Bütün Çıplaklığıyla
-
hiçbir şey saklamaksızın, olduğu gibi
- "Güller bütün güller bu sabah / Bir ağızdan şarkı söyler gibi açıyor her bahçede." (Necati Cumalı)
- "Meseleyi bütün çıplaklığıyla anlattım." (Mahmut Yesari)