildirme işi
-
Yazılı olarak yapılan açıklama, beyan, tebliğ, tebligat
-
Bu açıklamanın yapıldığı kâğıt, ihbarname
-
[isim]
Bildirme işi
- BİLİMSEL
-
-
[sıfat]
Bilimle ilgili, bilime dayanan, ilmî
-
[sıfat]
Bilimle ilgili, bilime dayanan, ilmî
- BİLİNMEK
-
-
[nsz]
Bilme işine konu olmak, anlaşılmak, öğrenilmek
- "Bir haftadır civarda dolaştığı biliniyor, yakalanamıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Bilme işine konu olmak, anlaşılmak, öğrenilmek
- BİLGİSİZ
-
-
[sıfat]
Bilgi sahibi olmayan, bilisiz, malumatsız, cahil
-
Aymaz
-
[sıfat]
Bilgi sahibi olmayan, bilisiz, malumatsız, cahil
- BİLGİLİK
-
-
[isim]
Ansiklopedi
-
[isim]
Ansiklopedi
- BİLETMEK
-
-
[-i]
Bileme işini yaptırmak
-
[-i]
Bileme işini yaptırmak
- BİLDİRGE
-
-
[isim]
Beyanname
-
[isim]
Beyanname
- BİLLURLU
-
-
[sıfat]
İçinde billur bulunan
- "Billurlu kaya."
-
Bol ışıklı, pırıl pırıl parlayan (yer)
- "Peri saraylarını andıran süslü ve billurlu gazinolar..." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
İçinde billur bulunan
- BİLGİNCE
-
-
[zarf]
Bilgine yakışır, bilgin tavrında, bilgin gibi
- "Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim." (Orhan Veli Kanık)
-
[zarf]
Bilgine yakışır, bilgin tavrında, bilgin gibi
- BİLEYİCİ
-
-
[isim]
Kesici aletleri bilemeyi iş edinmiş olan kimse
-
[isim]
Kesici aletleri bilemeyi iş edinmiş olan kimse