Başında an olan 4 harfli 16 kelime var. An ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde an olan kelimeler listesine ya da sonu an ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında an bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sindirim sisteminin sonunda bulunan ve dışkının atılmasına yarayan çıkış deliği, makat, şerç
-
[isim]
Sindirim sisteminin sonunda bulunan ve dışkının atılmasına yarayan çıkış deliği, makat, şerç
- ANCA
-
-
Böylece, bu biçimde
- "Yürü anca gidersin!"
- "Gitmem Hasan, gitmem... Artık anca beraber, kanca beraber." (Osman Cemal Kaygılı)
-
O kadar, öyle
-
Böylece, bu biçimde
- ANAT
- ...
- ANIK
-
-
[sıfat]
Hazır
-
[sıfat]
Hazır
- ANIZ
-
-
[isim]
Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap
-
Ekin biçildikten sonra sürülmemiş tarla
- "Uçsuz bucaksız uzayan kır / Kimi yerde nadas, kimi anız." (Ahmet Kutsi Tecer)
-
[isim]
Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap
- ANAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Anüsle ilgili
-
[zarf]
Anüs yoluyla
-
[sıfat]
Anüsle ilgili
- ANAM
-
-
[ünlem]
Kadın erkek, büyük küçük herkese karşı kullanılan bir seslenme sözü
- "Dur, anam, saçını düzelteyim!"
-
Sese verilen tona göre şaşma, beğenme, acı, üzüntü vb. duygular anlatan söz
-
[ünlem]
Kadın erkek, büyük küçük herkese karşı kullanılan bir seslenme sözü
- ANUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnatçı, ayak direyici
- "Bu haşin, anut, katil mazinin anif tahakkümü yalnız Türklere, yalnız Türkiye'ye mahsus değildi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
İnatçı, ayak direyici
- ANAÇ
-
-
[isim]
Yemiş verecek durumdaki ağaç
- "Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler." (Burhan Felek)
-
Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan
-
[sıfat]
İri, kart
- "Ön sıranın başına oturmuş, iki anaç kız, baş başa konuşuyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Kurnaz
-
[sıfat]
Deneyli, bilgili
-
[sıfat]
Başına buyruk
-
[isim]
Yemiş verecek durumdaki ağaç
- ANIT
-
-
[isim]
Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide
- "... sergi alanının dışında bir de füze araştırmalarının anıtı var." (Haldun Taner)
-
Önemi ve değeri çok olan eser
-
[isim]
Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide
- ANNE
-
-
[isim]
Çocuğunu dünyaya getiren kadın, ana, valide
- "Evlendikten iki yıl sonra anne oldu."
-
Yavrusu olan dişi hayvan
-
[isim]
Çocuğunu dünyaya getiren kadın, ana, valide
- ANMA
-
-
[isim]
Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etme
-
Ölmüş bir insanı hatırlamak için yapılan tören, ihtifal
-
[isim]
Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etme
- ANKA
- ...
- ANİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sert, kaba
- "Bu haşin, anut, katil mazinin anif tahakkümü yalnız Türklere, yalnız Türkiye'ye mahsus değildi." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Sert, kaba bir biçimde
- "Lakin babam şiddetli ve anif hareket ediyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Sert, kaba
- ANTİ
- ...
- ANOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Artı uç
-
[isim]
Artı uç