Sonunda an olan 6 harfli 199 kelime var. AN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde an olan kelimeler listesine ya da başında an olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BALKAN

  1. [isim] Sarp ve ormanlık sıradağ
    • "Podima balkanları içinde, bir alandan, bir çalılık içinden Ahmet Efendi'yi çıkarıp getirmişler." (Memduh Şevket Esendal)

DIŞTAN

  1. [sıfat] Aslında olmayıp sonradan ve dışarının etkisiyle ortaya çıkan (düşünceler)

FETTAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Fitneli, karıştırıcı
  2. Gönül ayartıcı, cilveli
    • "Bunun için değil mi ki senin kadın tanıdıklarının hepsi fettandırlar." (Peyami Safa)

DUAHAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dua okuyucu

TOPTAN

  1. [sıfat] Büyük ölçüde, çok miktarda yapılan (alışveriş), perakende karşıtı
    • "Mahalle halkının şehirden toptan aldıklarını taşıyan ... pazar kayıkları gider gelirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Toplu bir biçimde olan, global

DUYGAN

  1. [sıfat] Aşırı duygulu
    • "Sanat eseri yaratmamakla beraber fazla hisli, duygan olanlar, duygularının kuvveti nispetinde, muhakkak, şu beş hissin noksanını sezip sızlanırlar." (Refik Halit Karay)

ANBEAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Her an
    • "Anbean bekleniyor."
  2. Zaman zaman
  3. Giderek

PROFAN
...
ATAMAN

  1. [isim] Rus Kazakların başbuğuna verilen unvan

IŞIĞAN

  1. [isim] Kışın yapraklarını dökmeyen, 3 m boyunda, yaprakları sivri dikenli, beyaz çiçekli, meyvesi parlak kırmızı renkli bir çalı türü (Ilex colchica)

KÜFRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nankörlük

BUKRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saraçların kullandığı yün kırpıntısı

MİNTAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yakasız, uzun kollu erkek gömleği
    • "Cepkenini, damalı mintanını çıkarmış, kolalı gömleğine kravatını bağlıyordu." (Tarık Buğra)
  2. Gömlek üzerine giyilen kollu yelek

KASLAN
...
KATMAN

  1. [isim] Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
  2. Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 cm'den az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka
  3. Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka

TAHRAN
...
HAYVAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık
    • "İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. [sıfat] Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse)
  3. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz
  4. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık
    • "Zavallı hayvan bir saattir yüz okkadan fazla bir yükü sürüklüyordu." (Ömer Seyfettin)

KERVAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Uzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük hayvanı katarı
    • "Aşağı doğru inen kervan yavaş yavaş söğütlüğe kadar geldi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Toplu olarak birbiri ardınca gelen şeyler
    • "Kervana karışmalı, ne gerisinde kalmalı ne başında durmalı." (Falih Rıfkı Atay)

KURBAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan
    • "Yarım okka et, onun elinde bir kurban kadar bereketli." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Muhakkak bir ihanete kurban gitmiştir." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
    • "Kurban olayım, ne güzel memleket!"
    • "Üçümüzün müşterek kurbanı olduğumuz acı bir devir, bahçenin tatlı havasını ağırlaştırmıştı." (Halide Edip Adıvar)
  2. [ünlem] İçtenliği belirten bir seslenme sözü
    • "Kurban! Nerede kaldın?"
    • "Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal." (Mehmet Akif Ersoy)
  3. Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse
    • "Hava kurbanları."
  4. Bir kazada veya felakette ölen kimse
    • "Vardar, her sene Üsküp'ten beş on kurban alan bir nehirdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
  5. Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse
    • "Benim gibi nice kızlar beyaz kadın ticaretinin kurbanı olmuşlardır." (Aka Gündüz)
  6. Müslümanlarda Kurban Bayramı
    • "Kurbanda geleceklermiş."

AŞİYAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kuş yuvası
  2. Ev, oturulan yer, mesken

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü