Sonunda am olan 5 harfli 53 kelime var. AM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde am olan kelimeler listesine ya da başında am olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AM, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SELAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapma, esenleme, merhaba
    • "... pazara indiği zaman kendine verilen selamı bile almıyordu." (Ömer Seyfettin)
    • "... çok sevimli bir asker, selam çakar." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Ama birader, rahat mı edeceğiz bu bahçede, gelene geçene selam mı duracağız?" (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Yollarda sarı ve zayıf halk selama duruyor." (Falih Rıfkı Atay)

SALAM

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek

DONAM

  1. [isim] Bir evin kapı, pencere, tavan, döşeme vb. bölümleri
  2. Gemi ve sandalların donanımları
    • "Ayşe'yse köyün önünden geçen kayıkların teknelerini, yelkenlerini, donamlarını hep ezbere bilirdi." (Halikarnas Balıkçısı)

YAŞAM

  1. [isim] Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat
    • "Yaşamın kurallarını, kendi aleyhinde işliyor varsaydığı günden bu yana, umursamamıştı." (Haldun Taner)

AHKAM
...
İHRAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hacıların örtündükleri dikişsiz bürgü
  2. Yün yaygı
  3. Yunanların, Romalıların, günümüzde de Berberilerin büründükleri geniş, beyaz, yünlü çarşaftan giysi

EVHAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuruntu, kuşku, işkil, vehim, vesvese

SUSAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Susamgillerden, sıcak bölgelerde yetişen küçük bir bitki (Sesamum indicum)
  2. Bu bitkinin yağ çıkarılan, öğütülerek tahin elde edilen ve simit vb.nin üzerine serpilen küçük sarımtırak tohumu
  3. Süsen

KELAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Söz
    • "Mecliste arif ol kelamı dinle / El iki söylerse sen birin söyle." (Karacaoğlan)
  2. Söyleyiş biçimi, söyleme
  3. Tanrı'nın varlığını ve İslam dininin doğruluğunu konu edinen bilim

MAKAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mevki, kat, yer
    • "İnsan değil gökyüzündeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Klasik Türk müziğinde bir müzik parçası veya şarkının işleniş biçimi

NOTAM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Havacılar ve pilotlar için yayımlanan bülten

ÇIDAM

Kelime Kökeni : Moğolca

  1. [isim] Sabır

TUTAM

  1. [sıfat] Avuç içi veya parmak uçlarıyla tutulabilen miktarda olan
    • "Öksüzün cebindeki son tutam tütünü sardılar, sıra ile üçer nefes çektiler." (Refik Halit Karay)

AKVAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kavimler

İPHAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirsizlik, kapalılık
  2. Kapalılık

ENCAM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Son, işin sonu
    • "Nereye varır bu işin encamı?" (Atilla İlhan)
  2. Gelecek
    • "Encamımız hayrolsun demekten başka elden ne gelir?" (Aka Gündüz)

TAMAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Bütün, tüm
    • "Paranın tamamını verdim."
    • "Vakit tamam oldu."
  2. Eksiksiz
    • "Bu kitap tamam değildir."
  3. Yanlış ve yalan olmayan, doğru
  4. Tamamlanmış, bitmiş
    • "Haydi Abbas, vakit tamam / Akşam diyordun işte oldu akşam." (Cahit Sıtkı Tarancı)
  5. [edat] Evet
  6. [ünlem] Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir söz
    • "Tamam, başka işimiz kalmadı da şimdi onunla uğraşacağız!"

ZÜKAM
...
ENDAM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Vücut, beden, boy bos
    • "Yıldız'a sezdirmeden genç kızın endamına bakakaldı." (Aka Gündüz)

ORTAM

  1. [isim] Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü
    • "Bu ağustos ayı, bir cinayet için hiç de uygun ortam değildi." (Haldun Taner)
    • "Devlet ... elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır." (Anayasa)
  2. Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü
    • "Sanat ortamı. Çalışma ortamı."
  3. Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü