Başında bi olan 6 harfli 58 kelime var. Bi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bi olan kelimeler listesine ya da sonu bi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bi bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİZZAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Doğrudan doğruya kendisi
- "Vaziyeti yukardan ve bizzat takip etmek lazım geldi." (Atatürk)
-
[zarf]
Doğrudan doğruya kendisi
- BİTKİN
-
-
[sıfat]
Gücü tükenmiş olan, çok yorgun, argın, aygın
- "Kalbinden vurulmuş gibi kendini cansız, bitkin bir vaziyette koltuğa atmıştı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Gücü tükenmiş olan, çok yorgun, argın, aygın
- BİLGİÇ
-
-
[isim]
Bilgili kimse
- "Bazı bilgiç hekimler dillerinin makarasını çözerler, tıptan anlamayan hastalarına tıbbi ıstılahlar kullanarak dert anlatırlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bilgisiz olmasına rağmen bilgili görünmek isteyen, bilgili geçinen kimse
-
[isim]
Bilgili kimse
- BİTEVİ
-
-
[zarf]
Tekdüze
-
[zarf]
Tekdüze
- BİZDEN
-
-
bizim tarafımızda olan (kimse)
- "Biz, Türkler, bütün tarihî hayatımızca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz!" (Atatürk)
- "Şehir uşağıyız. Bize de mi lolo? Bu işin içinde bir karı dalaveresi olduğunu anladım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
bizim tarafımızda olan (kimse)
- BİRÇOK
-
-
[sıfat]
Oldukça çok, sayısı belirsiz, bir hayli, müteaddit
- "Bu satırları, birçok mektuba biraz cevap olsun diye yazıyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Oldukça çok, sayısı belirsiz, bir hayli, müteaddit
- BİLEME
-
-
[isim]
Bilemek işi
- "Gönül, daha birçoklarının bu enstitüde kabiliyetlerini bilemesini istiyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bilemek işi
- BİLYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Milyar
-
[isim]
Milyar
- BİÇARE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çaresiz, zavallı kimse
- "Keşke bu biçarelere bir tren parası verseydik." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Kocaya vardığım günden itibaren büsbütün biçare oldum." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Çaresiz, zavallı kimse
- BİRSAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sanrı
-
[isim]
Sanrı
- BİLİCİ
-
-
[sıfat]
Bilen
- "Tanrı görücüdür, bilicidir, işiticidir."
-
[sıfat]
Bilen
- BİLMEZ
- ...
- BİNGÖL
- ...
- BİBAHT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bahtsız, kadersiz, kötü talihli
- "Bibaht kızımız henüz cahil, mahcup, gözü açılmamış." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Bahtsız, kadersiz, kötü talihli
- BİLİNÇ
-
-
[isim]
İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği, şuur
- "İnsanın herhangi bir araçla ne yaşadığının bilincine varmasının bir doyum ve haz kaynağı olduğu unutulmamalıdır." (Ahmet Cemal)
- "Zırhlı otomobilin mitralyözü tarafından biçilir biçilmez, bilincini yitiriyor." (Atilla İlhan)
-
Bir toplumdaki ruhsal etkinliklerin veya ruhsal durumların bütünü
-
Dimağ
-
Temel bilgi, temel görüş
-
Algı ve bilgilerin zihinde duru ve aydınlık olarak izlenme süreci, şuur
- "Davranışlarını bir an önce bilincinin denetiminden kurtarmak için kadehleri birer dikişte boşaltmaya mı başladı?" (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği, şuur
- BİNYIL
-
-
[isim]
Bin yılı içine alan zaman dilimi, milenyum
-
[isim]
Bin yılı içine alan zaman dilimi, milenyum
- BİLMİŞ
-
-
[sıfat]
Her şeyi bilir geçinen, bilgiçlik taslayan
-
[sıfat]
Her şeyi bilir geçinen, bilgiçlik taslayan
- BİLSAT
-
-
[isim]
Bilgileşim
-
[isim]
Bilgileşim
- BİKİNİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Deniz, göl, havuz vb. yerlere girerken veya güneşlenirken giyilen, iki parçadan oluşan kadın giysisi
-
[isim]
Deniz, göl, havuz vb. yerlere girerken veya güneşlenirken giyilen, iki parçadan oluşan kadın giysisi
- BİGANE
- ...