Sonunda ap olan 5 harfli 38 kelime var. AP ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ap olan kelimeler listesine ya da başında ap olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

PA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PİKAP

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Küçük kamyon, kamyonet
    • "Kamyonlar, pikaplar arka arkaya park etmiş duruyorlardı yan sokaklarda." (Çetin Altan)
  2. Elektrikle veya pille çalışan, plak dinlemekte kullanılan araç

LAKAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseye, bir aileye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan, o kimsenin veya o ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad
    • "Arkadaşının taktığı bu lakabı, Ger Ali, soyadı kanunu çıkınca isminin başından alıp sonuna koydu mu bilmiyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)

KEBAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğrudan doğruya ateşte veya kap içinde susuz olarak pişirilmiş et
    • "Oradan ayrılınca hemen çarşıya koşar, sıcak bir ekmek alır, içini kebapla doldurur, anama götürürdüm." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kızartma, çevirme veya kavurma yoluyla hazırlanan her türlü yiyecek
    • "Kestane kebabı. Patlıcan kebabı."
  3. [sıfat] Kavrulmuş, kızarmış
    • "Kebap mısır."
  4. [sıfat] Yanmış, yanık

HİTAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sözü birine veya birilerine yöneltme, seslenme
    • "Kötü konuşuyoruz, bilhassa tanımadıklarımıza hitap ederken tamamıyla kekeliyoruz." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

GAZAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öfke, kızgınlık, hiddet
    • "En önde Tevfik, en arkada cüce, birbirinin ayaklarına basarak Emine'nin gazabından sokağa fırladılar, karanlıkta birdenbire kayboldular." (Halide Edip Adıvar)
    • "Sert kelimeler kullandı, köpürdü, gazaba geldi." (Peyami Safa)

ZEHAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sanma, sanı, zannetme
    • "Bu oyunun kendine düşman bir partiye seçmen kazandırdığı zehabına kapılmış olacak." (Haldun Taner)
    • "Kim bilir ne taraflara yorar, ne zehaplarda bulunur?" (Sermet Muhtar Alus)

HİCAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Utanma, utanç, sıkılma
    • "Ve Rabia'nın hicabından taze yanakları gene eski nadide bir şarap gibi lal rengini alıvermişti." (Halide Edip Adıvar)
    • "Kalem aldın kaşlarını çatmaya / Hicap ettim adın sual etmeye." (Dadaloğlu)
  2. Perde
    • "Sensin bize bizden yakın / Görünmezsin hicap nedir?" (Yunus Emre)

ŞARAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üzüm veya başka meyve sularını türlü yöntemlerle mayalandırarak elde edilen alkollü içki, mey

SUPAP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yay yardımıyla gergin tutulan ve yatağın düzlemine dik olarak yaptığı gidip gelme hareketiyle bir akışkanın geçişini ayarlamaya yarayan kapak, açval
  2. Bir devreye yerleştirildiğinde belirli şartlar altında, akımın yalnız bir yönde geçmesini sağlayan ve böylece dalgalı akımları doğrultmaya yarayan sistem

DOLAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genellikle tahtadan yapılmış, bölme veya çekmelerine eşya konulan kapaklı mobilya
    • "Hemen aynalı dolabını açtı, en iyi çarşafını çıkararak acele giyinmeye başladı." (Peyami Safa)
    • "İleride işler yapmaya, dolaplar çevirmeye başlarsa kendi de bundan istifade edecekti." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. Dönerek çalışan ve özellikle su çeken düzen
    • "Kuyu dolabı."
  3. Dönme dolap
  4. İstanbul bedesteninde dükkân
    • "Bedestende iki dolap tutuyor."
  5. Orta oyununda sahnede dükkân veya ev olarak kullanılan dekor
  6. Düzen
    • "Çevrilen dolabı sezdi."

ÇALAP
...
REBAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gövdesi Hindistan cevizi kabuğundan yapılmış uzun saplı saz

NİSAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yeter sayı

BİTAP

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bitkin, yorgun
    • "Sabaha doğru bitap düştü, onun kucağında uyuyakaldı." (Reşat Nuri Güntekin)

SAVAP
...
SERAP

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Atmosferde ışık ışınlarının kırılmasından doğan ve çöllerde kolaylıkla gözlemi yapılabilen optik yanılma, uzaktaki bir cisme bakarken sanki bir su yüzeyinden yansıyormuş gibi cisimle birlikte ters görüntünün oluşumu, ılgım, yalgın, pusarık
    • "Birdenbire uzakta ... tatlı bir serap gördüm." (Memduh Şevket Esendal)

AHŞAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ağaçtan, tahtadan yapılmış

CENAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saygı, onur ve büyüklük anlamıyla kullanılan bir söz
    • "Prens cenapları için oturacak yer arıyoruz." (Ömer Seyfettin)

SEVAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hayırlı bir davranış karşısında Tanrı tarafından verileceğine inanılan ödül
    • "Bunun günahı değil, olsa olsa sevabı vardır." (Haldun Taner)
    • "Gülsüm'ün sevinci sade sevap kazanmak ümidinden doğmuyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Tanrı tarafından ödüllendirileceğine inanılan davranış

MUSAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Başına bir kötülük, felaket gelmiş olan
  2. Hastalığa yakalanmış, tutulmuş, uğramış
    • "Herkes, hastalığın cinsine göre, aşağı yukarı musap sayılır." (Sait Faik Abasıyanık)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü