Başında baş olan 7 harfli 28 kelime var. Baş ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde baş olan kelimeler listesine ya da sonu baş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında baş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAŞ
2 Harfli Kelimeler
AB, AŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAŞLICA
-
-
[sıfat]
En önemli, başta gelen
- "Eleştirme her okurun, her seyircinin başlıca hakkıdır." (Nurullah ataç)
-
[sıfat]
En önemli, başta gelen
- BAŞALTI
-
-
[isim]
Gemilerde tayfa ve erlerin baş taraftaki koğuşları
- "Bütün tayfa sandıklarını ve torbalarını başaltıdan güverteye taşımışlardı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Gemilerde tayfa ve erlerin baş taraftaki koğuşları
- BAŞKÖŞE
-
-
[isim]
Bir yerde en saygın kişinin veya büyüklerin oturması için ayrılan yer, tör
- "Adamakıllı bol entarisinin eteklerini savurta savurta geldi, başköşeye kuruldu." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bir yerde en saygın kişinin veya büyüklerin oturması için ayrılan yer, tör
- BAŞAKLI
-
-
[sıfat]
Başağı olan (ekin)
-
Arka ucu başka biçimde olan (ok)
-
[sıfat]
Başağı olan (ekin)
- BAŞKURT
- ...
- BAŞLAMA
-
-
[isim]
Başlamak işi
-
[isim]
Başlamak işi
- BAŞARIŞ
-
-
[isim]
Başarma işi veya biçimi
-
[isim]
Başarma işi veya biçimi
- BAŞÜSTÜ
- ...
- BAŞUYAK
- ...
- BAŞINDA
-
-
[isim]
Bir şeyin sırada önde olanı, önde geleni
- "Öldürücü illetlerin başında kalp hastalıklarının geldiği malum." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bir şeyin sırada önde olanı, önde geleni
- BAŞARMA
-
-
[isim]
Başarmak işi
- "Bu işi başarmaya kalkanların sanat kalitesi üzerinde duruyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Başarmak işi
- BAŞKASI
-
-
[zamir]
Diğer bir kişi, herhangi bir kimse, diğeri, ötekisi
- "Bir başkasını gönderir, soruşturmayı daha da derinleştirirlerdi." (Erhan Bener)
-
[zamir]
Diğer bir kişi, herhangi bir kimse, diğeri, ötekisi
- BAŞİMAM
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Birden çok imam bulunan camilerde en kıdemli imam
-
[isim]
Birden çok imam bulunan camilerde en kıdemli imam
- BAŞIBOŞ
-
-
[sıfat]
Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan
- "Başıboş yaşayışa alışkın değildir." (Haldun Taner)
- "Durgun sular, başıboş bıraktığım sandalı / Yalıların önünden geçirdi yavaş yavaş." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Bağlanmamış, serbest bırakılmış
- "İstanbul'un başıboş köpekleri rahatça ömür sürmektedirler." (Salâh Birsel)
-
Yönetimsiz, baskısız, denetimsiz bir biçimde
- "Günün birçok saatlerinde dar sokaklarda başıboş dolaşır, eski Anadolu evlerini seyrederdim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[zarf]
Kendi isteğine göre, hiçbir etki altında kalmadan
-
[sıfat]
Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan
- BAŞKİŞİ
-
-
[isim]
Başkahraman
-
[isim]
Başkahraman
- BAŞBAYİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Bir dağıtım işinde bütün bayilerin bağlı bulunduğu ana bayi
-
[isim]
Bir dağıtım işinde bütün bayilerin bağlı bulunduğu ana bayi
- BAŞKALE
- ...
- BAŞVURU
-
-
[isim]
Başvurma işi, müracaat
-
Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanma, bilgiye ulaşma, referans
- "Başvuru kitapları."
-
[isim]
Başvurma işi, müracaat
- BAŞÜLKE
-
-
[isim]
Sömürge imparatorluklarında sömürgelere egemen olan ülke
- "Vaktiyle Hindistan'ın başülkesi Büyük Britanya idi."
-
[isim]
Sömürge imparatorluklarında sömürgelere egemen olan ülke
- BAŞYAZI
-
-
[isim]
Gazete ve dergilerde ilk sütuna veya birinci sayfaya konulan önemli yazı, başmakale
-
[isim]
Gazete ve dergilerde ilk sütuna veya birinci sayfaya konulan önemli yazı, başmakale