Başında ba olan 4 harfli 32 kelime var. Ba ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ba olan kelimeler listesine ya da sonu ba ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ba bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AB
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BADİ
-
-
[isim]
Ördek
- "Hani biz bir çayırda arabayla geçerken bir boğa çıkageldi, köylü korkudan nasıl badi badi koşmaya başlamıştı?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Ördek
- BASI
-
-
[isim]
Resim klişesi, dökme harf, taş kalıp kullanarak makine yardımı ile kâğıt, bez vb.ne yazı, resim çıkarma işi
-
[isim]
Resim klişesi, dökme harf, taş kalıp kullanarak makine yardımı ile kâğıt, bez vb.ne yazı, resim çıkarma işi
- BAĞA
-
-
[isim]
Kaplumbağa
-
Deniz kaplumbağasının kabuğu
-
Kaplumbağa kabuğu
-
Ur
-
[sıfat]
Kaplumbağa kabuğundan yapılmış veya bu kabuğu andırır biçimde olan
- "Bağa gözlük."
-
[isim]
Kaplumbağa
- BACA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol
- "Kırlangıçlar daha çok sahildeki apartmanların bacalarında, pencere pervazlarında barınıyorlar." (Haldun Taner)
-
Su yolu, lağım, maden ocağı vb. yer altı yapılarının hava deliği
-
Çatı penceresi
-
[isim]
Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol
- BAYT
- ...
- BAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sürekli
- "Dünyada zaten ne bakiydi?" (Ömer Seyfettin)
- "Baki kalan bu kubbede bir hoş seda imiş." (Baki)
-
Bir şeyden artan (miktar)
-
Öteki
- "Kale kapısından yalnız birini açık bırakarak bakilerini örmeye başlamışlardı." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[sıfat]
Sürekli
- BARO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir şehir veya bir bölge avukatlarının bağlı oldukları meslek kuruluşu
-
[isim]
Bir şehir veya bir bölge avukatlarının bağlı oldukları meslek kuruluşu
- BARK
-
-
[isim]
"Ev, mülk, aile, çoluk çocuk" anlamlarındaki ev bark birleşik sözünde geçen bir söz
-
[isim]
"Ev, mülk, aile, çoluk çocuk" anlamlarındaki ev bark birleşik sözünde geçen bir söz
- BANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kurucu (kimse)
-
Yapan, kuran (kimse)
- "Köprünün banisi, her geçen yolcudan bir baç alırmış." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Kurucu (kimse)
- BANT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapılış özelliğine göre sarma, yapıştırma vb. işlerde kullanılan düz, ensiz, yassı bağ, şerit, izole bant
-
Yara üzerine yapıştırılan özel olarak hazırlanmış ilaçlı küçük şerit
-
Ses alma aygıtlarında seslerin kaydı için kullanılan manyetik oksitli plastik veya selüloz şerit
-
[isim]
Yapılış özelliğine göre sarma, yapıştırma vb. işlerde kullanılan düz, ensiz, yassı bağ, şerit, izole bant
- BABİ
- ...
- BARI
-
-
[isim]
Çit
-
[isim]
Çit
- BABA
-
-
[isim]
Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek
- "Türk babanın ve Türk ananın çocuğu Türktür." (Anayasa)
- "Bizim bu Kayabaşı'nda birçok zanaat, babadan oğla aktarılır." (Tarık Dursun K)
- "Sen bildiğini söyle babam, alt yanını ben getiririm."
- "Sacit bu hususta da babasına çekmişti." (Peyami Safa)
-
Çocuğu olmuş erkek, peder
- "Bunlar babadan oğla doktordurlar."
- "Git babam git, yol bitmez ki..."
-
Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme
-
Çatı merteği
-
Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse
- "Atatürk Türk milletinin babasıdır."
-
Anlayışlı, iyi huylu erkek
-
Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı
-
Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse
-
Ata
- "Asya'daki babalarımızdan miras kalan millî şiirimizin manzum şekillerinde..." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Çok kaliteli, üstün nitelikli
-
Tarikatların bazısında tekke büyüğü
- "Bektaşi babası."
-
Bu gibi kimselere verilen unvan
- "Gül Baba. Nur Baba. Baba İlyas."
-
Gemi veya iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı iri demir, ağaç veya beton dikme
-
Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge
-
[isim]
Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek
- BAYİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirli maddeleri satma izni olan kimse, dükkân veya kuruluş
- "Tekel bayisi. Gazete bayisi."
-
[isim]
Belirli maddeleri satma izni olan kimse, dükkân veya kuruluş
- BARA
-
-
[isim]
Aynı gerilimdeki besleme hattı veya çıkışların toplandığı ve dağıtıldığı boru veya iletken çubuk veya lama
-
[isim]
Aynı gerilimdeki besleme hattı veya çıkışların toplandığı ve dağıtıldığı boru veya iletken çubuk veya lama
- BAZI
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birtakım, kimi
- "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler." (Ömer Seyfettin)
- "Bizimkisi komşuluk gayreti dedi, içinden de ne demişler? Bazı dingil döner bazı teker." (Ncmettin Halil Onan)
-
[zarf]
Bazen
- "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Birtakım, kimi
- BAKI
-
-
[isim]
Özellikle dağlık yörelerde bir yamacın güneş ışınlarına, güneye veya kuzeye karşı konumunu belirleyen, bunun sonucu olarak da doğal şartlarını tespit eden durumu
- "Bu dağın bakısı güneye doğrudur."
-
Denetleme
-
Fal
-
[isim]
Özellikle dağlık yörelerde bir yamacın güneş ışınlarına, güneye veya kuzeye karşı konumunu belirleyen, bunun sonucu olarak da doğal şartlarını tespit eden durumu
- BAKS
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Gemiye hayvan yüklerken kullanılan sandık
-
[isim]
Gemiye hayvan yüklerken kullanılan sandık
- BALO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Danslı ve özel giysili gece eğlencesi
- "O zaman nişan balosu falan yoktu, olsa da şoförün balosu mu olur?" (Aka Gündüz)
- "İki ay sonra sahici bir balo vereceğiz." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Danslı ve özel giysili gece eğlencesi
- BALE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belli hafif figürlere, adım atışlara, çoğunlukla sahne düzenine ve müziğe dayalı gösteri türü
-
Bu tür gösteri yapan sanatçı topluluğu
- "Devlet Opera ve Balesi."
-
[isim]
Belli hafif figürlere, adım atışlara, çoğunlukla sahne düzenine ve müziğe dayalı gösteri türü