Başında bağ olan 9 harfli 25 kelime var. Bağ ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bağ olan kelimeler listesine ya da sonu bağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bağ bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAĞ
2 Harfli Kelimeler
AB, AĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAĞSIZLIK
- ...
- BAĞRIŞMAK
-
-
[nsz]
Birlikte veya karşılıklı bağırmak
- "Çocuklar bağrışıyor. Demin kiminle bağrışıyordunuz?"
-
[nsz]
Birlikte veya karşılıklı bağırmak
- BAĞIRTKAN
-
-
[sıfat]
Çok bağırıp çağıran (kimse)
- "Ak sakallı, uzun boylu bağırtkan bir ihtiyardı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çok bağırıp çağıran (kimse)
- BAĞICILIK
-
-
[isim]
Bağıcı olma durumu
-
[isim]
Bağıcı olma durumu
- BAĞDAŞMAZ
-
-
[sıfat]
Uyuşmaz, tutarsız
-
[sıfat]
Uyuşmaz, tutarsız
- BAĞIRTMAK
-
-
[-i]
Bağırmasına yol açmak
-
Bir haberi, bir isteği, birinin aracılığıyla duyurmak
- "Tellal bağırtmak."
-
[-i]
Bağırmasına yol açmak
- BAĞINTICI
-
-
[isim]
Göreci
-
[isim]
Göreci
- BAĞRIKARA
-
-
[isim]
İskete kuşunun bir türü (Saxicola torquata)
-
[isim]
İskete kuşunun bir türü (Saxicola torquata)
- BAĞCIKSIZ
-
-
[sıfat]
Bağı olmayan, bağsız
- "Bağcıksız ayakkabı."
-
[sıfat]
Bağı olmayan, bağsız
- BAĞIŞLAMA
-
-
[isim]
Bağışlamak işi, yarlıgama, mağfiret, gufran
-
Hibe etme
-
[isim]
Bağışlamak işi, yarlıgama, mağfiret, gufran
- BAĞNAZLIK
-
-
[isim]
Bağnaz olma durumu, bağnazca davranış, taassup, fanatizm, mutaassıplık
-
[isim]
Bağnaz olma durumu, bağnazca davranış, taassup, fanatizm, mutaassıplık
- BAĞBANLIK
- ...
- BAĞDALAMA
-
-
[isim]
Bağdalamak işi
-
[isim]
Bağdalamak işi
- BAĞINTILI
-
-
[sıfat]
Göreceli
-
[sıfat]
Göreceli
- BAĞLAŞMAK
-
-
[nsz]
Bir şey yapmak için birbirine antlaşma veya sözleşme ile bağlanmak, ittifak etmek
-
[nsz]
Bir şey yapmak için birbirine antlaşma veya sözleşme ile bağlanmak, ittifak etmek
- BAĞLATMAK
-
-
[-i]
Bağlama işini yaptırmak
-
[-i]
Bağlama işini yaptırmak
- BAĞLANMAK
-
-
Bağlama işine konu olmak
- "Ceviz ağacının bir dalına bağlanmış salıncak, hafif hafif kıpırdanıyordu." (Orhan Pamuk)
-
Sevmek, içten bağlı olmak
- "Ona bağlandığım kadar / Hiçbirine bağlanmadım / Sade kadın değil, insan." (Orhan Veli Kanık)
-
Yalnızca belli bir işle uğraşmak
-
[nsz]
Bir şey bir kimseye ayrılmak, tahsis edilmek
- "... sosyal güvenlik kuruluşları tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez." (Anayasa)
-
Sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak, angaje olmak
-
[nsz]
Beklenen şey elde edilmez olmak
-
Bağlama işine konu olmak
- BAĞIMLAMA
-
-
[isim]
Bağımlamak işi
-
[isim]
Bağımlamak işi
- BAĞLAMSAL
-
-
[sıfat]
Bağlam ile ilgili
-
[sıfat]
Bağlam ile ilgili
- BAĞDAŞMAK
-
-
Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek
- "Gerçekle bağdaşmayan ihtiraslar, insanın duygusunu hüzünden tedirginliğe hatta tiksintiye kadar zorluyor." (Tarık Buğra)
-
Çocuk oyunlarında arkadaş olmak
-
[-e]
Bağdaş kurup oturmak
- "İçerde, peykelere bağdaşmış, sarıkları kirli, sakalları seyrek, kara sarı ihtiyarlar." (Atilla İlhan)
-
Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek