Başında ba olan 5 harfli 135 kelime var. Ba ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ba olan kelimeler listesine ya da sonu ba ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ba bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AB
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAÇLI
- ...
- BAHÇE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sebze yetiştirilen yer, bostan
- "Bahçenin bir köşesinde büyük bir bostan kuyusuyla mıhlanmış bir kapı vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çiçek ve ağaç yetiştirilen yer
- "Bir otelin ağaçlıklı, çiçeklerle süslü bahçesi önünde durmuştuk." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Sebze yetiştirilen yer, bostan
- BARIŞ
-
-
[isim]
Barışma işi
- "Biz baba kız biliyorduk ki bu gibi kaçışlar, bir barışla biter." (Memduh Şevket Esendal)
-
Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum, sulh
- "Atatürk'ün insan haklarına ve dünya barışına ne kadar saygılı bir lider olduğunu ifade etti." (Haldun Taner)
-
Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç
- "Barış içinde yaşamak."
-
Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam
- "Devlet işçi işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu tedbirler alır." (Anayasa)
-
[isim]
Barışma işi
- BARİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Baryum oksit (BaO) veya baryum hidroksit Ba(OH)2
-
[isim]
Baryum oksit (BaO) veya baryum hidroksit Ba(OH)2
- BABİL
- ...
- BAĞAN
-
-
[isim]
Vakti gelmeden ölü doğan yavru, düşük
-
Ölü doğan kuzunun derisi
-
[isim]
Vakti gelmeden ölü doğan yavru, düşük
- BAMBU
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Buğdaygillerden, sıcak ülkelerde yetişen, boyu 25 m kadar olabilen, mobilya, merdiven, baston vb. birçok eşyanın yapımında kullanılan bir tür kamış, Hint kamışı, hezaren (II) (Bambusa vulgaris)
- "İlle oturacak: Ya kameriyelerdeki bambu kamışından koltuklarda ya oyun masasında." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Bu kamıştan yapılmış olan
-
[isim]
Buğdaygillerden, sıcak ülkelerde yetişen, boyu 25 m kadar olabilen, mobilya, merdiven, baston vb. birçok eşyanın yapımında kullanılan bir tür kamış, Hint kamışı, hezaren (II) (Bambusa vulgaris)
- BABUN
- ...
- BASEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücudun bel ile kalça arasındaki bölümü
-
Kıtasal uzantıdan okyanus ortası sırtlarına kadar devam eden ve 4000-5000 m derinliği olan deniz dibi
-
[isim]
Vücudun bel ile kalça arasındaki bölümü
- BATMA
-
-
[isim]
Batmak işi
-
Yıkılma, çökme
-
Yok olma, inkıraz
-
Bir gök cisminin (ay, güneş, yıldız vb.) ufkun altına inmesi
-
[isim]
Batmak işi
- BAĞLI
-
-
[sıfat]
Bir bağ ile tutturulmuş olan
- "Günlerden beri bağlı duran demir, sert bir hırıltıyla denize daldı." (Halikarnas Balıkçısı)
- "Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma ant içerim." (Anayasa)
- "Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak kanunla düzenlenir." (Anayasa)
-
Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste
- "Ekinlerin gürleşmesi yağmura bağlıdır, Sevincimiz üzüntümüz / Hep sana bağlı." (Behçet Necatigil)
- "İhtiyarın Arslan Bey'e bu kadar bağlı olması, Giray'ı sık sık bir tarafa itmesi canını sıkıyordu." (Sevinç Çokum)
-
Sınırlanmış, sınırlı
- "Tüzüğe bağlı bir işlem."
-
Kapatılmış olan, kapalı
- "Bağlı geçit."
-
Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan
- "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun bağlı kuruluşlarını ziyaret ettim."
-
Sadık
- "Türkiye Cumhuriyeti Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir." (Anayasa)
-
Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, tutkun
- "Çocuklarına bağlı ana."
-
Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek)
-
[sıfat]
Bir bağ ile tutturulmuş olan
- BASAK
-
-
[isim]
Merdiven
-
[isim]
Merdiven
- BAKAÇ
-
-
[isim]
Dürbün
-
Vizör
-
[isim]
Dürbün
- BAĞIL
-
-
[sıfat]
Görece
-
[isim]
Kendine özgü bir kımıldanışı olduğu hâlde başka bir cisme uyarak sürüklenen cismin görünürdeki kımıldanışının niteliği
-
[sıfat]
Görece
- BAROK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
M.S. 1600-1750 yılları arasındaki klasik sanatı izleyen resim ve mimarlık üslubu
- "Barok üslubu dağınık, yüklü, şişkin biçimlerin aşırı ölçüde yığılmasıyla kendini gösterir."
-
Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete, düşünceden çok duyuma, biçimlerin serbestçe yaratılmasından duyulan coşkuya önem veren, abartmalı, etkileyici, çelişkiden çekinmeyen edebiyat akımı
-
[isim]
M.S. 1600-1750 yılları arasındaki klasik sanatı izleyen resim ve mimarlık üslubu
- BATİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kumaş, deri veya kâğıt süslemede kullanılan bir yöntem
-
Bu yöntemle hazırlanmış kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış olan (giysi)
-
[isim]
Kumaş, deri veya kâğıt süslemede kullanılan bir yöntem
- BAKŞI
- ...
- BALAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Orta Çağda, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü
-
Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir tür şarkı
-
Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan veya şarkı olarak okunan eser
- "Schubert'in balatları."
-
[isim]
Orta Çağda, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü
- BASTI
-
-
[isim]
Kıyma ile pişirilmiş sebze
- "Kabak bastısı. Patlıcan bastısı."
-
[isim]
Kıyma ile pişirilmiş sebze
- BANYO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm
-
Banyo küvetinde yıkanma işi
-
Tedavi amacı ile hazırlanan ilaçlı su
- "Doktorlar hap, banyo ve perhiz tavsiye etmiş." (Burhan Felek)
-
Vücudun bir bölümünü veya bütününü, fiziksel veya kimyasal bir etki altında bir süre bulundurma işlemi
- "Güneş banyosu. Kükürt banyosu. Çamur banyosu."
-
Fotoğrafçılıkta ve filmcilikte duyarlı yüzeylerin işlenmesinde belirli bir işlemin gerektirdiği maddeyi erimiş olarak içinde bulunduran sıvı
- "Fotoğraf banyosu."
-
Film ve fotoğraf kâğıdını bu sıvıya batırma
-
[isim]
Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm