Sonunda ar olan 5 harfli 128 kelime var. AR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ar olan kelimeler listesine ya da başında ar olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇOMAR

  1. [isim] İri köpek, çoban köpeği

ENSAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler

HIZAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tahta ve kereste biçmeye yarayan, elektrik ve su gücüyle çalışan büyük bıçkı

ÇAKAR

  1. [isim] Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla ve sürekli belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener, şimşekli fener
  2. Genişliği on, uzunluğu yaklaşık iki yüz elli kulaç olan balık ağı
    • "Kolyoz çakarı. Uskumru çakarı."

DÜÇAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Uğramış, yakalanmış, tutulmuş

İDRAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Böbreklerde kandan süzülerek idrar yolları aracılığıyla dışarıya atılan sıvı, sidik
    • "Kan, idrar, bilmem ne tahlilleri filan bile bize esaslı bir şey söylemez." (Reşat Nuri Güntekin)

İFTAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Oruç açma, oruç bozma
    • "Akşam Rabia ile beraber yine oruç bozuyor, iftar ediyoruz." (Halide Edip Adıvar)
  2. İftar vakti
  3. Ramazanda akşam yemeği
    • "İftara çağırmak."

DİDAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yüz, çehre

EDVAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çağlar, devirler
    • "Hercümerç ettiğin edvara da yetmez o kitap / Seni ancak ebediyetler eder istiap." (Mehmet Akif Ersoy)
  2. Alaturka müzik kurallarını inceleyen eser

İHBAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bildirme, bildirim, haber verme
  2. Suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildirme, ele verme
    • "Karakollara da ihbarlar artmaya başlamıştı." (Çetin Altan)

KADAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [edat] Ölçüsünde, derecesinde
    • "Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Büyüklüğünde, genişliğinde
    • "Bacak kadar çocuk."
    • "Avuç içi kadar yer."
  3. Dek, değin
    • "Saat ona kadar sokaklarda gezdi." (Peyami Safa)
  4. Gibi
    • "İstanbul'un balıkları kadar balıkçıları da hoştur." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. Denli
    • "Bu merdivenleri, yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır." (Yusuf Ziya Ortaç)
  6. Süre belirten bir söz
    • "Bu minval üzere yedi ay kadar geçti, geçmedi." (Refik Halit Karay)
  7. [zarf] Miktarda, derecede
    • "İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor." (Halide Edip Adıvar)
  8. Gösterme sıfatlarından biriyle bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir niceliği belirten söz
    • "Kantara'nın önünde yüz kadar düşman çadırı kurulmuştu." (Falih Rıfkı Atay)

AYSAR

  1. [sıfat] Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan (kimse)
  2. Değişken huylu, kararsız (kimse)

GİTAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle altı telli, telleri iki parmak arasında çekilerek çalınan bir çalgı

İNKAR
...
HARAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çoğu kıldan dokunmuş, büyük çuval
    • "Yedi harar malı bir seferde kamyona yükledi." (Sait Faik Abasıyanık)

BALAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pedavra

ÇASAR

Kelime Kökeni : Macarca

  1. [isim] Viyana'da oturan Alman imparatoruna verilen unvan

HUMAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçki veya uyku sersemliği

PAZAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer
    • "Perşembe pazarı. Salı pazarı."
  2. Belli bir şeyin satıldığı yer
    • "Balık pazarı."
  3. Alım satım, alışveriş
    • "Allah hayırlı pazar versin."
  4. Haftanın birinci günü, cumartesi ile pazartesi arasındaki gün
    • "Ertesi gün pazardı, öğleye kadar tembellik edersiniz." (Memduh Şevket Esendal)

YUVAR

  1. [isim] Organizmadaki kan, lenf, süt vb. sıvılarda bulunan, genellikle yuvarlak veya oval küçük cisim
  2. Yer yuvarlağı gibi düzgün olmayan küresel biçim

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü