Başında bes olan 8 harfli 14 kelime var. Bes ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bes olan kelimeler listesine ya da sonu bes ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bes bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
BE, ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BESLENME
-
-
[isim]
Beslenmek işi
-
Vücut için gerekli besin maddelerinin alımı
-
[isim]
Beslenmek işi
- BESLETME
-
-
[isim]
Besletmek işi veya durumu
-
[isim]
Besletmek işi veya durumu
- BESLENİŞ
-
-
[isim]
Beslenme işi veya biçimi
-
[isim]
Beslenme işi veya biçimi
- BESLENGİ
-
-
[isim]
Hizmetçi, evlatlık, besleme
- "Sarı Sımayıl Yusuf Ağa'nın beslengisine öteden beri göz komuş." (Nabizade Nazım)
-
[isim]
Hizmetçi, evlatlık, besleme
- BESTEKAR
- ...
- BESLENEN
-
-
[sıfat]
Sönümsüz
-
[sıfat]
Sönümsüz
- BESTELİK
-
-
[isim]
Beste olma durumu
- "Notaların içinden yalnız do'ları yahut re'leri sevip diğerlerini atarsak bestenin besteliği kalır mı?" (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Beste olma durumu
- BESTESİZ
-
-
[sıfat]
Bestesi olmayan
-
[sıfat]
Bestesi olmayan
- BESBETER
-
-
[sıfat]
Çok kötü, beş beter
-
[sıfat]
Çok kötü, beş beter
- BESBELLİ
-
-
[sıfat]
Açık, apaçık, çok belli
- "Açlığını kim duyar eğri ovaların, yanık dağların / Ölülerin duymadığı besbelli." (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
-
[zarf]
Anlaşıldığına göre, anlaşılıyor ki
-
[sıfat]
Açık, apaçık, çok belli
- BESLEMEK
-
-
[-i]
Yiyecek ve içeceğini sağlamak
- "Okulun artıklarıyla otuz kişiden fazla insan besliyorduk." (Halide Edip Adıvar)
-
Yedirmek
- "Pembe ekmekler kızartacak, üstlerine tereyağı, reçel, havyar sürecek, onu eliyle besleyecekti." (Halide Edip Adıvar)
-
Semirtmek
-
Eklemek, katmak, çoğaltmak
- "Ateş zayıfladıkça besliyor, ateşe gömdükleri mısırlar piştikçe misafirin eline tutuşturuyorlardı." (Necati Cumalı)
-
Bir şeyi korumak veya sağlamca durmasını sağlamak için çevresini veya altını desteklemek, doldurmak, pekiştirmek
- "Bacaklarımızın altını iki sabun çuvalı ve atların yem torbalarıyla besleyerek sırtüstü yattık." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yetiştirmek
- "Herkes kanarya, kedi, köpek beslemez ya!" (Haldun Taner)
-
Bir duyguyu gönülde yaşatmak
- "Uzun müddetten beri şiddetle beslediği bir histi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Maddi yardım yapmak, desteklemek
-
[-i]
Yiyecek ve içeceğini sağlamak
- BESİNSİZ
-
-
[sıfat]
Besini olmayan, kendisinde besin bulunmayan
-
Yeterince besin alamayan, gıdasız
-
[sıfat]
Besini olmayan, kendisinde besin bulunmayan
- BESİHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Besi yapılan yer
-
[isim]
Besi yapılan yer
- BESLEYİŞ
-
-
[isim]
Besleme işi veya biçimi
-
[isim]
Besleme işi veya biçimi