Sonunda alı olan 6 harfli 104 kelime var. ALI ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde alı olan kelimeler listesine ya da başında alı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KURALI
-
-
[sıfat]
Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)
- "Seferberlik başladığı zaman ... dertli analar ... nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor ... kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[sıfat]
Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)
- KAZALI
-
-
[sıfat]
Kazaya yol açan, sakıncalı, tehlikeli
-
Kaza geçirmiş olan
- "Kazalı otomobil."
-
İlçesi olan
- "Üç kazalı bir il."
-
[sıfat]
Kazaya yol açan, sakıncalı, tehlikeli
- ZİYALI
-
-
[sıfat]
Işıklı, aydın, aydınlık, ziyadar
-
[sıfat]
Işıklı, aydın, aydınlık, ziyadar
- KOCALI
-
-
[sıfat]
Kocası olan, evli (kadın)
-
[sıfat]
Kocası olan, evli (kadın)
- PAHALI
-
-
[sıfat]
Fiyatı yüksek olan, ucuz karşıtı
- "Bir tecrübe geçirmek, sana müthiş pahalıya mal oldu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Fiyatı yüksek olan, ucuz karşıtı
- KİRALI
-
-
[sıfat]
Kiralanmış olan
-
[sıfat]
Kiralanmış olan
- TARALI
-
-
[sıfat]
Taranmış
-
[sıfat]
Taranmış
- URFALI
- ...
- İMZALI
-
-
[sıfat]
İmza edilmiş
- "Sözü, bugünkü imzalı senetlerden daha sağlam olan eski Türk tüccarlarının sözü..." (Halide Edip Adıvar)
-
Yazarı belirtilmiş
-
[sıfat]
İmza edilmiş
- SIRALI
-
-
[sıfat]
Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili
- "İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı." (Cahit Uçuk)
-
Yere, zamana, konuya, yönteme uygun olan
- "Sıralı konuşma."
-
[sıfat]
Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili
- ÇIRALI
-
-
[sıfat]
Çırası olan
- "Çıralı tahta."
-
[sıfat]
Çırası olan
- BELALI
-
-
[sıfat]
Yorucu, üzücü, can sıkıcı
- "Bu belalı işin iyi gitmeye başlamasının daha ucundayız." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Kavgacı, şirret
-
[isim]
Yolsuz kadının zorba dostu
- "Belalıları başından taşkın kadınlarla uğraşacak yaşta değiliz." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yorucu, üzücü, can sıkıcı
- CEZALI
-
-
[sıfat]
Cezalandırılmış (kimse)
-
[sıfat]
Cezalandırılmış (kimse)
- DAVALI
-
-
[sıfat]
Dava edilen (kimse), müddeialeyh
-
Davası olan (kimse)
- "Mübaşir ilk duruşmanın davacı ve davalısını çağırıyordu." (Ayşe Kulin)
-
Dava konusu olan
- "Bu ev davalıdır."
-
[sıfat]
Dava edilen (kimse), müddeialeyh
- POTALI
-
-
[sıfat]
Potası olan
-
[sıfat]
Potası olan
- YAKALI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde yakası olan
- "Damat orta yaşlı bir zat olup kadife yakalı lacivert bir palto giymişti." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde yakası olan
- ZEKALI
- ...
- HAVALI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir nitelikte havası olan
- "O murdar kokulu, ağır havalı yere..." (Halide Edip Adıvar)
-
İyi, temiz hava alan, havadar
-
Bir işi gereğince benimsemeyen, önemsemeyen
-
Göz alıcı, çekici, albenisi olan
- "Havalı kız."
-
Kibirli, çalımlı, gururlu
-
Sıkıştırılmış hava ile çalışan (alet vb.)
-
[sıfat]
Herhangi bir nitelikte havası olan
- POSALI
-
-
[sıfat]
Posası olan
-
[sıfat]
Posası olan
- CİLALI
-
-
[sıfat]
Cilası olan, cila sürülmüş, cila ile parlatılmış, mücella
- "Ev sahibi, cilalı basma resmi, tablo yerine astı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Cilası olan, cila sürülmüş, cila ile parlatılmış, mücella