Başında bil olan 7 harfli 40 kelime var. Bil ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bil olan kelimeler listesine ya da sonu bil ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bil bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİLARDO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çuha kaplı bir masa üzerinde, fil dişi toplarla ve isteka ile oynanan bir oyun
- "Kalın, sarı bira bardaklı, bilardosunun çuhası yırtık kahvehaneye akşamları uğradım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Çuha kaplı bir masa üzerinde, fil dişi toplarla ve isteka ile oynanan bir oyun
- BİLEŞME
-
-
[isim]
Bileşmek işi, terekküp
-
[isim]
Bileşmek işi, terekküp
- BİLİŞME
-
-
[isim]
Bilişmek işi
-
[isim]
Bilişmek işi
- BİLECİK
- ...
- BİLENME
-
-
[isim]
Bilenmek işi
-
[isim]
Bilenmek işi
- BİLLAHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vallahi
-
"İnan olsun" anlamında kullanılan bir söz
- "Rica ederim komiser Efendi, dedi, ben billahi paradan puldan kaçınmıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Vallahi
- BİLFİİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
İş olarak, iş edinerek, gerçekten, eylemli olarak
- "Türk milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ederek hâkimiyet ve saltanatını, isyan ederek kendi eline, bilfiil almış bulunuyor." (Atatürk)
-
[zarf]
İş olarak, iş edinerek, gerçekten, eylemli olarak
- BİLİMCİ
-
-
[isim]
Bilgin
-
[isim]
Bilgin
- BİLGİCİ
-
-
[isim]
Sofist
-
[isim]
Sofist
- BİLEŞKE
-
-
[isim]
Bir araya gelme, toplaşma, birleşme
- "İkisinin bileşkesinden doğacak cehennemse, birkaç yıl sonra Avrupa'nın genel görünümüne dönüşecektir." (Selim İleri)
-
Bir cisme uygulanan birkaç kuvvetin toplam etkisine eşit olan tek kuvvet, muhassala
-
[isim]
Bir araya gelme, toplaşma, birleşme
- BİLECEN
-
-
[sıfat]
Her şeyi bilen, her şeyden anlayan
-
Bilgiçlik taslayan, ukala
-
[sıfat]
Her şeyi bilen, her şeyden anlayan
- BİLMECE
-
-
[isim]
Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun, muamma
- "Bu bilmeceyi çözmek için sen de bize katılır mısın?" (Haldun Taner)
-
Bilinmeyen şey, muamma
- "Basit cümleleri bile anlamak güç olurken istihza bir bilmeceye döner." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun, muamma
- BİLEŞİM
-
-
[isim]
Bileşme işi veya durumu
- "Mustafa Kemal, Dil Kurumunu, Tarih Kurumunu ulusal bir bileşim yaratılsın, ulusal bir bilinç doğsun diye kurmuş..." (Atilla İlhan)
-
İki veya daha çok öge bir araya gelerek yeni bir öge oluşturma, terkip
- "Suyun bileşiminde hidrojenle oksijen vardır."
-
Bir maddenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tamamı
-
Bileşme sonucu oluşan cisim
-
[isim]
Bileşme işi veya durumu
- BİLİNEN
-
-
[sıfat]
Değeri belli olan (nicelik), bilindik, malum
- "Bilinenler cebirde alfabenin ilk harfiyle gösterilir: a, b, c, d..."
-
[sıfat]
Değeri belli olan (nicelik), bilindik, malum
- BİLEREK
-
-
isteyerek, kasten
- "Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır." (Haldun Taner)
- "Efendiden gizli yine herkes bildiğini okuyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Her şeye peki, olur der fakat sonunda gene bildiğini yapardı." (Haldun Taner)
- "Sütannenin sandık odası, bildim bileli akar." (Ömer Seyfettin)
-
isteyerek, kasten
- BİLEYİŞ
- ...
- BİLİSİZ
-
-
[sıfat]
Öğrenim görmemiş, cahil
-
[sıfat]
Öğrenim görmemiş, cahil
- BİLANÇO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir kuruluşun, bir ticarethanenin belirli bir dönem sonundaki veya belirli bir gündeki taşınır ve taşınmaz varlıkları ile bunları sağlamak için kullanılan öz ve yabancı kaynakları dengeli olarak gösteren çizelge, dengelem
-
Girişilen herhangi bir işte, belirli bir süre sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu
- "Hayatımın hesabını, bilançosunu yapıyordum." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir kuruluşun, bir ticarethanenin belirli bir dönem sonundaki veya belirli bir gündeki taşınır ve taşınmaz varlıkları ile bunları sağlamak için kullanılan öz ve yabancı kaynakları dengeli olarak gösteren çizelge, dengelem
- BİLETİŞ
- ...
- BİLENİŞ
- ...