Başında ba olan 6 harfli 143 kelime var. Ba ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ba olan kelimeler listesine ya da sonu ba ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ba bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AB
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BALATA
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Soğuk ve sıcakta büyük bir sürtünme kat sayısına sahip olan, suya ve yağa dayanıklı, yavaş aşınan madde
-
Motorlu araçlarda fren yapmayı sağlayan, tekerlek mili üzerine yerleştirilmiş yarım ay biçimindeki alet
-
[isim]
Soğuk ve sıcakta büyük bir sürtünme kat sayısına sahip olan, suya ve yağa dayanıklı, yavaş aşınan madde
- BALAST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Demir yollarında traverslerin altına, şoselerde düzeltilmiş toprak üzerine döşenen taş kırıkları
-
Safra
-
[isim]
Demir yollarında traverslerin altına, şoselerde düzeltilmiş toprak üzerine döşenen taş kırıkları
- BAĞLAM
-
-
[isim]
Deste
-
Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst
- "Uygarlık bağlamında Batı ve Doğu diye bir ayrım yapılmamakta bir bütün olarak düşünülmektedir." (Ahmet Cemal)
-
Bir dil birimini çevreleyen, ondan önce veya sonra gelen, birçok durumda söz konusu birimi etkileyen, onun anlamını, değerini belirleyen birim veya birimler bütünü, kontekst
-
Bent
-
[isim]
Deste
- BARBAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Uygarlaşmamış (kavim, topluluk)
- "Barbar akınlarından beri bu yollarda gördüğüm en asil atlısın." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kaba saba, ilkel
- "Bu vaziyeti haber alan köylüler türlü barbar aletlerle şehir ahalisini korumak üzere kasabaya yürümüşlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kaba ve kırıcı
-
[sıfat]
Uygarlaşmamış (kavim, topluluk)
- BARKAN
- ...
- BAKICI
-
-
[isim]
Bakma işiyle görevlendirilen kimse
- "Ustanın anası yatalak oldu, yanına başka bir bakıcı kocakarı tuttum." (Aka Gündüz)
-
Genellikle çocuk, yaşlı ve hastalara bakma işiyle görevli kimse
-
Yeme içme, barınma ve eğitim karşılığında bakıcılık görevi yapan kimse
-
Bir şeyi satın almayı düşünmeden yalnızca bakarak ilgilenen kimse
- "Anlaşılıyor, alıcı değil, bakıcısın. Alıcı suratı yok sende pek." (Haldun Taner)
-
Kayırıcı
-
Yabancı ülkede bir aile yanında kalarak eğitimini sürdüren ve aynı zamanda o evin çocuklarına bakan kimse
-
Falcı
- "Bakıcılara, niyet kuyularına, Tezveren Dede'ye gitti." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bakma işiyle görevlendirilen kimse
- BALÇIK
-
-
[isim]
İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, genellikle killi, koyu, yapışkan çamur, mil
- "Yolları ve tarlaları görünce bir balçık ve çamur gölünü yarmak zorunda olduğumuzu anlamıştım." (Samiha Ayverdi)
-
Güçlük çıkartan
-
İçindeki kil oranı yüksek, yağlı, su geçirmez, koyu toprak
-
[isim]
İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, genellikle killi, koyu, yapışkan çamur, mil
- BALSAM
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bazı ağaçlardan elde edilen, parfüm ve ilaç yapımında kullanılan reçine
-
[isim]
Bazı ağaçlardan elde edilen, parfüm ve ilaç yapımında kullanılan reçine
- BADİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çöl
- "Bütün İslam diyarlarından, Afrika'nın badiyelerinde Müslümanlar hep bir Mehdi'yi beklerler." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Çöl
- BALKAR
- ...
- BASKIN
-
-
[isim]
Suç işlediği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girme
- "İbiş'in odasına cennet kuşları baskın vermişti." (Tarık Buğra)
-
Kısa süreli, beklenmedik saldırı
- "Bu dört kişi güç bela baskından kurtulup bana sığınmış." (Refik Halit Karay)
-
Su basması, sel
- "Behçet'e bu evin merdiven altındaki bakla gibi odasında baskın yaparlar." (Salâh Birsel)
-
Ansızın çıkagelme
-
[sıfat]
Sertlik, zorluk bakımından üstün
- "Belli bir şey ki bu genç ikisinden de baskın, çekemiyorlar." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Benzerleri arasında güç ve önem bakımından başta gelen, hâkim, dominant
-
[isim]
Suç işlediği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girme
- BAŞUCU
-
-
[isim]
Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultunun gökyüzüne doğru olan yönü
-
[isim]
Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultunun gökyüzüne doğru olan yönü
- BAZALI
-
-
[sıfat]
Bazası olan
-
[sıfat]
Bazası olan
- BARMEN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Barda içki hazırlayıp sunan kimse
-
[isim]
Barda içki hazırlayıp sunan kimse
- BAKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Artık, artan, kalan, geri kalan şey
- "Hastanelerde boş yatak kalmamış, çoğunda ikişer kişi, bakiyesini bahçeye yatırıyorlar." (Atilla İlhan)
-
Kalıntı
- "Bunun bir eski ev değil, dünyayı terk etmişlere mahsus bir manastır bakiyesi olduğunu anlardım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Alacak ve borçlar arasındaki fark
-
[isim]
Artık, artan, kalan, geri kalan şey
- BAŞÇIL
- ...
- BALZAM
- ...
- BASINÇ
-
-
[isim]
Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik
- "Gazların içinde kapalı oldukları kabın her yönüne doğru basınçları vardır."
- "Katı cisimler, üzerine konuldukları yüzeylere, yere doğru, sıvılar ise içinde bulundukları kabın dibine ve yanlarına doğru basınç yaparlar."
-
[isim]
Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik
- BALLIK
-
-
[isim]
Bal konulan kap
-
Bağlarda görülen külleme hastalığı
-
Ballıbaba
-
[isim]
Bal konulan kap
- BAZISI
-
-
[zamir]
Birtakımı, kimisi
-
[zamir]
Birtakımı, kimisi