Başında bil olan 7 harfli 40 kelime var. Bil ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bil olan kelimeler listesine ya da sonu bil ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bil bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİLEREK
-
-
isteyerek, kasten
- "Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır." (Haldun Taner)
- "Efendiden gizli yine herkes bildiğini okuyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Her şeye peki, olur der fakat sonunda gene bildiğini yapardı." (Haldun Taner)
- "Sütannenin sandık odası, bildim bileli akar." (Ömer Seyfettin)
-
isteyerek, kasten
- BİLEŞİK
-
-
[sıfat]
Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
-
Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde)
- "Su, bileşik bir maddedir."
-
[isim]
Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası
-
[sıfat]
Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
- BİLEŞİM
-
-
[isim]
Bileşme işi veya durumu
- "Mustafa Kemal, Dil Kurumunu, Tarih Kurumunu ulusal bir bileşim yaratılsın, ulusal bir bilinç doğsun diye kurmuş..." (Atilla İlhan)
-
İki veya daha çok öge bir araya gelerek yeni bir öge oluşturma, terkip
- "Suyun bileşiminde hidrojenle oksijen vardır."
-
Bir maddenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tamamı
-
Bileşme sonucu oluşan cisim
-
[isim]
Bileşme işi veya durumu
- BİLDİRİ
-
-
[isim]
Resmî bir makam, kurum veya resmî olmayan bir örgüt, topluluk tarafından herhangi bir durumu ilgililere duyurmak için yazılan yazı, tebliğ, deklerasyon
- "Sonra elçiler için ikinci bir bildiri yazdık." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bilimsel bir konuyu ele alan ve bilimsel bir toplantıda okunup tartışılan yazı, tebliğ
-
[isim]
Resmî bir makam, kurum veya resmî olmayan bir örgüt, topluluk tarafından herhangi bir durumu ilgililere duyurmak için yazılan yazı, tebliğ, deklerasyon
- BİLETÇİ
-
-
[isim]
Bilet satan görevli
- "Bilet kutusunu koltuğunun altına sıkıştırmış, elleri ceplerinde bir otobüs biletçisi geçti." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Bilet satan görevli
- BİLLAHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vallahi
-
"İnan olsun" anlamında kullanılan bir söz
- "Rica ederim komiser Efendi, dedi, ben billahi paradan puldan kaçınmıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Vallahi
- BİLİMCİ
-
-
[isim]
Bilgin
-
[isim]
Bilgin
- BİLGİCE
- ...
- BİLETME
-
-
[isim]
Biletmek işi
-
[isim]
Biletmek işi
- BİLEMEK
-
-
[-i]
Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek
-
Güçlendirmek, etkisini artırmak
-
[-i]
Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek
- BİLEŞME
-
-
[isim]
Bileşmek işi, terekküp
-
[isim]
Bileşmek işi, terekküp
- BİLİŞİM
-
-
[isim]
İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi bilimi, informatik, enformatik
-
[isim]
İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi bilimi, informatik, enformatik
- BİLGİCİ
-
-
[isim]
Sofist
-
[isim]
Sofist
- BİLGECE
-
-
[sıfat]
Bilgeye yaraşır
- "Yaş insana tecrübe verir, olaylara bilgece bir açıdan bakma perspektifi getirir." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Bilgeye yaraşır biçimde, hakimane
-
[sıfat]
Bilgeye yaraşır
- BİLEYİŞ
- ...
- BİLEŞKE
-
-
[isim]
Bir araya gelme, toplaşma, birleşme
- "İkisinin bileşkesinden doğacak cehennemse, birkaç yıl sonra Avrupa'nın genel görünümüne dönüşecektir." (Selim İleri)
-
Bir cisme uygulanan birkaç kuvvetin toplam etkisine eşit olan tek kuvvet, muhassala
-
[isim]
Bir araya gelme, toplaşma, birleşme
- BİLFARZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[edat]
Söz gelişi
-
[edat]
Söz gelişi
- BİLİNİŞ
- ...
- BİLANÇO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir kuruluşun, bir ticarethanenin belirli bir dönem sonundaki veya belirli bir gündeki taşınır ve taşınmaz varlıkları ile bunları sağlamak için kullanılan öz ve yabancı kaynakları dengeli olarak gösteren çizelge, dengelem
-
Girişilen herhangi bir işte, belirli bir süre sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu
- "Hayatımın hesabını, bilançosunu yapıyordum." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir kuruluşun, bir ticarethanenin belirli bir dönem sonundaki veya belirli bir gündeki taşınır ve taşınmaz varlıkları ile bunları sağlamak için kullanılan öz ve yabancı kaynakları dengeli olarak gösteren çizelge, dengelem
- BİLİSİZ
-
-
[sıfat]
Öğrenim görmemiş, cahil
-
[sıfat]
Öğrenim görmemiş, cahil