Başında ağla olan 28 kelime var. Ağla ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ağla olan kelimeler listesine ya da sonu ağla ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ağla bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

12 Harfli Kelimeler

AĞLATABİLMEK, AĞLAYABİLMEK, AĞLAYIVERMEK

11 Harfli Kelimeler

AĞLATABİLME, AĞLAYABİLME, AĞLAYICILIK, AĞLAYIVERME

10 Harfli Kelimeler

AĞLAMAKLIK

9 Harfli Kelimeler

AĞLAMAKLI

8 Harfli Kelimeler

AĞLAKLIK, AĞLAMALI, AĞLANMAK, AĞLAŞMAK, AĞLATICI, AĞLATMAK, AĞLAYICI

7 Harfli Kelimeler

AĞLAMAK, AĞLAMSI, AĞLANMA, AĞLANTI, AĞLAŞMA, AĞLASUN, AĞLATIŞ, AĞLATMA, AĞLAYIŞ

6 Harfli Kelimeler

AĞLAMA, AĞLATI



5 Harfli Kelimeler

AĞLAK


Kelime bulma makinesi

A A L Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AĞA, ALA

2 Harfli Kelimeler

AĞ, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AĞLATABİLMEK

  1. [-i] Ağlatma imkânı veya olasılığı bulunmak

AĞLAYABİLMEK

  1. [nsz] Dilediği zaman ağlamak, ağlama olasılığı bulunmak

AĞLAYIVERMEK

  1. [nsz] Çabucak ağlamak, ağlamayı alışkanlık edinmek

AĞLAYABİLME

  1. [isim] Ağlayabilmek işi

AĞLAYICILIK

  1. [isim] Ağlayıcı olma durumu

AĞLAYIVERME

  1. [isim] Ağlayıvermek işi

AĞLATABİLME

  1. [isim] Ağlatabilmek işi

AĞLAMAKLIK
...
AĞLAMAKLI

  1. [sıfat] Ağlar gibi olan, üzüntülü
    • "Çoğu ağlamaklı bu türlü şarkıları aslında sevmediklerini anlamışlar." (Necati Cumalı)
    • "Biz zayıf insanlar, yabancı bir yerde ağlamaklı oluyoruz." (Sait Faik Abasıyanık)

AĞLAKLIK
...
AĞLAYICI

  1. [isim] Ölünün ardından ağlamak için para ile tutulan kimse, ağıtçı, yasçı
    • "Eskiden tabutlar arkasında para ile tutulmuş ağlayıcılar giderdi." (Falih Rıfkı Atay)

AĞLAŞMAK

  1. [nsz] Birlikte ağlamak
    • "Onlar, hanım, evlatlık bir türlü birbirlerinden ayrılamayarak karanlıkta ağlaşıyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [nsz] Sızlanmak

AĞLATICI

  1. [isim] Ağlamaya yol açan şey

AĞLATMAK

  1. [-i] Ağlamasına yol açmak

AĞLAMALI

  1. [sıfat] Ağlayacak gibi olan
    • "O içeride kızı dövüyor, biz burada ağlamalı oluyoruz." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Acıma duygusu uyandıracak durumda olan

AĞLANMAK

  1. [nsz] Ağlama işi yapılmak
    • "Atatürk'ün arkasından çok ağlandı."

AĞLANMA

  1. [isim] Ağlanmak işi

AĞLATMA

  1. [isim] Ağlatmak işi
    • "Ağlatmayı geçtik, hiç değilse kendime güldürmeden çalabilsem." (Haldun Taner)

AĞLAMAK

  1. [nsz] Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek
  2. Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak
  3. [-den] Sızlanmak, yakınmak
    • "Utanç ve kahırdan, yumruklarını ısıra ısıra bir zaman ağladı." (Atilla İlhan)
  4. [-e] Bir duruma üzülmek
    • "Şu kara bahtıma ağlıyorum."

AĞLAMSI

  1. [sıfat] Ağlayacak gibi, ağlamalı
    • "Sesi karıncalandı, ağlamsı bir hâl aldı." (Yahya Kemal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü