Sonunda alı olan 6 harfli 104 kelime var. ALI ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde alı olan kelimeler listesine ya da başında alı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOPALI
-
-
[sıfat]
Elinde sopası olan
-
[sıfat]
Elinde sopası olan
- CIVALI
-
-
[sıfat]
Cıvası olan
- "Cıvalı barometre."
-
[sıfat]
Cıvası olan
- CEZALI
-
-
[sıfat]
Cezalandırılmış (kimse)
-
[sıfat]
Cezalandırılmış (kimse)
- MAYALI
-
-
[sıfat]
İçine maya karıştırılmış
-
Maya ile ekşiyip kabarmış
-
[isim]
Daire şeklinde açılan mayalanmış hamurun, sac veya fırında pişirilmesiyle elde edilen ekmek
-
[sıfat]
İçine maya karıştırılmış
- GAMALI
-
-
[sıfat]
Bazı eski dinlerin ve Nazizmin sembolü olan, uçları Yunancanın gama harfi biçiminde kırılmış (haç)
- "Gamalı haç."
-
[sıfat]
Bazı eski dinlerin ve Nazizmin sembolü olan, uçları Yunancanın gama harfi biçiminde kırılmış (haç)
- MOLALI
-
-
[sıfat]
Mola verilen
-
[sıfat]
Mola verilen
- ŞAMALI
-
-
[sıfat]
Şama ile yapılmış
- "Müştak cebinden şamalı kibriti çıkardı çaktı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Şama ile yapılmış
- KAPALI
-
-
[sıfat]
Kapanmış olan, açılmamış, mestur, açık karşıtı
-
Geçilmez durumda olan
- "Nedim'i beğenmeyenler bu şenlikli dünyaya kapalı olanlardır." (Salâh Birsel)
-
Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri)
-
Başı örtülü (kadın)
-
Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem
-
Gizli, saklı
- "Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir."
-
Açık olmayan (giyecek)
- "Damalı bir eteklik, açık mavi, kapalı bir yün kazak giymişti." (Necati Cumalı)
-
Bulutlu, karanlık (hava)
- "Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
İçe dönük yaradılışta olan
- "Kapalı ruhlu, ağırbaşlı, güç heyecana gelir insanlardır." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Kapanmış olan, açılmamış, mestur, açık karşıtı
- KİRALI
-
-
[sıfat]
Kiralanmış olan
-
[sıfat]
Kiralanmış olan
- SIRALI
-
-
[sıfat]
Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili
- "İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı." (Cahit Uçuk)
-
Yere, zamana, konuya, yönteme uygun olan
- "Sıralı konuşma."
-
[sıfat]
Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili
- ZEKALI
- ...
- MASALI
- ...
- TASALI
-
-
[sıfat]
Tasası olan, kaygılı
- "Bulutlu, tasalı gözlerle önüne bakıyordu, fazla bir şey söylemiyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Tasası olan, kaygılı
- TIKALI
-
-
[sıfat]
Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış
-
[sıfat]
Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış
- OKKALI
-
-
[sıfat]
Kiloca fazla olan, ağır çeken
- "... ablak yüzlü, okkalı bir adamdı nazır hazretleri." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Çok, fazla
- "Müfettiş Bey, öncekilerden çok daha okkalı bir yudum içti." (Tarık Buğra)
-
Ağır
- "Önce Bekir'in omzuna okkalı bir sille indirdi." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Kiloca fazla olan, ağır çeken
- GANALI
- ...
- SAKALI
-
-
[sıfat]
Saka hastalığına tutulmuş
- "İçlerinden biri sakalı bir at gibi fena fena öksürüyordu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Saka hastalığına tutulmuş
- HAYALI
- ...
- YARALI
-
-
[sıfat]
Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh
- "Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
Dertli, üzüntülü
- "Bir yaralı adamdı. Her şeye layık ama layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh
- DAVALI
-
-
[sıfat]
Dava edilen (kimse), müddeialeyh
-
Davası olan (kimse)
- "Mübaşir ilk duruşmanın davacı ve davalısını çağırıyordu." (Ayşe Kulin)
-
Dava konusu olan
- "Bu ev davalıdır."
-
[sıfat]
Dava edilen (kimse), müddeialeyh