Başında bağ olan 8 harfli 34 kelime var. Bağ ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bağ olan kelimeler listesine ya da sonu bağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bağ bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAĞ
2 Harfli Kelimeler
AB, AĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAĞIRTMA
-
-
[isim]
Bağırtmak işi
-
[isim]
Bağırtmak işi
- BAĞIRMAK
-
-
[nsz]
İnsan yüksek ve gür ses çıkarmak
- "Yaşasın hürriyet diye bağırsa ismi tarihe geçecekti." (Ömer Seyfettin)
-
Kendini belli etmek
- "Kitap buradayım diye bağırıyor, sen onu görmüyorsun."
-
[-e]
Yüksek sesle azarlamak
-
[nsz]
İnsan yüksek ve gür ses çıkarmak
- BAĞRIŞMA
-
-
[isim]
Bağrışmak işi, birlikte bağırma
- "Evde bir gürültü, bir bağrışma oldu."
-
[isim]
Bağrışmak işi, birlikte bağırma
- BAĞILLIK
-
-
[isim]
Görece olma durumu, izafiyet, rölativite
-
[isim]
Görece olma durumu, izafiyet, rölativite
- BAĞIRSAK
-
-
[isim]
Sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü
-
[isim]
Sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü
- BAĞDAŞIK
-
-
[sıfat]
Her yeri aynı özelliği gösteren, mütecanis, homojen
-
[sıfat]
Her yeri aynı özelliği gösteren, mütecanis, homojen
- BAĞCILAR
- ...
- BAĞLAŞIM
-
-
[isim]
Eşleme
-
Aralarında ortak çıkar bulunan devletler ilişkisi
-
Bir dizgenin veya alt dizgenin başka bir dizge üzerindeki etkisi
-
[isim]
Eşleme
- BAĞIRGAN
-
-
[sıfat]
Bağırıp çağıran, tepkisini hemen ve sert bir biçimde dışa vuran
- "Şiirlerindeki mistik hava ile yaşamındaki bu bağırgan, çocuksu yaklaşım, çoğu kimseyi yadırgatırdı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bağırıp çağıran, tepkisini hemen ve sert bir biçimde dışa vuran
- BAĞDAŞMA
-
-
[isim]
Bağdaşmak işi, imtizaç
-
[isim]
Bağdaşmak işi, imtizaç
- BAĞLILIK
-
-
[isim]
Bağlı olma durumu, merbutiyet
-
Birine karşı, sevgi, saygı ile yakınlık duyma ve gösterme, sadakat
- "Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz." (Anayasa)
-
Bağlılaşım
-
[isim]
Bağlı olma durumu, merbutiyet
- BAĞIMSIZ
-
-
[sıfat]
Davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi bir gücün etkisinde kalmadan düzenleyebilen, özgür, hür
- "Konsolosların her biri bağımsız bir vali gibi davranırdı." (Necati Cumalı)
-
Müstakil
-
[isim]
Herhangi bir kuruluşa, partiye bağlı olmayan kimse
- "... Meclis dışındaki bağımsızlardan olmak üzere, siyasi parti gruplarından, oranlarına göre, üye alınır." (Anayasa)
-
[isim]
Bağımsız milletvekili
-
[sıfat]
Davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi bir gücün etkisinde kalmadan düzenleyebilen, özgür, hür
- BAĞLANMA
-
-
[isim]
Bağlanmak işi
-
[isim]
Bağlanmak işi
- BAĞLAYIŞ
-
-
[isim]
Bağlama işi veya biçimi
-
[isim]
Bağlama işi veya biçimi
- BAĞRILMA
-
-
[isim]
Bağrılmak işi
-
[isim]
Bağrılmak işi
- BAĞLATMA
-
-
[isim]
Bağlatmak işi
-
[isim]
Bağlatmak işi
- BAĞLANIM
-
-
[isim]
Bağlanma işi veya biçimi
-
Siyasal veya sosyal konularda yan tutma
-
[isim]
Bağlanma işi veya biçimi
- BAĞNAZCA
- ...
- BAĞDAMAK
-
-
[-i]
Birkaç şeyi birbirine geçirerek bağlamak
-
İçinden çıkılmayacak bir duruma getirmek, kördüğüm etmek
-
[-i]
Birkaç şeyi birbirine geçirerek bağlamak
- BAĞCIKLI
-
-
[sıfat]
Bağı olan, bağı bulunan
- "Bağcıklı ayakkabı."
-
[sıfat]
Bağı olan, bağı bulunan