Sonunda ar olan 7 harfli 83 kelime var. AR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ar olan kelimeler listesine ya da başında ar olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜSKÜDAR
- ...
- EMEKTAR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
- "Raşit çocuk, emektar hizmetçimiz ve sütannemin oğluydu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çok kullanılmış, eski
- "Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
- MALAKAR
- ...
- İŞTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ün salma, tanınma
-
[isim]
Ün salma, tanınma
- PENUVAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tür sabahlık
-
[isim]
Bir tür sabahlık
- KESEDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zengin kimselerin parasını yöneten ve gerekli harcamaları yapan kimse, vekilharç
-
Esnafın gelirlerini toplayıp kimse
-
[isim]
Zengin kimselerin parasını yöneten ve gerekli harcamaları yapan kimse, vekilharç
- CANAVAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan
- "Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
- "Fakat o, bu gece sahiden canavar kesilmiş."
-
Köpek balığı
- "Balıklara canavar hücum etmesin diye göz kulak olurmuş." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Canavar gibi çalışıp sınavlara hazırlandı."
-
Haşarı, yaramaz çocuk
-
Kurt, domuz vb. cana kıyan yaban hayvanı
-
[sıfat]
Acımasız, kötü ruhlu, zalim (kimse)
-
[isim]
Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan
- FERMUAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Giysi, çanta vb. yerlerde kullanılan, karşılıklı dişler ve bunların üzerinde yürüyen kapatıcıdan oluşan düzenek, cırcır, carcur
-
[isim]
Giysi, çanta vb. yerlerde kullanılan, karşılıklı dişler ve bunların üzerinde yürüyen kapatıcıdan oluşan düzenek, cırcır, carcur
- HOCALAR
- ...
- ANAHTAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı
-
Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, kurgu
-
Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol
-
Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç
-
Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak
- "Sardalya kutusunu açmaya yarayan anahtarı çarçabuk temin ederdi."
-
Vesile, araç, vasıta
- "Biliyordu ki sabır, cennetin anahtarıdır." (Peyami Safa)
-
İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör
-
Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret
- "Sol, do ve fa olmak üzere üç anahtar vardır."
-
[isim]
Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı
- PİSUVAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genel tuvaletlerde erkeklerin kullandığı, duvar kenarına yerleştirilmiş sidiklik
-
[isim]
Genel tuvaletlerde erkeklerin kullandığı, duvar kenarına yerleştirilmiş sidiklik
- ÜMİTVAR
- ...
- TROPLAR
-
-
[isim]
Antik çağ kuşkucularının var olan şeyler hakkında nesnel bilgi edinebilmenin imkânsızlığını kanıtlamak için kullandıkları ilkeler
-
[isim]
Antik çağ kuşkucularının var olan şeyler hakkında nesnel bilgi edinebilmenin imkânsızlığını kanıtlamak için kullandıkları ilkeler
- VEFAKAR
- ...
- LALEZAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Lale yetiştirilen yer, lale bahçesi
-
[isim]
Lale yetiştirilen yer, lale bahçesi
- ISTIRAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zorunluluk
-
[isim]
Zorunluluk
- MİLİBAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir barın binde biri değerinde atmosfer basıncı ölçü birimi
-
[isim]
Bir barın binde biri değerinde atmosfer basıncı ölçü birimi
- İNTİZAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin gelmesini, bir şeyin olmasını bekleme, gözleme
- "Hastanede ilk günü ve ilk gecesi bu ümit ve intizar ile geçti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
İlenme, beddua, inkisar
-
[isim]
Birinin gelmesini, bir şeyin olmasını bekleme, gözleme
- SUBASAR
-
-
[isim]
Basınç uygulayarak suyu binanın üst katlarına çıkaran düzenek, hidrofor
-
[isim]
Basınç uygulayarak suyu binanın üst katlarına çıkaran düzenek, hidrofor
- KIRKLAR
-
-
[isim]
Kırk kişilik evliya topluluğu
-
[isim]
Kırk kişilik evliya topluluğu