Sonunda ba olan 4 harfli 19 kelime var. BA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ba olan kelimeler listesine ya da başında ba olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AB
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ROBA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça
-
[isim]
Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça
- DUBA
-
-
[isim]
Yük taşımak veya köprü kurmak için kullanılan altı düz bir tür deniz aracı
-
İçi boş, her yanı kapalı, suyun üstünde yüzen bir tür büyük şamandıra
- "Dört beş duba üstüne bir küçük tahta köşk kurmuşlar." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Yük taşımak veya köprü kurmak için kullanılan altı düz bir tür deniz aracı
- RUBA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Giysi, giyecek, urba
-
[isim]
Giysi, giyecek, urba
- JUBA
- ...
- CABA
-
-
[isim]
Bir şey ödemeden, para vermeden alınan şey, bedava
- "Bu mâni benden sana caba olsun." (Salâh Birsel)
-
[zarf]
Fazla olarak, fazladan, üstelik
- "Kilometre başına bilmem ne kadar litre benzin dağıtılmış, yağ da caba!" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir şey ödemeden, para vermeden alınan şey, bedava
- BABA
-
-
[isim]
Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek
- "Türk babanın ve Türk ananın çocuğu Türktür." (Anayasa)
- "Bizim bu Kayabaşı'nda birçok zanaat, babadan oğla aktarılır." (Tarık Dursun K)
- "Sen bildiğini söyle babam, alt yanını ben getiririm."
- "Sacit bu hususta da babasına çekmişti." (Peyami Safa)
-
Çocuğu olmuş erkek, peder
- "Bunlar babadan oğla doktordurlar."
- "Git babam git, yol bitmez ki..."
-
Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme
-
Çatı merteği
-
Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse
- "Atatürk Türk milletinin babasıdır."
-
Anlayışlı, iyi huylu erkek
-
Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı
-
Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse
-
Ata
- "Asya'daki babalarımızdan miras kalan millî şiirimizin manzum şekillerinde..." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Çok kaliteli, üstün nitelikli
-
Tarikatların bazısında tekke büyüğü
- "Bektaşi babası."
-
Bu gibi kimselere verilen unvan
- "Gül Baba. Nur Baba. Baba İlyas."
-
Gemi veya iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı iri demir, ağaç veya beton dikme
-
Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge
-
[isim]
Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek
- SABA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
- URBA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Giysi
- "Hemen belli olsun diye beyaz urbalar giyindi." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Giysi
- TUBA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üzerinde pistonlar bulunan, bakırdan nefesli çalgı
-
[isim]
Üzerinde pistonlar bulunan, bakırdan nefesli çalgı
- DİBA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş
-
[isim]
Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş
- SOBA
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Bir yeri ısıtmak için içinde kömür, odun veya gaz yakılarak kullanılan bir araç
- "Gözünü soba ateşine dikip ne düşünüyorsun." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bir yeri ısıtmak için içinde kömür, odun veya gaz yakılarak kullanılan bir araç
- TABA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kuru tütün yaprağını andıran kızılımsı kahverengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Kuru tütün yaprağını andıran kızılımsı kahverengi
- ÇABA
-
-
[isim]
Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor
- "Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur." (Falih Rıfkı Atay)
- "Onu kurtarabilmek için olmayacak şeylere saldırmak derecesinde bir çaba gösteriyorsunuz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Tehlikeyi anlamış olacak ki seçimlerde oylarını dağıtmamaya çaba harcıyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor
- VEBA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hasta farelerden insana geçen bir mikrobun oluşturduğu bulaşıcı, öldürücü bir hastalık, taun
-
Bazı hayvan hastalıkları
- "Sığır vebası. Domuz vebası."
-
[isim]
Hasta farelerden insana geçen bir mikrobun oluşturduğu bulaşıcı, öldürücü bir hastalık, taun
- İŞBA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doyurma
-
Doyma
-
[isim]
Doyurma
- HEBA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitme
- "Herkes eğlenirken pansiyonumda gaflet uykusuna dalıp hayatımı heba edebilir miyim?" (Reşat Nuri Güntekin)
- "Koca bir gün heba oldu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitme
- KÜBA
- ...
- KABA
-
-
[sıfat]
Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
- "Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." (Ömer Seyfettin)
-
Taneleri iri
- "Kaba çakıl."
-
Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
- "Kaba, hantal, şivesiz, bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar." (Refik Halit Karay)
-
Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
- "Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer
-
Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
- "Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
- YABA
-
-
[isim]
Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı
-
[isim]
Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı