Sonunda ane olan 7 harfli 46 kelime var. ANE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ane olan kelimeler listesine ya da başında ane olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AN, EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KESTANE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişen, 25-30 m kadar boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı (Castanea sativa)
-
Bu ağacın yenebilen kabuklu meyvesi
-
Kestane rengi
-
[isim]
Kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişen, 25-30 m kadar boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı (Castanea sativa)
- AMİYANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kibarca olmayan, bayağı
- "Hem, bu çeşit amiyane işler diplomatın nesine?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Sıradan
- "Kupkuru bir ad hem de satılmış gibi pek amiyane bir ad." (Halit Fahri Ozansoy)
-
[sıfat]
Kibarca olmayan, bayağı
- ŞAPHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şap çıkarılan yer, şap ocağı
-
[isim]
Şap çıkarılan yer, şap ocağı
- KALHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Kal (I) işi yapılan yer
-
[isim]
Kal (I) işi yapılan yer
- ALİMANE
- ...
- ŞİŞHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Namlusu altı yivli tüfek veya top
-
[isim]
Namlusu altı yivli tüfek veya top
- TAVHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Limonluk
-
Yoksulların sığındığı sıcak yer
-
[isim]
Limonluk
- YAĞHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Bitkisel ve hayvansal yağ elde edilen yer
-
[isim]
Bitkisel ve hayvansal yağ elde edilen yer
- FERHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Birden çok mağazası bulunan eski hanların tipinde, avlulu geniş bina, büyük han veya kervansaray
-
[isim]
Birden çok mağazası bulunan eski hanların tipinde, avlulu geniş bina, büyük han veya kervansaray
- SÜTHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Süt ve süt ürünleri satılan yer
- "Diyojen'le beraber oturduğu kulübesinden iki günde bir inip de eski dostu hemşehrisi Pandeli ustanın süthanesinde sabahları süt içerken rastlıyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Süt ve süt ürünleri satılan yer
- AKİLANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Akıllıca
-
[zarf]
Akıllıca
- ASİTANE
- ...
- AMİRANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Amirce
- "Ağır yürürdü ve gülümsemeksizin amirane konuşurdu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Amirce
- ANUDANE
- ...
- PERVANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek
- "Ötede mum yanıyor bir şeyler dönüyor / Pervaneler art arda ne çabuk ölüyor." (Behçet Necatigil)
-
Döndüğünde bir mekanizmayı işleten bir eksene dikey olarak bağlanmış, iki veya ikiden çok kanattan yapılmış alet
- "Türk uçaklarının pervane gürültüleri uğulduyor." (Aka Gündüz)
- "Hanımefendinin etrafında pervane gibi dönüyor, isteyeceği şeyleri evvelden keşfetmek için gözünün içine bakıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hanımlara kafa tuttuğu hâlde, onların karşısında pervane kesilir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Selçuklularda ve İlhanlılarda has, zeamet, tımar ile ilgili olarak verilen ferman
- "Herkesin çevresinde saygılı bir pervane kesildiği bu huzurlu ortamda, bu genç kızın sıcak ilgisini hissetmek..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek
- EDİBANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Terbiyeli, nazik
-
[zarf]
Edebiyatçıya yakışır biçimde
-
[sıfat]
Terbiyeli, nazik
- İSTİANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yardım isteme
-
[isim]
Yardım isteme
- KERHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Genelev
- "Hani ev bark, hani çoluk çocuk / Ne geçti elime bu hayatın / Meyhanesinde, kerhanesinde?" (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[isim]
Genelev
- MESTANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Sarhoş gibi, kendinden geçmişçesine
- "Bir de yağmur sesi var ki Sabahattin ona da âşıkane, mestane kulak kabartır." (Salâh Birsel)
-
[zarf]
Sarhoş gibi, kendinden geçmişçesine
- BERHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Büyük, harap, kullanışsız ev
- "Pek büyük, pek berhane bir şeydir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Büyük, harap, kullanışsız ev