Başında b olan 6 harfli 443 kelime var. B harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde b harfi olan kelimeler listesine ya da sonu b harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında b bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BAKMAK

  1. Bakışı bir şey üzerine çevirmek
    • "Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim." (Cahit Sıtkı Tarancı)
    • "Bak, bu söylediğin doğru!"
    • "Bak bak, neler olmuş da haberimiz yok!"
    • "Kim olduğumu anlasın bakalım!" (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Aramak
    • "Bak şu işe!"
    • "Akşam oluyor, baksana hava karardı."
  3. Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak
    • "Limana bakan penceresinden deniz görünürdü." (Orhan Veli Kanık)
    • "Adamın aklına bak! Lafa bak! Kılığa bak!"
  4. Bir şeyin gelişmesi veya iyi bir durumda kalması için emek vermek
  5. Beslemek, geçindirmek
    • "Üç çocuklu bir aileye bakıyor."
  6. Bir iş birinden beklenmek
    • "Evin bütün işleri bana bakıyor."
  7. Hastayı muayene etmek
  8. Tedavi etmek için ilgilenmek
  9. Yoklamak, incelemek, denemek
    • "Git bak bakalım, evdeler mi? Şu hesaba sen de bak. Yemeğin tadına bakar mısınız?"
  10. Bir işi yapmak, bir işi yapmakla görevli olmak
    • "Pasaport işine polis bakar."
  11. [nsz] İlgilenmek
    • "Baktılar, ettiler, ilaç, tedavi, faydası olmadı." (Erhan Bener)
  12. Uğraşmak, meşgul olmak
    • "Çocuğum, sen derslerine bak."
  13. Yapılabilmesi bir şeye bağlı bulunmak
    • "Bu iş beş bin liraya bakar."
  14. Gözetmek, korumak
  15. Renklerde benzemek, andırmak
    • "Bu kumaşın rengi yeşile bakıyor."
  16. Önem vermek, önem vererek üzerinde durmak
    • "Aşka kutsal gözle bakanları üzmekten korkarım." (Refik Halit Karay)
  17. [nsz] Anlamak, farkına varmak
    • "Bazı akşamlar bakarım Halil savuşur, nereye gittiğini de kimseye söylemez." (Memduh Şevket Esendal)
  18. Başka bir şeyle ilgilenmeyip elindeki veya önündeki işle uğraşır olmak
    • "Yemeğini yemene bak! Vaktini boş geçirmemeye bak!"
  19. [nsz] Bebeğin veya çocuğun eğitim ve bakımıyla ilgilenmek
    • "Kadınlar, iş dönüşü çocuk bakıyor, yemek hazırlıyorlardı, o yorgunlukla." (Necati Cumalı)

BENZİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Petrolün damıtılması ile elde edilen, özgül ağırlığı yaklaşık 0,65 olan, renksiz, uçucu, kendine özgü kokusu bulunan bir sıvı
  2. Bir tür organik yağ çözücü
  3. Benzen

BİİLAÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] İlaçsız, çaresiz
  2. Umutsuz olarak
    • "Kim bilir saat kaçlara kadar aç ve biilaç duracağız." (Sermet Muhtar Alus)

BURHAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kanıt
  2. Belgit

BUDİZM
...
BÜZGEN

  1. [isim] Kasılarak vücuttaki herhangi bir deliği açan veya kapayan çember biçimindeki kasların genel adı

BARAKA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Tahta, çinko vb. hafif şeylerden yapılmış, temelsiz eğreti yapı
    • "Tren şehre girerken yerlilerin teneke barakaları görünür." (Orhan Seyfi Orhon)

BENDİR

  1. [isim] Alaturka çalgı aleti

BOKSÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Boks yapan kimse, yumruk oyuncusu

BUNDAN

  1. bu nedenle
    • "Bu ev geniştir."
    • "Aradan otuz bu kadar yıl geçti."
    • "Bu minval üzere uskumruyu bir hayli yumuşattıktan sonra..." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Cumhuriyetten bu yana."

BİLDİK

  1. Tanıdık (kimse veya şey)
    • "İstanbullu bir bildikte misafirim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Hâlbuki ayrılık acısına ve ayrılık seslerine, bildik çıkmaklığım gerekti." (Refik Halit Karay)

BORANİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pirinçli, yumurtalı, yoğurtlu ıspanak vb. sebze yemeği

BEYNEN
...
BORÇKA
...
BENZEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Maden kömürü katranından çıkarılan C6H6 formülündeki hidrokarbonun bilimsel adı
  2. Benzin

BASINÇ

  1. [isim] Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik
    • "Gazların içinde kapalı oldukları kabın her yönüne doğru basınçları vardır."
    • "Katı cisimler, üzerine konuldukları yüzeylere, yere doğru, sıvılar ise içinde bulundukları kabın dibine ve yanlarına doğru basınç yaparlar."

BOKSİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Korindon

BUMBAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kalın bağırsağı
  2. Bu bağırsağa ciğer, kıyma, pirinç veya bulgur doldurularak yapılan yemek
    • "Bumbar dolması."
  3. Soğuğun girmesini önlemek için kapı ve pencere aralıklarına takılan, içi pamuk dolu, uzun bez kılıf

BANJUL
...
BARGAH
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü