Başında alı olan 9 harfli 16 kelime var. Alı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde alı olan kelimeler listesine ya da sonu alı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında alı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALIKOYMAK
-
-
[-i]
Bir süre için bir yerde tutmak
- "Arkadaşım beni yemeğe alıkoydu."
-
[-den]
Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak
- "Selim Bey, babamı yemeğinden alıkoyarak mütemadiyen Girit'ten bahsediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ayırıp saklamak
- "Bu kitabı sizin için alıkoydum."
-
[-den]
Yoksun bırakmak
- "İlk iki karım beni dalmış olduğum macera âleminden bir adım alıkoymamıştılar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Mâni olmak, engel olmak
- "İki güne yakın bir zaman yalnız su vererek oradan oraya koşturulmuş hayvanı, hangi kuvvet ağzına yanaşmış yiyeceği kapmaktan alıkoyar?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Bir süre için bir yerde tutmak
- ALIŞTIRMA
-
-
[isim]
Alıştırmak işi
-
Bir beceriyi, bilgiyi kazanmak için yapılan tekrar, temrin, talim, egzersiz
-
İdman
-
[isim]
Alıştırmak işi
- ALIMCILIK
- ...
- ALIŞIKLIK
-
-
[isim]
Alışık olma durumu
-
[isim]
Alışık olma durumu
- ALIKLAŞMA
-
-
[isim]
Alıklaşmak işi
-
[isim]
Alıklaşmak işi
- ALIVERMEK
-
-
[nsz]
Çabucak veya ansızın almak
-
[nsz]
Çabucak veya ansızın almak
- ALIŞTIRIŞ
-
-
[isim]
Alıştırma işi veya biçimi
-
[isim]
Alıştırma işi veya biçimi
- ALIŞILMIŞ
-
-
[sıfat]
Her zamanki, mutat
- "Yayımcılar, kazanç amacıyla, alışılmış yapıtlar sunarlar okuyucuya." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Her zamanki, mutat
- ALIŞVERİŞ
-
-
[isim]
Alım satım işlemi, muamele
-
İlişki, münasebet
- "O bir defa bile görmemişti bu adamı. Bir alışverişi yoktu onunla." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Alım satım işlemi, muamele
- ALIMLAMAK
-
-
[-i]
Anlayarak kabul etmek
- "Ağır ağır iyileşen Handan, gerçekliği alımlar alımlamaz, tekrar günah saplantısıyla dolup taşar." (Selim İleri)
-
Alıntı yapmak
- "Halk sanatçısı olduğuna inandığım bu aktörden alımladığımı özetlemeye çalışacağım." (Selim İleri)
-
[-i]
Anlayarak kabul etmek
- ALIŞILMAK
-
-
[-e]
Bir şeye alışmış duruma gelinmek
- "Sıkıntılara alışılır."
-
[-e]
Bir şeye alışmış duruma gelinmek
- ALIMLILIK
-
-
[isim]
Çekicilik
-
[isim]
Çekicilik
- ALIMLANMA
- ...
- ALIMLANIŞ
- ...
- ALIŞILDIK
-
-
[sıfat]
Alışılan, her zaman görülen
- "Evlendikleri kadına bağlanırlar, evliliği alışıldık toplumsal kurallar içinde yürütürler." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Alışılan, her zaman görülen
- ALINDISIZ
-
-
[sıfat]
Alındığını belirten herhangi bir belge verilmeyen
-
[sıfat]
Alındığını belirten herhangi bir belge verilmeyen