Sonunda ar olan 5 harfli 128 kelime var. AR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ar olan kelimeler listesine ya da başında ar olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇOMAR
-
-
[isim]
İri köpek, çoban köpeği
-
[isim]
İri köpek, çoban köpeği
- ENSAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler
-
[isim]
Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler
- HIZAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tahta ve kereste biçmeye yarayan, elektrik ve su gücüyle çalışan büyük bıçkı
-
[isim]
Tahta ve kereste biçmeye yarayan, elektrik ve su gücüyle çalışan büyük bıçkı
- ÇAKAR
-
-
[isim]
Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla ve sürekli belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener, şimşekli fener
-
Genişliği on, uzunluğu yaklaşık iki yüz elli kulaç olan balık ağı
- "Kolyoz çakarı. Uskumru çakarı."
-
[isim]
Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla ve sürekli belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener, şimşekli fener
- DÜÇAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Uğramış, yakalanmış, tutulmuş
-
[sıfat]
Uğramış, yakalanmış, tutulmuş
- İDRAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Böbreklerde kandan süzülerek idrar yolları aracılığıyla dışarıya atılan sıvı, sidik
- "Kan, idrar, bilmem ne tahlilleri filan bile bize esaslı bir şey söylemez." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Böbreklerde kandan süzülerek idrar yolları aracılığıyla dışarıya atılan sıvı, sidik
- İFTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Oruç açma, oruç bozma
- "Akşam Rabia ile beraber yine oruç bozuyor, iftar ediyoruz." (Halide Edip Adıvar)
-
İftar vakti
-
Ramazanda akşam yemeği
- "İftara çağırmak."
-
[isim]
Oruç açma, oruç bozma
- DİDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yüz, çehre
-
[isim]
Yüz, çehre
- EDVAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çağlar, devirler
- "Hercümerç ettiğin edvara da yetmez o kitap / Seni ancak ebediyetler eder istiap." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Alaturka müzik kurallarını inceleyen eser
-
[isim]
Çağlar, devirler
- İHBAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bildirme, bildirim, haber verme
-
Suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildirme, ele verme
- "Karakollara da ihbarlar artmaya başlamıştı." (Çetin Altan)
-
[isim]
Bildirme, bildirim, haber verme
- KADAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[edat]
Ölçüsünde, derecesinde
- "Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Büyüklüğünde, genişliğinde
- "Bacak kadar çocuk."
- "Avuç içi kadar yer."
-
Dek, değin
- "Saat ona kadar sokaklarda gezdi." (Peyami Safa)
-
Gibi
- "İstanbul'un balıkları kadar balıkçıları da hoştur." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Denli
- "Bu merdivenleri, yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Süre belirten bir söz
- "Bu minval üzere yedi ay kadar geçti, geçmedi." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Miktarda, derecede
- "İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Gösterme sıfatlarından biriyle bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir niceliği belirten söz
- "Kantara'nın önünde yüz kadar düşman çadırı kurulmuştu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[edat]
Ölçüsünde, derecesinde
- AYSAR
-
-
[sıfat]
Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan (kimse)
-
Değişken huylu, kararsız (kimse)
-
[sıfat]
Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan (kimse)
- GİTAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle altı telli, telleri iki parmak arasında çekilerek çalınan bir çalgı
-
[isim]
Genellikle altı telli, telleri iki parmak arasında çekilerek çalınan bir çalgı
- İNKAR
- ...
- HARAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğu kıldan dokunmuş, büyük çuval
- "Yedi harar malı bir seferde kamyona yükledi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Çoğu kıldan dokunmuş, büyük çuval
- BALAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pedavra
-
[isim]
Pedavra
- ÇASAR
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Viyana'da oturan Alman imparatoruna verilen unvan
-
[isim]
Viyana'da oturan Alman imparatoruna verilen unvan
- HUMAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçki veya uyku sersemliği
-
[isim]
İçki veya uyku sersemliği
- PAZAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer
- "Perşembe pazarı. Salı pazarı."
-
Belli bir şeyin satıldığı yer
- "Balık pazarı."
-
Alım satım, alışveriş
- "Allah hayırlı pazar versin."
-
Haftanın birinci günü, cumartesi ile pazartesi arasındaki gün
- "Ertesi gün pazardı, öğleye kadar tembellik edersiniz." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer
- YUVAR
-
-
[isim]
Organizmadaki kan, lenf, süt vb. sıvılarda bulunan, genellikle yuvarlak veya oval küçük cisim
-
Yer yuvarlağı gibi düzgün olmayan küresel biçim
-
[isim]
Organizmadaki kan, lenf, süt vb. sıvılarda bulunan, genellikle yuvarlak veya oval küçük cisim