Sonunda ar olan 5 harfli 128 kelime var. AR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ar olan kelimeler listesine ya da başında ar olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AHCAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Taşlar

DAMAR

  1. [isim] Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
    • "Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu." (Peyami Safa)
    • "Birden nasihat damarlarının kabardığını duydu." (Ömer Seyfettin)
    • "Tutarsa onun bir damarı, yıkar adamın başına çadırı." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "En ufak şeye kızan insanın damarına basarlar." (Peyami Safa)
  2. Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
  3. Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı
    • "Zengin bir altın damarı."
  4. Soy, yaradılış
  5. Huy, mizaç
    • "Cimrilik damarı. Şairlik damarı."
  6. İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
  7. Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ

DUYAR

  1. [sıfat] Duygulu, duygun, duyarlı, hassas
  2. Beden üzerinde uyarıldığında hızlı ve güçlü tepkilere yol açan
    • "Duyar bölge."

KOYAR

  1. [isim] İki akarsuyun birleştiği yer

MİMAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapıların planını yapıp bunların gerçekleşmesini sağlayan kimse
    • "Binanın mimarını da bulsanız bu sualinize cevap vermez." (Halit Fahri Ozansoy)

KATAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Lokomotif ile vagonların oluşturdukları dizi, tren
    • "Bugün beş katar kalkacak."
  2. Taşıt dizisi
    • "Otomobil katarı. Yük katarı."
  3. Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi

BOYAR

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Tuna bölgesinde, Transilvanya'da, Rusya'da soylulara verilen unvan

BEKAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Diyezli veya bemollü bir sesin eski durumuna getirilmesini gösteren nota işareti

ILTAR

  1. [isim] Çoban köpeklerinin boğazına takılan çivili demir

SAKAR

  1. [isim] Bazı hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan beyaz leke, küçük akıtma
  2. [sıfat] Sık sık küçük, önemsiz kazalar yapan (kimse)
    • "Orada ne babamın sakar hareketlerinden ne annemin çehresindeki hüznünden haberim olurdu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

BİLAR

  1. [isim] Katranlı kıldan yapılan ve kalafat işlerinde kullanılan bir tür macun

CİDAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duvar
  2. Zar

DAĞAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ağzı yayvan, dibi dar toprak kap
  2. Dağarcık
    • "Daldırın elinizi onun özdeyiş dağarına, her duruma uygun formüller bulabilirsiniz." (Haldun Taner)

UYGAR

  1. [sıfat] Fikir, sanat ve endüstri alanlarında çok büyük bir gelişme göstermiş olan, medeni, mütemeddin
  2. Kültürlü, eğitimli, görgü kurallarına uyan, medeni (kimse)
    • "Ona layık, uygar bir eş olmak için bütün aklını seferber ettiği ortadadır." (Haldun Taner)

ÇALAR

  1. [isim] Farklılık veya anlam inceliği, nüans

BUHAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Isı etkisiyle sıvıların ve bazı katıların dönüştükleri gaz durumu
    • "Bu bombardımanda ne yeni silahların çelik sesini işittik ne de buharı andıran dumanla karışık şimşeği gözlerimizi kamaştırdı." (Refik Halit Karay)
    • "Sanki buhar olup göğe çekilmişlerdi." (Samiha Ayverdi)

ISTAR

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Halı, kilim dokunan tezgâh

KUMAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu
    • "Ağır bir kumar borcunu ödemek zorunda kalan soylular gibiydi." (Necati Cumalı)
    • "Kazanacağından emin olmadıkça kumar oynamak deliliktir." (Atilla İlhan)

YAĞAR

  1. [isim] Yağmur
    • "Yüce dağların yağarı / Eridi kalmadı karı." (Halk türküsü)

KARAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı
    • "Kararımı biradere pek güçlükle kabul ettirdim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Artık ayrılmayalım diye kararlar alıyor fakat bir türlü tatbike geçemiyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Dün akşam size tesadüf ettiğimde bunu karar altına almıştık." (Halit Ziya Uşaklıgil)
    • "Tekrar masa başına dönmekten zevkli bir iş bulamayacağımda karar kıldım." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm
    • "Yargıç kararı."
  3. Bu yargıyı bildiren belge
    • "Mahkeme kararını aldı."
  4. Değişmeyen, düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik
  5. Değişmez olma
    • "Havanın hiç kararı yok."
  6. Tam ölçüsünde, ne az ne çok
    • "Yemeğin tuzu karar."
  7. Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü