Başında b olan 6 harfli 443 kelime var. B harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde b harfi olan kelimeler listesine ya da sonu b harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında b bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BAZALT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Koyu renkli, sert bir çeşit yanardağ kültesi

BİLMEK

  1. [nsz] Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak
    • "Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır." (Haldun Taner)
    • "Efendiden gizli yine herkes bildiğini okuyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Her şeye peki, olur der fakat sonunda gene bildiğini yapardı." (Haldun Taner)
    • "Sütannenin sandık odası, bildim bileli akar." (Ömer Seyfettin)
  2. [-i] Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak
    • "Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz." (Burhan Felek)
  3. Bir iş yapmaya alışmış olmak, elinden gelmek
  4. Tanımak, hatırlamak
    • "Kadıncığım aç. Ben geldim. Bilemedin mi?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  5. Sanmak, varsaymak, farz etmek
    • "Bir hastanın hastalığına gereken önemi vermesi, doktorun ancak kendini o hasta ile birlikte hasta bilmesi ile sağlanabilir." (Refik Halit Karay)
  6. [-i] Sorumlu tutmak
    • "Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim."
  7. İnanmak
    • "Bilirim yaşamaz güneşte / Bilirim yaşamaz yan yana aşkla / Ne haksızlık / Ne korku." (Necati Cumalı)
  8. [-i] İşine gelmek, uygun bulmak
    • "Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?"
  9. -a / -e ekli fiillerle yeterlik bildiren birleşik fiiller oluşturur
    • "Anlayabilmek. Gidebilmek. Kapayabilmek. Yazabilmek."
  10. [-i] Saymak
    • "Teşekkürü borç bilirim."

BÜFECİ

  1. [isim] Büfe işleten kimse

BEZZAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı

BIKKIN

  1. [sıfat] Çok bıkmış, usanmış, bezmiş

BOŞLUK

  1. [isim] Oyuk, çukur, kapanmamış yer
  2. Kesinti, kopukluk
  3. Boş geçen süre
    • "Bu boşluktan sıkılıyorum."
  4. Eksiklik, yoksunluk duygusu
    • "Nevin, içinde ucu bucağı kayıp bir boşluk duydu." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. Yetersizlik
    • "O günden bugüne olanları hatırladıkça insan ister istemez bu türlü çabaların hiçliğini, boşluğunu düşünmek zorunda kalıyor." (Refik Halit Karay)
  6. İçinde hiçbir cisim bulunmayan, vakum

BÜĞEME

  1. [isim] Büğemek işi

BAYPAS

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Damar aktarma
  2. Devre dışı bırakma

BÜYÜCÜ

  1. [isim] Büyü yapan kimse, bağıcı, afsuncu, sihirbaz
  2. Çevresindekileri çabuk ve güçlü olarak etkileyen kimse
    • "O ne yaman büyücüdür, şeytan tüyü var herifte." (Refik Halit Karay)

BERAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aklanma
    • "Bu kararın okunuşu üzerine beraat edenler serbest bırakılmışlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)

BEŞGEN

  1. [isim] Beş kenarlı çokgen, muhammes
  2. [sıfat] Bu biçimde olan

BİRLER

  1. [isim] Ondalık sayı sistemine göre yazılan bir tam sayıda sağdan sola doğru ilk sayının bulunduğu basamak

BUDİST
...
BOLERO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kısa kadın ceketi
    • "Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi, hepsi vücuduna yapışmış." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  2. Ağır ritimli bir İspanyol dansı
  3. Bu dansın müziği

BUTSUZ

  1. [sıfat] Budu olmayan

BAĞSIZ

  1. [sıfat] Bağı bulunmayan
    • "Bağsız ayakkabı."

BEDNAM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Kötü ün kazanan, kötülüğü ile dillere düşen

BAYRAK

  1. [isim] Bir milletin, belli bir topluluğun veya bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş, sancak
    • "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır / Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır." (Mithat Cemal Kuntay)
    • "Matbaaya bir bayrak asmayı uygun gördük." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Öncü
    • "Yeni bir sanat kuşağının bayrağıydı o." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Simge, sembol
    • "Kız, Sinekli Bakkal'ın erkek dünyasına meydan okuyan bir bayrak gibiydi." (Halide Edip Adıvar)
  4. Baklagilllerde diğerlerinden daha üstte bulunan, daha büyük olan ve çoğunlukla başka bir renkte ve yuvarlakça olan taç yaprağı
  5. Atletizmdeki bayrak yarışında dört sporcunun elden ele geçirdiği kısa, yuvarlak değnek
  6. Gerektiğinde indirilip kaldırılan, açılıp kapatılan kol
    • "Yoldan, bayrağı açık bir taksi çevirdiler." (Mahmut Yesari)

BİTEVİ

  1. [zarf] Tekdüze

BÜRÜLÜ

  1. [sıfat] Bürünmüş

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü