Sonunda aç olan 5 harfli 37 kelime var. AÇ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde aç olan kelimeler listesine ya da başında aç olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YAMAÇ
-
-
[isim]
Dağın veya tepenin herhangi bir yanı
- "İndiğimiz yamacın eteğinde küçük ve eski bir köy var." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Ön, kat, huzur
- "Kız, hele beri gel yamacıma." (Haldun Taner)
-
[isim]
Dağın veya tepenin herhangi bir yanı
- TIKAÇ
-
-
[isim]
Herhangi bir şeyin delik veya ağzını tıkamaya yarayan nesne
-
[isim]
Herhangi bir şeyin delik veya ağzını tıkamaya yarayan nesne
- ORTAÇ
-
-
[isim]
Sıfat-fiil
-
[isim]
Sıfat-fiil
- MİRAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Göğe çıkma
-
[isim]
Göğe çıkma
- HALAÇ
- ...
- MİZAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Huy, yaradılış, tabiat, karakter
- "Birdenbire mizacı değişen Sabri'yi kadınlardan bile tanımayan kalmadı." (Ömer Seyfettin)
-
İnsan vücudunun fizyolojik yapısı, sağlık
-
[isim]
Huy, yaradılış, tabiat, karakter
- ANDAÇ
-
-
[isim]
Ajanda
-
Anı, yadigâr
- "Alabalıkları dağ köylüleri ırmaktan tutar getirirlerdi. Yanında andaç diye bir kâse dolusu dağ çileği yahut badem sunarlardı." (Ayla Kutlu)
-
[isim]
Ajanda
- DURAÇ
-
-
[isim]
Kaide
-
[isim]
Kaide
- KISAÇ
- ...
- HARAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerden, bir kimseden zorbalıkla alınan para
-
Osmanlı Devleti'nde Müslüman olmayanların devlete ödemekle yükümlü oldukları vergi
-
Osmanlı Türklerinde genellikle toprak sahiplerinden devletçe alınan vergi
-
[isim]
Bir yerden, bir kimseden zorbalıkla alınan para
- DARAÇ
-
-
[sıfat]
Dar
- "Başını, geçtiğimiz daraç bir sokaktaki yamru yumru karanlık evlerin arasından görünen gökyüzünün mavi boşluğuna doğru kaldırarak geniş soluklar alıyor..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Dar
- KAYAÇ
-
-
[isim]
Doğada büyük yer tutan, yer kabuğunun yapı gereci olan bir veya birkaç mineralden oluşan kütle, külte, porfir
-
[isim]
Doğada büyük yer tutan, yer kabuğunun yapı gereci olan bir veya birkaç mineralden oluşan kütle, külte, porfir
- TUTAÇ
-
-
[isim]
Laboratuvar maşası
-
Tutacak
-
[isim]
Laboratuvar maşası
- SARAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Koşum ve eyer takımları yapan veya satan kimse
-
Koşum ve eyer takımlarını işleyen ve süsleyen kimse
-
Deri, muşamba vb.nden bavul, çanta yapan kimse
-
[isim]
Koşum ve eyer takımları yapan veya satan kimse
- TURAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sülüngillerden, uzunluğu 34 cm olan, soyu azalmış bir kuş türü (Tetrao francolinus)
- "İyi bir avcı olur da turaç vurursan bana da turaç getir." (Yahya Kemal)
-
[isim]
Sülüngillerden, uzunluğu 34 cm olan, soyu azalmış bir kuş türü (Tetrao francolinus)
- TOKAÇ
-
-
[isim]
Çamaşır yıkarken kullanılan, tahtadan, yassı tokmak
-
[isim]
Çamaşır yıkarken kullanılan, tahtadan, yassı tokmak
- BABAÇ
-
-
[isim]
Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı
- "Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler." (Burhan Felek)
-
[isim]
Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı
- KOŞAÇ
-
-
[isim]
Ad cümlelerinde özne ile yüklemi birleştiren, yükleme güçlü ihtimal, olumluluk, olumsuzluk, süreklilik, kesinlik kavramları veren -dır / -dir eki veya değil kelimesi
-
[isim]
Ad cümlelerinde özne ile yüklemi birleştiren, yükleme güçlü ihtimal, olumluluk, olumsuzluk, süreklilik, kesinlik kavramları veren -dır / -dir eki veya değil kelimesi
- REVAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sürüm
- "Geniş pencereli, manzaralı salonlar revaçta." (Refik Halit Karay)
- "Yememek herkesin elinden geldiği için sıskalaşmak revaç buldu." (Refik Halit Karay)
- "Sakal ve bıyığın revaçta olduğu bir dönemden geçmedik değil!" (Haldun Taner)
-
[isim]
Sürüm
- KIRAÇ
-
-
Verimsiz veya susuz, bitek olmayan (toprak)
-
Verimsiz veya susuz, bitek olmayan (toprak)